Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 55

Allah sonunu hayır etsin * bir işin sonucu için kaygıduyulduğunda söylenen bir iyi dilek sözü.
Allah taksimi * eşitlik gözetilmeden yapılan paylaştırma, kul taksimi karşıtı.
Allah taksimi * Eşitlik gözetilmeden yapılan paylaştırma kul taksimi karşıtı.
Allah taksiratınıaffetsin * (ölüler için) Tanrıkusurlarını bağışlasın.
Allah tamamına eriştirsin * herhangi bir işveya olayın iyi sonuçlanmasıdileğiyle söylenir.
Allah tekrarına erdirsin * tekrar bu günleri görün.
Allah utandırmasın * bir işe girişenlere söylenen başarıdileği.
Allah var (veya Allah’ıvar) * doğrusunu söylemek gerekirse.
Allah vere de * iyi dilek anlatır.
Allah vergisi * Tanrıvergisi, yaradılıştan olan yetenek veya özellik.
Allah vermesin * bir şeyin olmamasıdileğini anlatır.
Allah versin * iyi bir şey ele geçirenlere memnunluk bildirmek için, bazen de takılma ve şaka için söylenir.
* dilenciyi savmak için söylenir.
Allah yapısı * İnsanlar tarafından değil de tabiatta olduğu gibi.
Allah yarattıdememek * kıyasıya dövmek, çok hırpalamak.
Allah yazdı ise bozsun * gerçekleşmesi istenmeyen bir olay veya durum için kullanılır.
Allah yürü ya kulum demiş * az zamanda çok para kazananlar veya işinde çok ilerleyenler için söylenir.
Allah ziyade etsin * (kahve ve yemekten sonra) “Tanrıartırsın” anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü.
Allah’a (bin) şükür * “hamdolsun”, “bereket versin” gibi durumdan memnun olunduğunu anlatır.
Allah’a bir can borcu var * Allah’a vereceği canından başka hiç kimseye bir borcu yok.
Allah’a emanet * “Tanrıesirgesin” anlamında birini överken söylenir.
Allah’a emanet olun * ayrılanın kalana söylediği bir esenleme sözü.
Allaha ısmarladık * Ayrılanın kalan veya kalanlara söylediği bir iyi dilek sözü.
Allah’a yalvar * kendi kusuru yüzünden güç bir duruma düşüp yakınan kimseye “ben sana yardım edemem, benden bir şey
umma” anlamında söylenir.
Allah’ı(veya Allah’ını) seversen * “Allah aşkına” gibi, yerine göre ant verme, yalvarma için kullanılmakla birlikte, şaşma veya usanç gibi
duygular da anlatır.
Allah’ıçok, insanıaz bir yer * pek ıssız ve kuytu bir yer.
Allah’ım! * şiddetli bir duygulanma anlatan ünlem.
Allah’ın (veya Tanrı’nın) günü * (bıkkınlık duygusu ile) hemen hemen her gün.
Allah’ın adamı * garip, saf, zavallı(kimse).
Allah’ın belâsı * varlığıüzüntü veren.
Allah’ın binasınıyıkmak * kendini veya başkasınıöldürmek.
Allah’ın cezası * pek yaramaz, şirret.
Allah’ın emri * kader.
Allah’ın evi * cami, mescit.
* insan gönlü.
Allah’ın gazabı * çok sıkıntıveren şey.
Allah’ın hikmeti * beklenmeyen, sebebi anlaşılmayan veya şaşılan şeyler için kullanılır.
Allah’ın işine bak * (bir işin, bir olayın) beklenmedik, şaşılacak bir durum almasında kullanılır.
Allah’ın kulu * insan, kimse, kişi.
Allah’ından bulsun * ben kendisine bir şey yapmayacağım, yaptığı kötülüğün cezasınıTanrıversin.
Allah’ınıseversen * istek, dilek ve yalvarma amacıyla kullanılır.
allahlık * Kendisinden hiçbir işte yararlık umulmayan saf ve zararsız (kimse).
allahsız * Tanrı’yıtanımayan, Tanrı’nın varlığına inanmayan, Tanrısız.
* Acımasız, insafsız, vicdansız.
allahsızlık * Tanrısızlık.
Allah’tan * iyi ki.
* yaradılıştan.
Allah’tan kork! * “yapma, utan, yazıktır!”.
Allah’tan korkmaz * can yakıcı, insafsız, acımasız.
Allah’tan umut kesilmez * daha çok ağır hastalar için söylenilen “iyileşebilir” anlamında bir iyi dilek sözü.
Allahüâlem * Tanrıdaha iyisini bilir anlamında kullanılır.
Allahütealâ * Yüce Tanrı, ulu Allah.
allak * Sözünde durmaz, dönek, aldatıcı.
* Kendisine güvenilmesi doğru olmayan (kimse).
allak bullak * Alt üst, karmakarışık.

Bir yanıt yazın