Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 72

ansiklopedicilik * Ansiklopedicinin yaptığı iş.
* Değişik alanlardaki bilgileri sistemli bir yöntemle bir araya getirme veya toplama işi.
ansiklopedik * Ansiklopedi ile ilgili.
* Her konuda biraz bilgi sahibi olan.
ansiklopedik sözlük * Alfabetik sıraya göre kelimelerin karşılıklarını geniş bir biçimde veren, özel adlarıda içine alan sözlük türü.
ant * Tanrı’yıveya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayıdoğrulama, yemin.
* Kendi kendine söz verme.
ant içmek (veya etmek) * bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ant ile söz vermek, yemin etmek.
ant kardeşi * Bkz. kan kardeşi.
ant verdirmek * bir şeyi yapması için bir kimseye ant içirmek.
ant vermek * “Allah aşkına, “çocuklarının başı için” gibi sözlerle karşısındakini bir şeye zorlamak.
antagonizma * Tezat.
antant * Anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf.
antant kalmak * anlaşmak, uzlaşmak.
antarktik * Güney kutupla ilgili, güney kutup yakınında olan.
antarktik kara * Güney kutuptaki kara bölgesi.
anten * Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgalarıtoplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde
yayılmasınısağlayan cihaz.
* Duyarga.
* Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar.
anten yükselteci * Anten ile alıcıarasında yer alarak elektromanyetik dalgaların genliğini yükselten cihaz.
antenli * Anteni olan.
antenli balık * Göğüs yüzgeçleri saplı, iskeleti kemikleşmiş, sırt yüzgeçleri uzamışkemikli balık türü.
Antep baklavası * Antep yöresinde yapılan özel bir tatlıtürü.
Antep fıstığı * Antep fıstığı gillerin örnek bitkisi, yurdumuzda Gazi Antep ve Siirt bölgelerinde yetişen, yanlışolarak Şam
fıstığıda denilen bir ağaç (Pistacia vera).
* Bu ağacın, ince ve sert kabuklu, yağlıyemişi.
Antep fıstığı giller * Ayrıtaç yapraklılardan, tipik örneği Antep fıstığı ağacı olan bir familya.
Antep işi * Gazi Antep yöresine özgü, iplikleri çıkarılmışve kafes şeklini almışkumaşüzerine aynırenk iplikle
verevine sarılarak yapılan bir çeşit el işlemesi.
anterit * İnce bağırsak iltihabı.
anterograf * Bağırsak kasılmalarınıölçmeye yarayan alet.
anterosel * İnce bağırsak fıtığı.
anterostomi * Bağırsak düğümlenmesinin kesilip alınması.
antet * Kâğıt veya zarf üstüne basılmışad ve adres, başlık.
antetli * Başlıklı.
antetsiz * Başlıksız.
antialerjik * Alerjilerin önlenmesinde veya tedavisinde kullanılan ilâçların özelliği.
antiasit * Alkalik, kalevî.
antibiyotik * Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan veya sentezle elde edilen, birçok mikroba karşıkullanılan,
penisilin, streptomisin gibi maddelerin ortak adı.
antibiyotik tedavisi * Bir veya birçok antibiyotiğin durdurucu veya öldürücü etkisinden faydalanılarak yapılan tedavi.
antidemokratik * Demokrasiye aykırı olan.
antidot * Bkz. panzehir.
antiemperyalist * Emperyalizme karşı olan.
antiemperyalizm * Emperyalizme karşıtutum, davranışveya öğreti.
antifriz * Bir sıvıya katıldığında o sıvının donma derecesini düşürerek donmasınıönleyen madde.
antihijyenik * Sağlık kurallarına aykırı olma.
antijen * İçerisine girdiği organizma aracılığıyla antikor oluşumunu sağlayan bakteri, virüs, parazit gibi protein
yapısında madde.
antik * İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan.
antik çağ * Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının gelişip yayıldığıçağ.
* Bu çağa özgü olan.
antika * Eski çağlardan kalma eser veya tarihî değeri olan eski eşya.
* Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf.
* Mendil, örtü, yatak çarşafı gibi bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların
ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan dişdişsüs, sıçan dişi, ajur.
* Antik.
antika mobilya * En az yüz sene evvel imal edilmişolan, ana hatlarda herhangi bir değişiklik yapılmamışve belli bir ekole
göre isimlendirilen mobilya.
antikacı * Antika eşya veya eser satan veya toplayan kimse.
antikacılık * Antika eşya veya eserlerle uğraşma işi.
antikalık * Antika olma durumu.
* Tuhaflık.
antikapitalist * Kapitalist rejime karşı olan kimse.
antikapitalizm * Kapitalizme karşı olma.
antikasını bilmek * en iyisini bilmek.
antikatot * Basıncıazaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarınıalan elektronik lâmbadaki genellikle metal
yaprak.

Bir yanıt yazın