Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 75

apokrif * Doğruluğuna güvenilmez söz veya yazı.
apolet * Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça, omuzluk.
* Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça.
apoletleri sökülmek * bir suç sebebiyle rütbesi indirilmek veya askerlikten atılmak.
aport * Avın veya kendisine gösterilen şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk.
aposteriori * Deney sonucu ortaya çıkan (bilgi), sonsal.
apoşi * Çember biçiminde, telden yapılma, torbaya benzer, büyük gözlü ağ.
apotr * Yardımcı, koruyucu, havari.
appassionato * Bir parçanın coşkunca çalınacağınıanlatır.
apraksi * Bkz. işlev yitimi.
apre * Kumaşveya derinin cilâlanması, perdahlanması.
* Dokumacılıkta, boyacılıkta cilâ olarak kullanılan madde.
apreci * Apre yapan kimse.
apreleme * Aprelemek işi.
aprelemek * Kumaşveya deriyi cilâlamak, perdahlamak.
apreli * Apresi olan.
apresiz * Apresi yapılmamış, perdahlanmamışveya cilâlanmamış.
april * Nisan ayı, abril.
apriori * Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, önsel.
apse * İrin birikimi, çı ban.
apse yapmak * bir doku içinde iltihap oluşmak.
apseleşme * Apseleşmek durumu.
apseleşmek * Yara irin bağlamak, apse yapmak.
apsent * Pelinle kokulandırılmışsert bir içki.
apsis * Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri.
* Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden yatay olanı, koordinat.
aptal * Zekâsıpek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak.
* Küçümseme belirten seslenme; azarlama.
aptal aptal * Aptal gibi, aptalca, aval aval.
aptal olmak * aptal durumda bulunmak.
aptal yerine koymak (veya koyulmak) * anlamaz, bilmez sanmak (sanılmak).
aptalca * Biraz aptal.
* (apta’lca) Aptala yaraşır nitelikte, aptal gibi, ahmakça.
aptalcasına * Aptala yakışır biçimde, aptal gibi.
aptallaşma * Aptallaşmak işi veya durumu.
aptallaşmak * Zekâsını işletemez olmak, alıklaşmak, ahmaklaşmak.
aptallaştırma * Aptallaştırmak işi veya durumu.
aptallaştırmak * Aptallaşmasına sebep olmak, aptal duruma getirmek, ahmaklaştırmak.
aptallığa vurmak * bir şeyi bilmez, anlamaz gibi görünmek.
aptallık * Aptal olma durumu veya aptalca iş.
aptallık etmek * aptalca davranmak veya aptalca işgörmek.
apteriks * Bkz. kivi.
aptes * Bkz. abdest.
aptesbozan * Bkz. abdestbozan.
aptesbozan otu * Bkz. abdestbozan otu.
apteshane * Bkz. abdesthane.
aptesli * Bkz. abdestli.
apteslik * Bkz. abdestlik.
aptessiz * Bkz. abdestsiz.
apukurya * Et kesimi yortusu.
apul apul * Tombul çocukların bacaklarınıaçarak salına salına yürüyüşlerini anlatır.
Ar * Argon’un kısaltması.
ar * Tarım alanları için yüz metre kare değerinde yüzey ölçü birimi.
ar * Utanma, utanç duyma.
-ar- / -er- * Belirli fiillere gelen genişzaman eki: aç-ar, biç-er, geç-er, bat-ar, çık-ar, yat-ar, kalk-ar, ölç-er vb. Bu ekle
yapılmışisimler de vardır: keser, açar “anahtar”, çıkar “menfaat” vb.

Bir yanıt yazın