Arapçalaştırma | * Arapçalaştırmak işi. |
Arapçalaştırmak | * Arapçaya çevirmek. * Arap dili özelliği kazandırmak. |
Araplaşma | * Araplaşmak durumu. |
Araplaşmak | * Arap olmak, Araplığı benimsemek. |
Araplaştırma | * Araplaştırmak işi. |
Araplaştırmak | * Arap kimliğini kazandırmak. |
Araplık | * Arap olma durumu. |
Arapsaçı | * Çözümlenemeyecek kadar karışık durum. |
Arapsaçı | * Küçük, yuvarlak ve çok sık yeşil yaprakları olan uzadıkça aşağıdoğru sarkan bir tür süs bitkisi. |
ararot | * Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlıkamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un. |
ararot kamışı | * Maranta. |
Arasat | * Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin toplanacaklarıyer. |
arası(veya araları) açılmak (açık olmak veya bozulmak) | * arkadaşlıklarısarsılmak, arkadaşlık bağlarıkopmak, birbirine darılmak. |
arası geçmeden | * vakit geçmeden, sıcağısıcağına. |
arasıhoş(veya iyi) olmamak | * o şeyden hoşlanmamak, aralarında gerginlik, geçimsizlik olmak. |
arası olmamak | * geçinememek. |
arasısoğumak | * aradan zaman geçerek önemini yitirmek. |
arasına (veya aralarına) karışmak | * büyüyüp yetişmek. |
arasız | * Sürekli olarak, arkasıkesilmeden, ara vermeden, müstemirren, vira. |
arasta | * Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm. |
araşit | * Yer fıstığı. |
araştırı | * Araştırma. |
araştırıcı | * Araştıran, inceleyen, araştırman, araştırmacı(kimse). * Meraklı, mütecessis. |
araştırıcılık | * Araştırıcının yaptığı iş. |
araştırılma | * Araştırılmak işi. |
araştırılmak | * Araştırma yapılmak, gözden, geçirilmek. |
araştırma | * Araştırmak işi, taharri. * Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılan yöntemli çalışma. |
araştırma filmi | * Herhangi bir bilimsel araştırmada alıcının salt bir kayıt aracı olarak kullanılmasıyla elde edilen film. |
araştırma görevlisi | * Yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen görevleri yapan öğretim yardımcısı, asistan. |
araştırmacı | * Bilim ve sanat alanlarında araştırma yapan kimse, araştırman. |
araştırmacılık | * Araştırmacı olma durumu. |
araştırmak | * Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek. * Bir gerçeği ortaya çıkarmak için aramalarda bulunmak, sormak, soruşturmak. * Bilimde ve sanatta yöntemli çalışmalar yapmak. |
araştırman | * Araştırıcı. |
aratış | * Aratmak işi veya biçimi. |
aratma | * Aratmak işi. |
aratmak | * Aramak işini bir başkasına yaptırmak. * Arzu ettirmek, istetmek. |
aratmamak | * yenisi, eskisinin yerini doldurabilmek, yokluğunu duyurmamak. |
araya almak | * bir çevreye kabul etmek. |
araya girmek | * iki kişinin arasındaki bir işe karışmak. * iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak. * bir işyapılırken ona engel olacak başka bir şey çıkmak. |
araya gitmek | * harcanmak, kaybolmak, karışıklığa kurban olmak. |
araya koymak | * bir işte sözü geçer bir kimsenin aracılığına başvurmak. |
araya soğukluk girmek | * dostluk bağı gevşemek. |
araya vermek | * yararsız bir işe harcamak. |
arayıaçmak | * aradaki uzaklık artmak. |
arayısoğutmak | * zaman geçmek, eski yakınlık, dostluk kalmamak. |
arayıyapmak | * aralarıaçılmışiki kişiyi barıştırmak. * arasıaçılmışkimse ile barışmak. |
arayıcı | * Bir şeyi aramayı işedinen kimse. * Arama işiyle görevlendirilmişkimse. * İstenilen yıldızıteleskop içine getirebilmek için büyük teleskoplara paralel olarak bağlı, görüşalanı geniş olan küçük teleskop. |
arayıcıfişeği | * Bir tür donanma fişeği. |
arayıp da bulamamak | * beklenmedik iyi bir durumla karşılaşmak. |
arayıp soranı bulunmamak (veya olmamak) | * kimsesi olmamak. |
Kategoriler