bahane aramak | * bir işi yapmamak için sebep aramak. |
bahane bulmak | * bir işi yapmak veya yapmamak için sözde sebep göstermek. |
bahane etmek | * herhangi bir şeyi sebep olarak ileri sürmek. |
bahaneli | * Bahanesi olan. |
bahanesiz | * Bahanesi olmayan. |
bahar | * Kuzey yarım küre için, 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kışve yaz arasındaki mevsim; ilkyaz, ilkbahar. * Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar. * Gençlik çağı. |
bahar | * Yiyecek ve içeceklere hoşkoku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber gibi maddeler. |
bahar bayramı | * Genellikle mayıs ayının ilk günlerinde kutlanan bayram. |
bahar dönemi | * Yılın kıştan sonra gelen ilk ayları. |
bahar nezlesi | * Bkz. saman nezlesi. |
bahar noktası | * İlkbaharda gündüz gece eşitliği anında güneşin gök ekvatoru çizgisi üzerinde bulunduğu nokta. |
baharat | * Tarçın, karanfil, zencefil, karabiber gibi maddelerin toplu adı. |
baharatçı | * Baharat satan kimse. |
baharatçılık | * Baharat satma işi. |
baharatlandırmak | * Baharat ile süslemek, lezzetlendirmek veya baharat ekmek. |
baharatlı | * Baharatı olan. |
baharatsız | * Baharatı olmayan. |
baharcı | * Baharat alım satımıyla uğraşan (kimse). |
baharı başına vurmak | * (alay yollu) gençliğin verdiği coşkuyla gereksiz veya aşırıdavranışta bulunmak. |
bahariye | * Divan edebiyatında, bahar tasviri ile başlayan kaside. |
baharlı | * İçinde karabiber, karanfil, tarçın gibi bahar bulunan. |
bahçe | * Sebze yetiştirilen yer, bostan. * Çiçek ve ağaç yetiştirilen yer. |
bahçe domatesi | * Tarla ve bahçelerde sun’î gübre kullanmadan, doğal olarak yetiştirilen domates türü. |
bahçe kekiği | * Bahçelerde özel yöntemlerle yetiştirilen kekik. |
bahçe makası | * Çeşitli ot ve bitkileri düzgün kesmek ve budamak amacıyla yapılan bir makas türü. |
bahçe nanesi | * Bahçelerde yetiştirilen bir nane türü. |
bahçeci | * Çiçek, ağaç ve sebze yetiştirme işiyle uğraşan kimse. |
bahçecilik | * Bahçecinin işi. * Bahçe yapma işi. |
bahçeli | * Bahçesi olan. |
bahçelik | * Bağları, bahçeleri olan (yer). |
bahçemsi | * Bahçeye benzeyen, bahçe gibi düzenlenmişyer. |
bahçesiz | * Bahçesi olmayan. |
bahçıvan | * Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse. * Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse. |
bahçıvanlı | * Bahçıvanı bulunan. |
bahçıvanlık | * Bahçıvanın yaptığı iş. |
bahir | * Deniz. * Aruzdaki vezin takımlarından her biri. * Mevlid’in bölümlerinden her biri. |
bahis | * Konuşulan şey, konu. * Görüşünde veya iddiasında haklıçıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma. * Söz. * Bir kitabın bölümlerinden her biri. |
bahis açmak (veya açılmak) | * belli bir konuda konuşmaya başlamak (başlanılmak). |
bahis konusu | * Söz konusu. |
bahis mevzuu olmak | * üzerinde konuşulmak, söz konusu olmak. |
bahis tutuşmak | * karşılıklı bahse girmek. |
bahisçi | * Oyunlarda veya at yarışlarında yarışın sonuçlarınıtahmin ederek bahis oynayan veya oynatan kimse, müşterek bahisçi. |
bahname | * İçinde cinsel konularla ilgili açık saçık yazıların, resimlerin bulunduğu eser. |
bahrî | * Denizle ilgili. |
bahrî | * Yalıçapkını. |
bahriye | * Bir devletin deniz güçlerinin ve kuruluşlarının bütünü. |
bahriye çifte tellisi | * Hareketli bir halk oyunu ve ezgisi. |
bahriyeli | * Deniz Kuvvetlerine bağlıasker. * Deniz Harp Okulu öğrencisi. |
bahse girmek | * görüşünde veya iddiasında haklıçıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma yapmak. |
bahsetme | * Bahsetmek işi. |
Kategoriler