cinsellik | * Cinsel özelliklerin bütünü. |
cinsî | * Cinsiyetle ilgili, cinsel, eşeysel. |
cinsilâtif | * Kadın; güzel, alımlı, hoşa giden kadın. |
cinsiyet | * Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks. |
cinslik | * Cinsiyet. |
cinslik bilimi | * Cinsiyetle ilgili sorunları inceleyen bilim, seksoloji. |
cinsliksiz | * Cinsliği olmayan, erkek veya dişi olmayan, eşeysiz. |
cinyolu | * Tarlaların arasında görülen verimsiz topraklar. |
cip | * Her türlü arazide kullanılabilen ufak, hafif, motorlu taşıt. |
cips | * İnce, yuvarlak kesilerek kızartılmışpatates. |
ciranta | * Bir senedi ciro eden kimse. |
cirim | * Hacim, oylum. * Miktar, tutar, bölüm. |
cirit | * At koşturup birbirine değnek atarak topluca oynanan oyun. * Bu oyunda atılan değnek. |
cirit atma | * Atletizmin ciridi fırlatmaya dayanan dalı. |
cirit atmak | * (bir yerde) çokça bulunmak, sık dolaşmak ve serbestçe davranmak. |
cirit oynamak | * istediği biçimde, keyfince davranmak. |
cirit oyunu | * Cirit. |
cirit ucu | * Cirit sopasının ucundaki demir, temren. |
ciritçi | * Cirit oynayan kimse. |
ciro | * Bir ticaret senedinin, alacaklıtarafından başkasına çevrilmesi ve senedin arkasına gereken yazının yazılıp imza edilmesi. |
ciro etmek | * bir ticaret senedinin veya çekin arkasına gereken yazıyıyazmak. |
cisim | * Maddenin biçim almışdurumu. * Gövde, beden, vücut. |
cisimcik | * Küçük cisim. * Atom taneciği. |
cisimlenme | * Cisimlenmek işi, tecessüm. |
cisimlenmek | * (cismi olmayan bir şey için) Cisim durumuna gelmek, tecessüm etmek. |
cisimleşme | * Cisimleşmek durumu. |
cisimleşmek | * Cisim hâline gelmek, tecessüm etmek. |
cismanî | * Cisimle, bedenle ilgili. * Dinî bir inanışla ilgili düşüncelere bağlı olmayarak, yalnız maddî temellere dayanan, ruhanî karşıtı. |
cismanîlik | * Maddîlik. |
cismen | * Cisim olarak, vücutça, bedence. |
civan | * Yakışıklı genç erkek veya genç kadın. * Genç ve yakışıklı olan. |
civanım! | * bir sevgi seslenişi. |
civankaşı | * Bir tür nakışve işleme. |
civanmert | * Mert yaradılışlı, yüce gönüllü, yiğit. |
civanmertlik | * Civanmert olma durumu. |
civanperçemi | * Birleşikgillerden, birçok türleri olan bir kır bitkisi, kandil çiçeği (Achillea millefolium). |
civar | * Yöre, yakın yer, dolay. |
civciv | * Kümes hayvanlarının yumurtadan yeni çıkmışyavrusu. |
civcivli | * Gürültülü patırtılı, telâşlı. |
civcivlik | * Sekiz on haftalık oluncaya kadar civcivlerin bakımına ayrılan kümes. |
civelek | * Canlı, neşeli ve sokulgan. * Yeniçeri ocağına yeni girmişdelikanlı. |
civeleklik | * Civelek olma durumu. |
ciyak ciyak | * Bkz. cıyak cıyak. |
ciyaklama | * Cıyaklama. |
ciyaklamak | * Cıyaklamak. |
cizvit | * İsa Derneği denilen bir Hristiyan derneğinin üyesi. |
cizye | * Müslüman devletlerde Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi. |
Cl | * Klor`un kısaltması. |
Co | * Kobalt`ın kısaltması. |
coğrafî | * Coğrafya ile ilgili. |
Kategoriler