Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 17

gemlemek * (hayvanın) Ağzına gem takmak.
* Aşırı istek ve davranışlara engel olmak, frenlemek.
gemlenme * Gemlenmek işi.
gemlenmek * Gemlemek işi yapılmak veya gemlemek işine konu olmak.
gen * Geniş.
* Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde “kenarlı” anlamıyla kullanılmıştır.
gen * Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış(tarla).
gen * İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen
kalıtımsal öge.
gencecik * Çok genç.
gencelme * Gencelmek durumu.
gencelmek * Gençleşmek.
genç * Yaşı ilerlememişolan ihtiyar karşıtı.
* (bitki, hayvan için) Gelişmesini tamamlamamışolan.
* Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç.
* Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy.
* Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan.
genç irisi * Yaşına göre çok serpilip büyümüş.
gençleşme * Gençleşmek işi.
gençleşmek * (bir kuruluş) Genç üyelerle yenileşmek.
* Genç görünmek.
* Yeniden gençlik ve canlılık kazanmak.
gençleştirilme * Gençleştirilmek işi.
gençleştirilmek * Gençleştirmek işi yapılmak.
gençleştirme * Gençleştirmek işi.
gençleştirmek * Yeniden gençliğine ve dinçliğine kavuşturmak.
* (bir kuruluşu) Genç üyelerle canlandırmak.
* Genç göstermek.
gençlik * Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı.
* İnsan hayatının ergenlikle orta yaşarasındaki dönemi.
* Genç insanların bütünü.
* Genç bir kimsenin tutumu.
gençten * Genç sayılan (kimse).
gene * Yeniden, bir daha, yine, tekrar.
* Öyle de olsa; öyle olmasına karşılık.
* Öylesi de.
gene de * öyle olduğu hâlde, rağmen.
genel * Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umum.
* Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.
* Genişyetkileri olan bazıresmî görevlerin adında yer alır.
* Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne).
* Bir genelleme sonucunda elde edilen.
genel af * Kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların
durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılmasıveya azaltılması.
genel başkan * Bir kurum veya kuruluşun idaresinden bütünüyle sorumlu olan kimse.
genel başkanlık * Genel başkanın işi veya mesleği.
genel bütçe * Yıllık gelir ve gider kalemlerinin hepsini kapsayan bütçe.
genel coğrafya * Yeryüzünün her türlü coğrafya olaylarınıayrıayrı olarak araştıran; doğuşunu, işleyişini, yayılışını inceleyen
coğrafya bilimi.
genel dil bilimi * Dilin yapısını, gelişme ve değişmesini karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim dalı.
genel ev * Genel kadınların erkek kabul ettikleri ev, kerhane, umumhane.
genel gider * Bir işin üzerinde görülmeyen ama yapımı için gerekli olan yardımcı giderler toplamı.
genel görünüm * Bir yerin, bir olayın dıştan görünümü.
genel görünümlü * Dıştan görünüşlü.
genel görüşlü * Görüşü genişolan.
genel görüşlülük * Genel görüşe sahip olma, görüşü genişolma.
genel görüşme * Toplumla veya devletin faaliyetleriyle ilgili konuların Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda
görüşülmesi.
genel grev * Grevin bütün işçi kesimince uygulanması.
genel kadın * Fuhşu meslek edinmişkadın.
genel kurul * Bir kuruluşta bütün üyelerin katılmasıyla yapılan toplantı.
genel kütüphane * Bütün alanlarda yazılmışve yayımlanmışkitapları, süreli yayınlarıve belgeleri bünyesinde toplayan
kütüphane, umumî kütüphane.
genel müdür * Bir kurum veya kuruluşta idarenin en üst düzeydeki sorumlusu.
genel müdürlük * Genel müdürün yetkisi ve makamı.
genel ölçek * Fazla ayrıntıya girmeden yapılan ölçüm.
genel sekreter * Bazıkamu kuruluşlarında veya büyük özel kuruluşlarda yönetim işlerini yürüten görevli.
genel sekreterlik * Genel sekreterin yetkisi ve makamı.
genel uygunluk bildirimi * Umum mutabakat beyannamesi.
genel yazman * Genel sekreter.
genel yetenek * Ölçüleri yeteneklerin ortalamasısayılan yetenek.
genel zekâ * Bireyin belli, özel veya bağımsız yeteneklerinden ayrı olarak, karşılaştığı genel durumlara uymadan
gösterdiği yetenek veya güç.
* Zekâ testleriyle ölçülen değişik yetenek ve güçlerin birleşimine verilen ad.
geneleme * Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması, tamim.
genelge * Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek
üzere ilgililere gönderilen yazı, tamim, sirküler.

Bir yanıt yazın