gemlemek | * (hayvanın) Ağzına gem takmak. * Aşırı istek ve davranışlara engel olmak, frenlemek. |
gemlenme | * Gemlenmek işi. |
gemlenmek | * Gemlemek işi yapılmak veya gemlemek işine konu olmak. |
gen | * Geniş. * Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde “kenarlı” anlamıyla kullanılmıştır. |
gen | * Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış(tarla). |
gen | * İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge. |
gencecik | * Çok genç. |
gencelme | * Gencelmek durumu. |
gencelmek | * Gençleşmek. |
genç | * Yaşı ilerlememişolan ihtiyar karşıtı. * (bitki, hayvan için) Gelişmesini tamamlamamışolan. * Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç. * Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy. * Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan. |
genç irisi | * Yaşına göre çok serpilip büyümüş. |
gençleşme | * Gençleşmek işi. |
gençleşmek | * (bir kuruluş) Genç üyelerle yenileşmek. * Genç görünmek. * Yeniden gençlik ve canlılık kazanmak. |
gençleştirilme | * Gençleştirilmek işi. |
gençleştirilmek | * Gençleştirmek işi yapılmak. |
gençleştirme | * Gençleştirmek işi. |
gençleştirmek | * Yeniden gençliğine ve dinçliğine kavuşturmak. * (bir kuruluşu) Genç üyelerle canlandırmak. * Genç göstermek. |
gençlik | * Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı. * İnsan hayatının ergenlikle orta yaşarasındaki dönemi. * Genç insanların bütünü. * Genç bir kimsenin tutumu. |
gençten | * Genç sayılan (kimse). |
gene | * Yeniden, bir daha, yine, tekrar. * Öyle de olsa; öyle olmasına karşılık. * Öylesi de. |
gene de | * öyle olduğu hâlde, rağmen. |
genel | * Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umum. * Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. * Genişyetkileri olan bazıresmî görevlerin adında yer alır. * Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). * Bir genelleme sonucunda elde edilen. |
genel af | * Kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılmasıveya azaltılması. |
genel başkan | * Bir kurum veya kuruluşun idaresinden bütünüyle sorumlu olan kimse. |
genel başkanlık | * Genel başkanın işi veya mesleği. |
genel bütçe | * Yıllık gelir ve gider kalemlerinin hepsini kapsayan bütçe. |
genel coğrafya | * Yeryüzünün her türlü coğrafya olaylarınıayrıayrı olarak araştıran; doğuşunu, işleyişini, yayılışını inceleyen coğrafya bilimi. |
genel dil bilimi | * Dilin yapısını, gelişme ve değişmesini karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim dalı. |
genel ev | * Genel kadınların erkek kabul ettikleri ev, kerhane, umumhane. |
genel gider | * Bir işin üzerinde görülmeyen ama yapımı için gerekli olan yardımcı giderler toplamı. |
genel görünüm | * Bir yerin, bir olayın dıştan görünümü. |
genel görünümlü | * Dıştan görünüşlü. |
genel görüşlü | * Görüşü genişolan. |
genel görüşlülük | * Genel görüşe sahip olma, görüşü genişolma. |
genel görüşme | * Toplumla veya devletin faaliyetleriyle ilgili konuların Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda görüşülmesi. |
genel grev | * Grevin bütün işçi kesimince uygulanması. |
genel kadın | * Fuhşu meslek edinmişkadın. |
genel kurul | * Bir kuruluşta bütün üyelerin katılmasıyla yapılan toplantı. |
genel kütüphane | * Bütün alanlarda yazılmışve yayımlanmışkitapları, süreli yayınlarıve belgeleri bünyesinde toplayan kütüphane, umumî kütüphane. |
genel müdür | * Bir kurum veya kuruluşta idarenin en üst düzeydeki sorumlusu. |
genel müdürlük | * Genel müdürün yetkisi ve makamı. |
genel ölçek | * Fazla ayrıntıya girmeden yapılan ölçüm. |
genel sekreter | * Bazıkamu kuruluşlarında veya büyük özel kuruluşlarda yönetim işlerini yürüten görevli. |
genel sekreterlik | * Genel sekreterin yetkisi ve makamı. |
genel uygunluk bildirimi | * Umum mutabakat beyannamesi. |
genel yazman | * Genel sekreter. |
genel yetenek | * Ölçüleri yeteneklerin ortalamasısayılan yetenek. |
genel zekâ | * Bireyin belli, özel veya bağımsız yeteneklerinden ayrı olarak, karşılaştığı genel durumlara uymadan gösterdiği yetenek veya güç. * Zekâ testleriyle ölçülen değişik yetenek ve güçlerin birleşimine verilen ad. |
geneleme | * Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması, tamim. |
genelge | * Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgililere gönderilen yazı, tamim, sirküler. |
Kategoriler