Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 40

heybetlice * Oldukça heybetli.
heyecan * Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu
durumu.
* Coşku.
heyecan duymak * heyecanlanmak.
heyecan vermek * heyecan duymasına sebep olmak.
heyecana düşürmek * heyecanlandırmak.
heyecana gelmek * heyecanlanmak, heyecan duymak.
heyecana kapılmak * aşırıderecede heyecan, coşku duymak.
heyecanlandırma * Heyecanlandırmak işi.
heyecanlandırmak * Heyecan duymasına sebep olmak.
heyecanlanış * Heyecanlanmak işi.
heyecanlanma * Heyecanlanmak işi.
heyecanlanmak * Herhangi bir sebeple güçlü, geçici bir duygulanımdan etkilenmek.
heyecanlı * Çabuk, kolay heyecanlanan (kimse), müteheyyiç.
* Heyecan veren.
* Heyecanla yapılan.
heyecanlılık * Heyecanlı olma durumu.
* Aşırıduyarlı olma.
heyecansız * Çabuk, kolay heyecanlanmayan.
* Heyecan vermeyen.
* Heyecanla yapılmayan.
heyecansızlık * Heyecan verici olmama durumu.
heyelân * Toprak kayması, kayşa, göçü.
heyet * Kurul.
* Astronomi.
* Biçim, kılık, dışgörünüş.
heyetiyle * Olduğu gibi, bütünüyle.
heyhat * Yazık, ne yazık!.
heyhey * Sinir bozukluğu, sinirlilik.
heyheyler geçirmek * büyük heyecanlar geçirmek.
heyheyleri tutmak (veya heyheyleri üstünde olmak) * çok sinirlenmek.
heykel * Taş, tunç, bakır, kil, alçı gibi maddelerden yontularak, kalı ba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek
biçimlendirilen eser, yontu.
heykel gibi * hareketsiz, duygusuz.
* çok güzel (vücut).
heykelci * Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş, yontucu.
heykelci kalemi * Heykelcilerin taş, kil, alçı gibi gereçleri biçimlendirmek için kullandıklarıkesici, düzeltici ve yontucu araç.
heykelcilik * Heykel yapma sanatı, heykeltıraşlık, yontuculuk.
heykelleştirme * Heykelleştirmek işi veya biçimi.
heykelleştirmek * Heykel durumuna getirmek.
heykelli * Heykeli olan.
heykeltıraş * Heykelci, yontucu.
heykeltıraşlık * Heykel yapma sanatı, yontuculuk.
heyulâ * Korkunç hayal.
heyulâ gibi * pek iri, iri yarı.
hezaren * Düğün çiçeğigillerden, hekimlikte kullanılan zehirli bir bitki (Delphinium).
hezaren * Bambu.
* Bambu saplarından yapılmış.
hezaren örgü * Bambu kabuklarından soyularak elde edilen liflerle veya sentetik malzemeyle yapılan özel bir örgü.
hezel * Şaka, alay, mizah.
* Bir şiiri veya şiir parçasınışakalı bir anlatıma çevirme.
hezeyan * Saçmalama.
* Sayıklama.
* Sabuklama.
hezeyan etmek * saçmalamak.
hezimet * Bozgun, yenilgi.
hezimete uğramak * bozguna veya büyük bir yenilgiye uğramak.
hezliyat * Hezel türünde yazılmışşiirler.
Hf * Hafniyum’un kısaltması.
Hg * Cıva’nın kısaltması.
* Evet.
hıçkıra hıçkıra * Hıçkırarak, hıçkırıklarla.
hıçkırık * Çok yemek yeme veya sinirsel bir sebeple ve istemsiz olarak diyafram kasının kasılmasıyla hava akciğerlere
geçerken boğazdan çıkan ve düzgün aralıklarla tekrarlanan ses.
* Ağlarken çıkan ses.
hıçkırık tutmak * sürekli olarak hıçkırmak.

Bir yanıt yazın