Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 41

hıçkırış * Hıçkırmak işi veya biçimi.
hıçkırma * Hıçkırmak işi.
hıçkırmak * Boğazdan hıçkırık sesi çıkarmak.
* İçini çekerek ağlamak.
hıçkırtma * Hıçkırtmak işi.
hıçkırtmak * Hıçkırmasına sebep olmak.
hıdiv * Osmanlıİmparatorluğu döneminde KavalalıMehmet Ali Paşadan sonra Mısır valilerine verilen unvan.
hıdivlik * Hıdiv yönetimi veya makamı.
* Hıdiv yönetimindeki ülke.
hıdrellez * Hızır ve İlyas peygamberlerin her yıl buluştuklarına inanılan 6 mayıs günü.
* Her yılın 6 Mayıs gününde kutlanan geleneksel bayram.
hıfz * Saklama.
* Ezberleme, akılda tutma.
hıfz etmek * saklamak.
* aklında tutmak, bellemek.
hıfza çalışmak * Kur’an’ıezberlemeye çalışmak.
hıfzıssıhha * Sağlıklıyaşamak için alınması gerekli önlemlerin bütünü.
* Sağlık bilgisi, hijyen.
hık * Hıçkırırken boğazdan çıkan ses.
hık demiş(anasının, babasının) burnundan düşmüş * her durumuyla (anasına, babasına) çok benziyor.
hık mık * Tereddüt gösterme, çekingen davranma.
hık mık etmek * bir işten kaçınmak için bahaneler ileri sürmeye çalışmak.
* sorulan bir soruya açık bir anlamı olmayan, belirsiz cevaplar vermek.
hık tutmak * Bkz. hıçkırık tutmak.
hıltan * Top durumundaki çiçekleri kuruduktan sonra saplarıkürdan olarak kullanılan yabanî bir bitki.
hıltar * Davar ve sığırların, boyunlarına takılan ip veya kayış.
hımbıl * Uyuşuk, tembel.
hımbıllaşma * Hımbıllaşmak durumu.
hımbıllaşmak * Hımbıl gibi davranmak.
hımbıllık * Hımbıl olma durumu.
hımhım * Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse).
* Sesleri genizden çıkararak.
hımhımlık * Hımhım olma durumu.
hımış * Kerpiç veya tuğlayla örülmüşahşap duvar.
hına * Bkz. kına.
hıncahınç * Ağzına kadar, tıka basa dolu (olarak), dopdolu.
hıncınıçıkarmak * öç (veya öcünü) almak.
hınç * Öç almayı güden öfke, kin, gayz.
hınç (veya hıncını) almak * öç (veya öcünü) almak.
hınçlı * Hıncı olan, öfkeli.
hınçsız * Hıncı olmayan, öfkesiz.
hınk * Bkz. kahve dövücüsünün hınk deyicisi.
hınna * Bkz. kına.
hınzır * Domuz.
* Katıyürekli, kötü düşünen, gaddar.
* Genellikle hoşa giden bir davranışve durum için şaka yollu söylenir.
hınzırca * Hınzır (bir biçimde), kurnazca.
hınzırlaşma * Hınzırlaşmak işi.
hınzırlaşmak * Hınzır gibi davranmak.
hınzırlık * Hınzır olma durumu.
* Muziplik.
hınzırlık etmek * zarar verici, sinirlendirici, ters davranışta bulunmak.
hır * Kavga, dalaş.
hır çıkarmak * kavga, gürültü çıkarmak.
hıra * Zayıf, çelimsiz, cılız.
* Çok yiyen, obur.
hırbo * İri yarı(kimse).
* Sersem, salak ve kaba saba.
hırboluk * Sersemlik, salaklık.
hırçın * Belirli bir sebebi olmadan sinirlenip huysuzluk eden (kimse).
* (ses için) Tiz, öfkeli.
hırçınlaşma * Hırçınlaşmak işi.
hırçınlaşmak * Hırçınlık etmek, hırçın davranmak.
hırçınlık * Hırçın olma durumu veya hırçın davranış.

Bir yanıt yazın