istavroz | * Haç. * Sıhhî tesisatta kullanılan dört girişli bağlantı borusu. |
istavroz çıkarmak | * Bkz. haç çıkarmak. |
istediği gibi at koşturmak (düz oynatmak) | * keyfince, istediği gibi davranmak. |
istek | * Bir şeye duyulan eğilim, arzu. * Yerine getirilmesi (başkasından) istenilen şey, talep. * İstek ve niyet kavramıveren isteme kipi.Türkçede bu kip fiil kök veya gövdesine -a/-e eki getirilerek kurulur. * Belirli bir ihtiyacıkarşılayacağıdüşünülen nesne veya duruma karşıduyulan özlem, arzu. |
istek duymak | * bir şeye karşıeğilim duymak, arzulamak. |
istek uyandırmak | * İstemesine, arzu duymasına yol açmak. |
istek yutumu | * Kökü ve gövdesi ünlü ile biten isteme kiplerinde, aynıünlüden birinin düşmesi. |
isteka | * Bilârdo oyununda kullanılan değnek. * Bkz. İstika. * Basım evlerinde kitap formalarınıkırmak, katlamak için kullanılan tahta veya kemikten yapılmış araç. |
isteklendirici | * İstek uyandıran, teşvikkâr. |
isteklendirme | * İsteklendirmek işi, teşvik. |
isteklendirmek | * Birinde, bir şey yapma isteğini uyandırmak, özendirmek, teşvik etmek. |
istekleniş | * İsteklenmek işi veya biçimi. |
isteklenme | * İsteklenmek işi. |
isteklenmek | * Bir şeye karşı istek duymak, heveslenmek. |
istekli | * Bir şeye karşı isteği olan. |
isteksiz | * Bir işi yapmaya isteği olmayan, gönülsüz. |
isteksizce | * İstek göstermeden, isteksiz olarak. |
isteksizlik | * İsteksiz olma durumu. |
istem | * Bir kimseden bir şeyi yapmasınıveya yapmamasını isteme, talep, arzu. * İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi. |
isteme | * İstemek işi. |
isteme kipleri | * Dilek, istek, gereklik ve emir kavramlarıveren kipler. |
istemek | * İstek duymak, arzulamak. * Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasınısöylemek, dilemek. * Görmek istediğini bildirmek. * Gerek olmak. * Evlenmek dileğinde bulunmak. |
istemeye istemeye | * İstemeyerek, gönülsüzce. |
istemli | * Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan. * Bir istek üzerine veya isteyerek yapılan. |
istemseme | * İradeyi etkileyebilecek güçte olmayan, gelip geçici isteme. |
istemsiz | * İstenmeden yapılan. * İstemeyerek yapılan. |
istemsizlik | * İstemsiz olma durumu. |
istenç | * İrade, istek. * Davranışlarla ilgili tepilerden bir bölümünü tutup ötekileri eyleme dönüştürme gücü, irade. |
istenç dışı | * İradesiz, irade dışı, gayriiradî. |
istenç yitimi | * Bkz. irade yitimi. |
istenççi | * İstenççilik yanlısı. |
istenççilik | * Akla ve bilmeye değil de iradeye üstünlük tanıyan, ruhsal olayların ve bilgi sürecinin temelinde iradeyi gören bilim dışıöğreti, iradiye, volontarizm. |
istençli | * İradeyle yapılan, iradî. * Herhangi bir dışzorunluluk söz konusu olmadan belirli bir durum karşısında girişilecek eylemi kararlaştıran ve uygulayabilen, iradeli. |
istençsiz | * İradeyle yapılmayan, istenci olmayan, istenç dışı, irade dışı, iradesiz. * Yapılması istenmediği hâlde yapılan (davranış), irade dışı, gayriiradî. |
istençsizlik | * İradesiz olma durumu, iradesizlik. |
istenilme | * İstenilmek, istenmek işi. |
istenilmek | * İstemek işi yapılmak. |
istenme | * İstenmek işi. |
istenmek | * İstenilmek. |
istenmeyen durum | * Karşılaşılması beklenilmeyen durum, karışıklık, komplikasyon. |
istenmeyen kişi | * İyi karşılanmayan kişi (Persona non grata). |
ister | * Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum. * Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrıayrıher birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığınıanlatır. |
ister istemez | * Zorunlu olarak, elinde olmadan. * Yarı gönüllü olarak, biraz mecbur olarak. |
ister misin? | * ya olursa. |
isteri | * Duyu bozuklukları, türlü ruh karışıklıkları, çırpınma, kasılmalar ve bazen inmelerle kendini gösteren bir sinir bozukluğu, histeri. |
isteri nöbeti | * İsteri sıkıntısının yaşandığısüre. |
isterik | * İsteriye tutulmuşolan, histerik. |
istetme | * İstetmek işi. |
istetmek | * İstemek işini başkasına yaptırmak. |
isteyeninin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara | * birinden bir şey isteyen biraz utanır ama isteği yerine getirmeyen daha çok utanmalıdır. |
Kategoriler