kaçaklık | * Kaçak olma durumu. |
kaçamak | * Hoşgörülmeyen bir şeyi ara sıra yapma. * Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma. * Bir şeyden kaçınma yolu. * Kaçacak yer, özellikle çobanların sürüyü barındırmak, saklamak için yaptıklarıyer. |
kaçamak | * Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek. |
kaçamak yapmak | * hoşgörülmeyen şeyi gizlice ara sıra yapmak. |
kaçamak yol | * Bir sorundan kendisini kurtarmak için gelişigüzel ileri sürülen özür. |
kaçamak yolu | * Kaçamak yol. |
kaçamaklı | * Kesin olmayan, yargı bildirmeyen ve her iki tarafa da çekilebilen (söz, cevap, davranış). |
kaçan balık büyük olur | * elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür. |
kaçan kaçana | * Peşpeşe kaçma. |
kaçanın anasıağlamamış | * tehlikeden kaçan kazançlıçıkmış. |
kaçar | * Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi. |
kaçgöç | * Dinî bir anlayışla bazıMüslüman kadınların erkeklere görünmemeleri, bir arada oturup konuşmaktan kaçınmaları. |
kaçı | * Ne kadarı, kaç kişi. |
kaçık | * (bir yana) Kaçmış, kaymış. * İlmeği kaçmış(çorap vb.). * Bazıdavranışlarıdelice olan. * (çorap vb. nin) İlmeği kaçmışyeri. |
kaçık öz | * Uygun olmayan ortamda büyüme sonucu ağaç özünün ortadan kaçık biçimde oluşması. |
kaçıkça | * Biraz kaçık. * Kaçığa benzer, biraz deli gibi, deliye benzer. |
kaçıklık | * Kaçık olma durumu. * Delice, kaçıkça davranış. |
kaçılma | * Kaçılmak işi. |
kaçılmak | * Kaçmak işi yapılmak. * Çekilmek, savulmak. |
kaçımsama | * Kaçımsamak işi. |
kaçımsamak | * Bir işi yapmamak için sözde sebepler yaratmak. |
kaçımsar | * Kaçamak yolu arayan, kaçamağa sapan. |
kaçın kur’ası | * birinin kolay kolay aldanmayacak kadar görmüşgeçirmişolduğunu anlatmak için söylenir. |
kaçıncı | * Kaç soru sıfatının sıra biçimi. * (cümle, soru cümlesi olmadığında) Çok kez, birçok kez. |
kaçıngan | * Geri duran, girişken olmayan, insan içine girmek istemeyen, insanlardan kaçan, çekingen. |
kaçınganlık | * Geri durma, isteksiz davranma. * Kaçıngan olma durumu. |
kaçınılmaz | * İstek ve irade dışında olan. |
kaçınma | * Kaçınmak işi. |
kaçınmak | * Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek. |
kaçıntı | * Erken doğan kuzu. * Sızıntı, kaçak. |
kaçırga | * İşe yaramaz, yaşlıhayvan. |
kaçırılma | * Kaçırılmak işi. |
kaçırılmak | * Kaçırmak işi yapılmak veya kaçırmak işine konu olmak. |
kaçırış | * Kaçırmak işi veya biçimi. |
kaçırma | * Kaçırmak işi. |
kaçırmak | * Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak. * Bir işi belirlenen zamanda yapamamak. * Zor kullanarak yanında götürmek. * Yararlanamamak; bir daha ele geçmemek üzere yitirmek. * Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak. * Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak. * Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak. * Ölçüyü, sınırıaşmak, fazlasına gitmek. * Sızdırmak. * İstemeyerek abdestini yapmak. * Delirmek. * Bir araç veya âletle işgörürken aracı iyi kullanamama yüzünden herhangi bir zarara yol açmak. * Birini veya bir şeyi göstermemek. * Yarışan bir koşucu diğer bir koşucu tarafından hızla geçilip arayıaçmak. * Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek. |
kaçırtma | * Kaçırtmak işi. |
kaçırtmak | * Kaçırmak işini yaptırmak. * Birinin kaçırılmasına sebep olmak. |
kaçış | * Kaçmak işi veya biçimi. * Yarışan bir koşucunun veya bir kümenin diğer yarışçılarıhızla geçmesi. |
kaçışılma | * Kaçışılmak durumu. |
kaçışma | * Kaçışmak işi. |
kaçışmak | * Hep birden kaçıp dağılmak. |
kaçkın | * (isim tamlamalarında belirtilen olarak) Bir yerden veya bir işten kaçmışkimse. * İnsanlardan uzak durmak, insan içine çıkmamak isteyen kimse. |
kaçlı | * Sayısıkaç, hangi sayıdan. * Bir kimsenin hangi tarihte doğduğunu, okulu bitirdiğini veya asker olduğunu belirtmek için kullanılır. |
kaçlık | * Kilo, lira, metre, adet gibi ölçü anlatan nesnelerin hangisinden olduğunu belirten (soru sözü). * Kaç yaşında. |
kaçma | * Kaçmak işi, firar. |
kaçmak | * Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek. * Hızla koşup bir yere saklanmak. * Kendini göstermemek, rastlatmamaya çalışmak. * Kaçınmak. * Sızmak. * İpliği kopmak. * Girmek. * Bir yana doğru kaymak. * Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak. * Hızlıkoşmak. * Yok olmak. * Yaklaşmak, benzemek, andırmak. * (kadınlar için) Kaçgöçe uymak. * (kız, kadın için) Yasalara ve aile isteklerine karşı gelerek evlenmek için evinden ayrılmak. * (renk için) Ağarmak, uçmak. * Yarışçıdiğerlerinden hızla ayrılıp arayıaçmak. * Futbol veya basketbolda engelleyen adamdan kurtulmak veya pas alabilmek için boşalana koşmak. * Bazınitelik bildiren sözlerle birlikte “olmak” anlamıyla yardımcıfiil gibi kullanılır. |
kaçmaklık | * Kaçmak durumu. |
kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak | * önemli işler yüzünden başka işlere yetişememek. |
kaçmaz | * İlmiklerin kaçmasına imkân vermeyen. |
Kategoriler