Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 60

katmer katmer * Kat kat, üst üste.
katmerci * Katmer yapıp satan kimse.
katmercilik * Katmercinin işi veya mesleği.
katmerleşme * Katmerleşmek işi.
katmerleşmek * Katmerli duruma gelmek.
* Çoğalmak, artmak.
katmerli * Arasına yağve kaymak sürülerek katlanmışyufka ekmeği.
* Katmeri olan, kat kat olan.
* (bir durum, bir tutum için) Çok fazla olan, aşırı.
katmerli badem * Çiçekleri güzel bir tür süs çalısı.
katmerli birleşik zaman * Yalın zamanlı bir fiille ek fiilin iki zamanının birlikte kullanılması: Gelir idiysem gibi.
katmerli iyelik * Üst üste kullanılmışiki iyelik eki.
katmerli katmerli gülmek * üst üste ve ara vermeden aşırıderecede gülmek.
katmerli yalan * Yalan üstüne söylenmişyalan.
katmersiz * Katmeri olmayan.
Katolik * Roma kilisesinin kendine verdiği ad.
* Katoliklik mezhebinden olan kimse.
Katoliklik * İsa peygamberin Aziz Petrus’a aktardığıyetkilerin mirasçısı olan papayıdinî başkan olarak tanıyan
Hristiyan mezhebi.
katolunma * Katolunmak durumu.
katolunmak * Kesilmek.
katot * Eksi uç.
katra * Bkz. katre.
katrak * Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi.
katran * Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvıyağkıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu,
suda erimeyen bir madde.Bitkilerden çıkarılanına bitki katranı, maden kömüründen elde edilenine de maden katranı
adıverilir.
katran ağacı * Lübnan ve Toroslarda yetişen bir sedir türü (Cedrus libani).
katran çamı * Gemilerde kullanılan katranın çıkarıldığıçam türü (Pinus rigida).
katran gibi * karaya yakın koyu renkte.
katran ruhu * Kayın katranının damıtılmasıyla elde edilen ve hekimlikte kullanılan renksiz, keskin kokulu ve yakıcı bir
sıvı.
katran suyu * Hekimlikte kullanılan katranlısu.
katran taşı * Birleşimindeki su miktarıçok olan bir çeşit yanardağcamı.
katran yağı * Katrandan elde edilen ve hekimlikte ilâç olarak kullanılan sıvı.
katrancı * Katran satan veya bir yeri, bir şeyi katranlayan kimse.
katrancılık * Katrancının işi veya mesleği.
katranıkaynatsan olur mu şeker? * kişi, kendi özünü veya asıl özelliklerini değiştirmişgibi görünse de, asla değişmez.
katranköpüğü * Çayır mantarlarından, şapkasının alt yüzü dilim dilim ve bir halka ile çevrili bulunan bir cins mantar
(Polyporus igniarius).
katranlama * Katranlamak işi.
katranlamak * Bir yere, bir şeye katran sürerek katranla kaplamak.
katranlanma * Katranlanmak işi.
katranlanmak * Katranlamak işi yapılmak.
katranlı * Üzerine katran sürülmüşolan.
* İçine katran karışmışveya karıştırılmışolan.
* Birleşiminde katran olan.
katre * Damla, damlayan şey.
katre katre * Damla damla, azar azar.
katresi kalmadı(veya katresi yok) * hiç kalmadı, hiç yok.
katrilyon * Trilyon kere bir milyon (1024).
katur kutur * Sert maddeleri yerken çıkan ses.
katyon * Bir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın.
kauçuk * Gövdesi odunsu, öz suyu yapışkan, süt kıvamında, yaprakları oval biçimli, parlak ve kalın, sıcak ülke
bitkisi, lâstik ağacı(Ficus elastica).
* Amerika, Asya ve Afrika’nın çeşitli ağaçlarından, özellikle lâstik ağacından veya bazıpetrol artıklarının
birleşimiyle elde edilen, dayanıklıve esnek madde.
* Bu maddeden yapılmış.
kauçuklu * Kauçukla kaplanmışveya birleşiminde kauçuk olan (nesne).
kaurit tutkalı * Üre.
kav * Kav mantarlarından kurutularak elde edilen, çabuk tutuşan, süngerimsi madde.
* Yılanın deri değiştirirken attığıderi.
kav * İçki mahzeni.
kav gibi * kolaylıkla tutuşacak durumda olan veya kuru ve gevrek.
kav mantarı * Bazitli mantarlardan, ağaçların gövdesinde veya dallarında yetişen ve kurusu kav olarak kullanılan bitki
(Fomes fomentarius).
kavaf * Ucuz, özenmeden ve bayağıcins ayakkabıyapan veya satan esnaf.

Bir yanıt yazın