kişi zamiri | * Kişilerin yerine kullanılan zamir. |
kişiler arası | * Bütün insanları göz önüne alan. |
kişiler arası ilişki | * Bireyler arasındaki toplumsal etkileşim veya karşılaşma. |
kişileşme | * Kişileşmek işi. |
kişileşmek | * Kişilik kazanmak. |
kişileştirme | * Cansız varlıklarıveya hayvanları insanmışgibi gösterme, canlandırma sanatı, teşhis. |
kişilik | * Bir kimseye özgü belirgin özellik; manevî ve ruhî niteliklerinin bütünü, şahsiyet. * İnsanlara yakışacak durum ve davranış. * Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü. * Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda. * Herhangi bir sayıda kişiden oluşan. * Bayram gibi önemli günlerde veya konukların yanına çıkarken giyilen yeni giysi, yabanlık, adamlık. |
kişilik dışı | * Kişisel olmayan, gayrişahsî. |
kişilik kazanmak | * bir kişinin öz yapısı, kişiliği belirginleşmek. |
kişilikli | * Kişiliği olan, şahsiyetli. |
kişiliksiz | * Kişiliği olmayan, şahsiyetsiz. |
kişioğlu | * İnsanoğlu, insan. * Soylu kimse. |
kişisel | * Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsî, zatî. |
kişiye özel | * Sadece o kişiye ait, o kişi tarafından kullanılabilen (şey). |
kişizade | * Soylu. |
kişmirî | * Çekici, albenili. * Esmer. |
kişmiş | * Küçük taneli bir tür çekirdeksiz siyah üzüm. |
kişneme | * Kişnemek işi veya sesi. |
kişnemek | * (at için) Bağırmak. |
kişneyiş | * Kişnemek işi veya biçimi. |
kişniş | * Maydanozgillerden yapraklarımaydanozu andıran, 20-60 cm yükseklikte, tüysüz, bir yıllık ve otsu bir bitki (Coriandrum sativum), kara kimyon. * Bu bitkinin baharat olarak kullanılan kurutulmuşmeyvesi veya tohumu. |
kişnişşekeri | * İçinde bir kişniştanesi bulunan ufak şeker. |
kit | * Macun. |
kitaba (veya kitabına) uydurmak | * kanun olmayan bir işi hile, düzen vb. ile kanuna uygun gibi göstermek. |
kitaba el basmak | * kutsal kitap üzerine elini koyarak ant içmek. |
kitabe | * Taş, mermer vb.gibi sert cisim üzerindeki oyma veya kabartma yazı, tarih, yazıt. |
kitabet | * Yazmanlık, kâtiplik. * Kompozisyon, tahrir. |
kitabıkapamak | * herhangi bir konu ile ilgiyi kesmek. |
kitabî | * Kitapla ilgili; kitaba uygun. * Kitaba bağlıkalan, özgür düşünemeyen (kimse). * Düzgün, dil bilgisi kurallarına uygun (anlatım). |
kitap | * Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılıveya yazılıkâğıt yaprakların bütünü. * Herhangi bir konuda yazılmışeser. * Kutsal kitap. |
kitap açacağı | * Sayfalarının bir veya iki kenarıkatlı olan kitaplarıaçmak amacıyla kullanılan, tahta, fil dişi, gümüşgibi maddelerden yapılan araç. |
kitap dolabı | * Ön yüzü açık, yatay ve dikey bölümleri olan bazıtürlerinde çekmece de bulunan, kitap koymaya yarayan mobilya. |
kitap ehli | * Dört kutsal kitaptan birine inanan, iman eden, bağlanan kimse. |
kitap evi | * Kitap satılan yer, kitapçıdükkânı. |
kitap kurdu | * Kitaplarıyiyerek zarar veren bir böcek. * Çok kitap okuyan kimse. |
kitap sarayı | * Halkın yararlanması için kurulmuş büyük kitaplık. |
kitapça | * Kitabın yazdığına göre. |
kitapçı | * Kitap satan veya kitap bastırıp satan kimse. |
kitapçılık | * Kitap bastırma veya satma işi. |
kitaplaştırma | * Kitaplaştırmak işi. |
kitaplaştırmak | * Kitap durumuna getirmek, kitap olarak yayımlamak. |
kitaplık | * Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya, kütüphane. * Kuruluşamaç ve görevine uygun kitap, film, plâk gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş, kütüphane. * Kitap yapmaya elverişli. * Herhangi bir sayıda veya kitap olabilecek kadar. * Belli bir sayıda kitabı olan. * Evlerde ve işyerlerinde içinde kitapların bulunduğu oda. |
kitaplık bilimci | * Kitaplıklarda işlerin yürütülmesini sağlayan, kitaplık bilimi öğrenimi görmüşkimse, kütüphaneci. |
kitaplık bilimi | * Kitap sayısınıçoğaltmanın, kataloglayıp sınıflandırmanın ve okuyucularıkitaptan yararlandırmanın yollarını, kurallarını belirten bilim dalı, kütüphanecilik. |
kitaplık görevlisi | * Kütüphanecilik öğrenimi görmemişolan ve bir kitaplıkta bilimsel işler dışında kalan işleri yürüten kimse, hafızıkütüp. |
kitapsever | * Öz ve biçim yönünden iyi nitelikli kitaplarıseçen, kitaba tutkuyla bağlıkimse, bibliyofil. |
kitapseverlik | * Kitapsever olma durumu. |
kitapsız | * Kitabı olmayan. * Dört kutsal kitaptan (Kuran, İncil, Zebur, Tevrat) hiçbirine inanmayan, dinsiz. * Zalim, insafsız. |
kitapta yeri olmak | * din veya yasa kitaplarında bulunmak, konusu geçmek. |
kitara | * Bkz. gitar. |
Kategoriler