Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 114

kişi zamiri * Kişilerin yerine kullanılan zamir.
kişiler arası * Bütün insanları göz önüne alan.
kişiler arası ilişki * Bireyler arasındaki toplumsal etkileşim veya karşılaşma.
kişileşme * Kişileşmek işi.
kişileşmek * Kişilik kazanmak.
kişileştirme * Cansız varlıklarıveya hayvanları insanmışgibi gösterme, canlandırma sanatı, teşhis.
kişilik * Bir kimseye özgü belirgin özellik; manevî ve ruhî niteliklerinin bütünü, şahsiyet.
* İnsanlara yakışacak durum ve davranış.
* Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü.
* Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda.
* Herhangi bir sayıda kişiden oluşan.
* Bayram gibi önemli günlerde veya konukların yanına çıkarken giyilen yeni giysi, yabanlık, adamlık.
kişilik dışı * Kişisel olmayan, gayrişahsî.
kişilik kazanmak * bir kişinin öz yapısı, kişiliği belirginleşmek.
kişilikli * Kişiliği olan, şahsiyetli.
kişiliksiz * Kişiliği olmayan, şahsiyetsiz.
kişioğlu * İnsanoğlu, insan.
* Soylu kimse.
kişisel * Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsî, zatî.
kişiye özel * Sadece o kişiye ait, o kişi tarafından kullanılabilen (şey).
kişizade * Soylu.
kişmirî * Çekici, albenili.
* Esmer.
kişmiş * Küçük taneli bir tür çekirdeksiz siyah üzüm.
kişneme * Kişnemek işi veya sesi.
kişnemek * (at için) Bağırmak.
kişneyiş * Kişnemek işi veya biçimi.
kişniş * Maydanozgillerden yapraklarımaydanozu andıran, 20-60 cm yükseklikte, tüysüz, bir yıllık ve otsu bir bitki
(Coriandrum sativum), kara kimyon.
* Bu bitkinin baharat olarak kullanılan kurutulmuşmeyvesi veya tohumu.
kişnişşekeri * İçinde bir kişniştanesi bulunan ufak şeker.
kit * Macun.
kitaba (veya kitabına) uydurmak * kanun olmayan bir işi hile, düzen vb. ile kanuna uygun gibi göstermek.
kitaba el basmak * kutsal kitap üzerine elini koyarak ant içmek.
kitabe * Taş, mermer vb.gibi sert cisim üzerindeki oyma veya kabartma yazı, tarih, yazıt.
kitabet * Yazmanlık, kâtiplik.
* Kompozisyon, tahrir.
kitabıkapamak * herhangi bir konu ile ilgiyi kesmek.
kitabî * Kitapla ilgili; kitaba uygun.
* Kitaba bağlıkalan, özgür düşünemeyen (kimse).
* Düzgün, dil bilgisi kurallarına uygun (anlatım).
kitap * Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılıveya yazılıkâğıt yaprakların bütünü.
* Herhangi bir konuda yazılmışeser.
* Kutsal kitap.
kitap açacağı * Sayfalarının bir veya iki kenarıkatlı olan kitaplarıaçmak amacıyla kullanılan, tahta, fil dişi, gümüşgibi
maddelerden yapılan araç.
kitap dolabı * Ön yüzü açık, yatay ve dikey bölümleri olan bazıtürlerinde çekmece de bulunan, kitap koymaya yarayan
mobilya.
kitap ehli * Dört kutsal kitaptan birine inanan, iman eden, bağlanan kimse.
kitap evi * Kitap satılan yer, kitapçıdükkânı.
kitap kurdu * Kitaplarıyiyerek zarar veren bir böcek.
* Çok kitap okuyan kimse.
kitap sarayı * Halkın yararlanması için kurulmuş büyük kitaplık.
kitapça * Kitabın yazdığına göre.
kitapçı * Kitap satan veya kitap bastırıp satan kimse.
kitapçılık * Kitap bastırma veya satma işi.
kitaplaştırma * Kitaplaştırmak işi.
kitaplaştırmak * Kitap durumuna getirmek, kitap olarak yayımlamak.
kitaplık * Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya, kütüphane.
* Kuruluşamaç ve görevine uygun kitap, film, plâk gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan,
düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş, kütüphane.
* Kitap yapmaya elverişli.
* Herhangi bir sayıda veya kitap olabilecek kadar.
* Belli bir sayıda kitabı olan.
* Evlerde ve işyerlerinde içinde kitapların bulunduğu oda.
kitaplık bilimci * Kitaplıklarda işlerin yürütülmesini sağlayan, kitaplık bilimi öğrenimi görmüşkimse, kütüphaneci.
kitaplık bilimi * Kitap sayısınıçoğaltmanın, kataloglayıp sınıflandırmanın ve okuyucularıkitaptan yararlandırmanın
yollarını, kurallarını belirten bilim dalı, kütüphanecilik.
kitaplık görevlisi * Kütüphanecilik öğrenimi görmemişolan ve bir kitaplıkta bilimsel işler dışında kalan işleri yürüten kimse,
hafızıkütüp.
kitapsever * Öz ve biçim yönünden iyi nitelikli kitaplarıseçen, kitaba tutkuyla bağlıkimse, bibliyofil.
kitapseverlik * Kitapsever olma durumu.
kitapsız * Kitabı olmayan.
* Dört kutsal kitaptan (Kuran, İncil, Zebur, Tevrat) hiçbirine inanmayan, dinsiz.
* Zalim, insafsız.
kitapta yeri olmak * din veya yasa kitaplarında bulunmak, konusu geçmek.
kitara * Bkz. gitar.

Bir yanıt yazın