kriminoloji | * Toplumsal bir olgu olarak suç ve suçluluğu inceleyen bilim. |
kripto | * Siyasî inancını gizleyen kimse. |
kriptolog | * Kriptoloji uzmanı. |
kriptoloji | * Gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi veya incelemesi. |
kripton | * Atom numarası36, atom ağırlığı83, 8 olan, atmosferde yarım milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz bir soy gaz.KısaltmasıKr. |
kristal | * Billûr. * Billûrdan yapılmış. |
kristal cam | * Potasyum, kireç ve silisin yüksek ısıda ergitilerek hamur hâline getirilmesi, sonra da biçimlendirilmesi ile elde edilen cam. |
kristal mavisi | * Kristalin yansıttığı açıklık ve parlaklıktaki mavi rengi. |
kristalleşme | * Billûrlaşma. |
kristalleşmek | * Billûrlaşmak. |
kristaloit | * Billûrsu. |
kriter | * Ölçüt, kıstas. |
kritik | * Tehlikeli, endişe veren (durum). * Eleştiri. * Eleştirmen. |
kritik etmek | * eleştirmek. |
kritisizm | * Eleştiricilik. |
kriyoskopi | * Tuzlu eriyiklerin donma yasalarını inceleyen fizik kolu. |
kriz | * Bunalım, buhran. * Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran. |
kriz geçirmek | * bir organda birdenbire fizyolojik değişiklik olmak. * bunalım içinde bulunmak. |
kriz masası | * Aniden ortaya çıkan bir afeti geçiştirmek için yetkililerden ve uzmanlardan oluşturulan kurul. |
kriz yöneticisi | * Zorda kalan işletmeye belirli bir sürede yardım ederek sorunu çözen tecrübeli kimse. |
kriz yönetimi | * İşletmelerde hatalıüretim, ham madde, kalite düşüklüğü, pazarlama vb. sebeplerle ortaya çıkan sorunlu dönemde iş başına getirilen yöneticilerin davranışı. |
krizalit | * Kelebek olmadan önce bir böceğin, koza veya kozasız olarak geçirdiği başkalaşma durumu. |
krizantem | * Kasımpatı. |
krizolit | * Zebercet. |
kroki | * Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmıştaslağı. |
krokodil | * İşlenmiştimsah derisi. * Bu deriden yapılmışolan. |
krom | * Atom numarası24, atom ağırlığı52,01 olan, ısıya dayanıklı, 15140 C de eriyen, 6,92 yoğunluğunda, havada oksitlenmeyen bir element. KısaltmasıCr. * Kromdan yapılmış. |
kromaj | * Metal yüzeyleri kromla kaplama işlemi. * Bu işlemle kaplanmışyer. |
kromatik | * Renklerle ilgili, renkser. * Kromozomlarla ilgili. * Yarım tonlardan oluşan (ses dizisi). |
kromatik iplik | * Karyokinez sırasında kromatin maddesinin iplik biçimindeki durumu. |
kromatin | * Hücre çekirdeğinde küçük tanecikler, düzensiz kitleler veya ağbiçiminde bulunan, soya çekim olaylarını sağlayan, bazı boyalarla hemen boyanabilen madde. |
kromatit | * Bir kromozomun uzunlamasına iki yarısından her biri. |
kromatofor | * Plâzmasıpigmet tanecikleriyle dolu, çokgen veya yıldız biçiminde, belirli uzunlukta veya kısalabilir uzantıları bulunan hücre. |
krome | * Kromdan yapılmışveya krom kaplama. |
kromlu | * Birleşiminde krom bulunan. |
kromoplâst | * Değişik renkler taşıyan kromatofor. |
kromosfer | * Renk yuvarı. |
kromotropizm | * Canlı bir varlığın, belli renkte bir nesneye doğru yönelme hareketi. |
kromozom | * Karyokinez bölünme sırasında hücre çekirdeğinin içinde beliren ve kromatin ipliklerinin parçalara ayrılmasıyla oluşan, bazıyeteneklerin yeni bireylere geçmesine yarayan, kıvrık çubuk biçimindeki cisim. |
kron | * Çek para birimi. |
kronaksi | * Bir elektrik akımının bir sinir veya kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre. |
kronik | * Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığıtarih, vekayiname. * Süreğen. * Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş. |
kronikçi | * Kronik yazarı. |
kronikleşme | * Kronikleşmek işi. |
kronikleşmek | * Kronik bir hâl almak. |
kronograf | * Süreyazar. |
kronoloji | * Zaman bilimi. |
kronolojik | * Zaman bilimsel. |
kronometre | * Süreölçer. |
kros | * Kırlarda ve ormanlarda, hendeklerden, yükseltilerden, çukurlardan ve akarsulardan geçerek yaya yapılan koşu. |
Kategoriler