Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 157

kupon * Piyango biçiminde düzenlenmiş, çekilişlerde kesilerek kullanılan basılıparça.
* Değerli kâğıtların (devlet tahvili veya hisse senetleri) üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz
veya kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmişparça.
* Yalnız bir giysilik dokunmuş, üstün nitelikte (kumaşparçası).
kupür * Kesik.
kur * Yabancıparaların ulusal para cinsinden değeri.
* Kurs değeri (II).
kur * Karşıcinsten birine ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma.
* Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
kur yapmak * karşıcinsten birine ilgi göstererek onun hoşuna gitmek, gönlünü kazanmaya çalışmak.
* birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışmak.
kur’a * Ad çekme.
kur’a çekmek * ad çekmek.
kur’a efradı * Kur’a çekerek yeni asker olan erler.
kurabiye * Un, yağveya badem, fıstık gibi şeylerle yapılan, şekerli küçük çörek.
kurabiye gibi * çok gevrek, ağızda dağılıveren (yiyecek).
kurabiyeci * Kurabiye yapan veya satan kimse.
kurabiyecilik * Kurabiye yapma veya satma işi.
kur’acı * Askere alınacak gençlerin belli olması için onlara kur’a çektiren subay.
kurada * İşe yaramaz, yıpranmış, eskimiş, bozulmuş(eşya).
* Gelişmemiş, cılız (insan ve hayvan).
kurak * (hava, mevsim, yıl için) Yağışsız.
* (toprak için) Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak.
kurakçıl * (bitki için) Kurak yerde yetişen, kurak yerden hoşlanan.
kuraklık * Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık.
kural * Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranışsistemine temel olan, yön veren ilke.
* Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke.
kural dışı * Bkz. kural dışı.
kural dışı * Kurala uymayan, kurala aykırı olan, ayrık, müstesna, şaz.
kurala aykırı * Bkz. kural dışı.
kurala aykırılık * Dil kurallarına aykırı olarak kelime kullanma, kıyasa muhalefet.
kuralcı * Kurala, kurallara bağlı olan, kaideci.
kuralcılık * Kuralcı olma durumu.
kurallaşma * Kurallaşmak işi.
kurallaşmak * Kural durumuna gelmek.
kurallaştırma * Kurallaştırmak işi.
kurallaştırmak * Kural durumuna getirmek.
kurallı * Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasî.
kurallıcümle * Yüklemi sonda yer alan cümle.
kuralsız * Kuralı olmayan, kurala uygun olmayan, kaidesiz, gayri kıyasî.
kuram * Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi.
* Belirli bir konuda düşüncelerin, görüşlerin bütünü.
* Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayıaçıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü,
nazariye, teori.
Kurama * Türkistan’da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse.
kuramcı * Kuram ortaya koyan kimse, kurama bağlı olan kimse, teorisyen.
kuramcılık * Kuram ortaya koyma, kurama bağlı olma durumu.
kuramlaştırma * Kuramlaştırmak işi.
kuramlaştırmak * Kuram durumuna getirmek.
kuramsal * Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazarî, teorik.
Kur’an * İslâm dininin temel ilkelerini, Hz. Muhammed’e gönderilen Tanrı buyruklarını içeren, Müslümanlığın
temel kitabı, Kur’anıkerim, Kelâmıkadim, Mushaf.
Kur’an (veya ekmek) çarpsın! * karşısındakini dediği şeye inandırmak için edilen yemin.
kurander * Hava akımı, cereyan.
Kur’anıkerim * Kur’an.
kur’ası olmak * o yıl askerlik çağına girenlerden olmak.
kurbağa * Kurbağalardan, yumurta ile üreyen, yavruları gelişimlerini durgun sularda tamamladıktan sonra kuyruğu ve
solungacıkörelerek karada yaşayabilen, sıçrayarak yurüyen ve suda iyi yüzen küçük hayvan.
kurbağa adam * Balık adam.
kurbağa balığı * Sıcak ve ılık denizlerde yaşayan kemikli balık (Uranoscopus scaber).
kurbağa balığı giller * Sıcak ve ılık denizlerde yaşayan kemikli balıklar familyası.
kurbağa otu * Düğün çiçeğigillerden bir bitki (Bufonia).
kurbağa testi * Kadının gebe olup olmadığınıanlamak için, idrarının kurbağa karnına şırınga edilmesi yoluyla yapılan test.
kurbağa zehiri * Kurbağa zehirigillerden, tatlısularda yaşayan, beyaz çiçekli, yürek biçimi yapraklı bir süs bitkisi
(Hydrocharis).

Bir yanıt yazın