Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 15

livar * Avlanan balıklarıcanlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüşsepet.
* İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmışhavuz.
livarlı * Livarı olan.
livarlıtekne * Avlanan balıklarıcanlısaklamak için denizde bağlantılı bölümleri olan gemi.
liyakat * Lâyık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim.
* Yeterlilik, kifayet.
liyakat göstermek * başarmak.
liyakat sahibi * Başarılı, erdemli, yetenekli.
liyakatli * Liyakati olan, başarılı, yetenekli, değimli.
liyakatsiz * Liyakati olmayan, başarısız, yeteneksiz, değimsiz.
liyakatsizlik * Liyakatsiz olma durumu.
lizol * Krezol.
lizöz * Yatakta kadınların giydiği bir çeşit yün hırka.
lobelya * Salkım durumunda mavi çiçekleri bulunan bir veya çok yıllık Kuzey Amerika bitkisi (Lobelia).
lobi * Bir yapının kapısından içeri girildiğinde görülen ilk boşluk, dalan.
* Otel, tiyatro gibi yerlerde girişe yakın genişyer.
* Bazı ortak çıkarları olan grupların temsilcilerinden oluşan topluluk.
lobici * Çıkarları ortak olan grupların temsilcisi, dalancı.
lobicilik * Dalancılık.
lobut * Kalın, kısa ve düzgün sopa.
* Kol gücünü geliştirmek için kullanılan, gürgenden jimnastik aracı.
loca * Tiyatro, sinema gibi eğlence yerlerinde veya parlâmento salonlarında özel bölme.
* Masonların toplantıyeri.
loça * Gemilerin baş bodoslamalarının her iki yanında, çapayı içine alabilen ve güverteye açılan demir zincirin
geçtiği delik.
loda * Küme, yığın.
* Demet.
* Taneli veya tanesiz saman yığını.
* Üzeri toprak veya otla örtülmüşsaman yığını.
lodos * Güneyden veya güneybatıdan esen ve bazen de yağışgetiren yerel rüzgâr, kaba yel.
* Bu rüzgârın estiği gün veya zaman.
* Güney yönü.
lodos balığı * Lodos estiğinde sersemleyip kolayca avlanan balık.
* Alık, sersem, şaşkın, ne yaptığını bilmez hâlde dolaşan (kimse).
lodosa çevirmek (veya dönmek) * hava soğuk iken lodosla ısınmak.
lodoslama * Lodoslamak işi.
lodoslamak * Lodos esmeye başlamak.
* (rüzgâr) Lodosa çevirmek.
lodoslu * Lodosu olan, lodosa sahip veya lodosa maruz kalan.
lodosluk * Lodosun estiği yön, güney.
logaritma * Büyük çarpmaları, bölmeleri, kök ve kuvvet alışlarınıyapabilmek için bulunan bir yol; biri geometrik,
öbürü aritmetik olarak kurulan iki sayıdizisinden aritmetik olanın her sayısı, karşılaştığı geometrik sayının
logaritmasıdır.
logaritma tablosu * Sayıların logaritmalarını gösteren çizelge.
logaritmik * Logaritmaya ilişkin.
logistik * Bkz. lojistik.
logo * Arma.
logos * Bkz. deyi.
loğ * Yollarda, toprak damlarda yeri bastırmak veya tarlalarda toprağıezmek için gezdirilen taşsilindir.
loğlama * Loğlamak işi.
loğlamak * Üzerinde loğgezdirip toprağı bastırmak, sıkıştırmak.
loğusa * Yeni doğum yapmışkadın.
loğusa humması * Albastı.
loğusa otu * İki çeneklilerden, çiçekleri koyu kahverengi ve pis kokulu, tırmanıcı bir bitki (Aristolochia).
loğusa şekeri * İçinde karanfil, baharat ve şekerci boyası bulunan, baklava biçiminde kırmızışeker.
loğusa şerbeti * Loğusa şekerinden yapılan, doğum dolayısıyla kutlamaya gelenlere sunulan şerbet.
loğusalık * Loğusa olma durumu.
* Doğumdan sonraki yedi veya kırk günlük dönem.
lojik * Mantık.
lojistik * Askerlik mesleğinin savaşta veya askerî harekâtta, yol, haberleşme, sağlık, yiyecek, içecek ve silâh sağlama
gibi çok yönlü hizmetleri en akılcı, etkili ve seri bir biçimde plân ve programa bağlayıp uygulayan hizmetler bütünü.
* Modern mantık.
* Lojistik hizmetle ilgili.
lojistik dairesi * Askerlikte lojistik hizmetlerin görüldüğü bölüm.
lojistik hizmet * Askerlik mesleğinin savaşta veya harekâtta çok yönlü görevlerini yerine getirme.
lojman * Bir çalışma yerinde görevlilere, işçilere parasız veya az bir kira karşılığında verilen konut.
lok * Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmışara havuz.
lokal * Belli bir yerle, bölgeyle ilgili, yerel, mahallî, mevziî.
* Sınırlı bir yerle ilgili olan, yerel, mevziî.
* Bir dernek veya kuruluşun üyelerinin buluşmaları için ayrılmışyer, dernek evi.
* Müzikli eğlencelerin yapıldığıyer, gece kulübü.
lokalizasyon * Kuruluşyeri seçimi.
lokanta * Kazanç amacıyla açılmış, para karşılığında yemek yenilen yer, restoran.

Bir yanıt yazın