lopur lopur | * Lopur sesi çıkararak. |
lor | * Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir. |
lorentiyum | * Atom numarası103 olan, 1961 ‘de Berkeley’de kaliforniyum atomlarının bor çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen yapma element. KısaltmasıLr (eskiden Lw). |
lort | * İngitere’de babadan oğula veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvanı. * Lortlar Kamarasıüyesi. * Çok zengin kimse. * Sükseli, kalantor, gösterişli (kimse). |
lort gibi | * bolluk içinde ve rahat bir biçimde. |
lorta | * Ayakkabıkalı bının çapı. |
lortlar kamarası | * İngiliz parlâmentosunda senato. |
lostra | * Ayakkabı boyama. |
lostra salonu | * Ayakkabı boyanılan yer. |
lostracı | * Lostra salonunda çalışan ayakkabı boyacısı. |
lostromo | * Ticaret gemilerinde tayfaların başı. |
lostromoluk | * Lostromonun yaptığı iş. |
losyon | * Deri ve saç bakımında kullanılan alkollü veya alkolsüz, kokulu sıvı. |
loş | * Yeterince aydınlık olmayan, yarıkaranlık, az ışık alan. * Az ışık veren. |
loşça | * Az ışık almış, yarıkaranlık. |
loşlaşma | * Loşlaşmak işi. |
loşlaşmak | * Loşduruma gelmek. |
loşlaştırma | * Loşlaştırmak işi. |
loşlaştırmak | * Loş bir duruma getirmek. |
loşluk | * Loşolma durumu. |
lota | * Tatlısularda yaşayan, bir tür gelincik balığı(Lota vulgaris). |
lotarya | * Ad veya numara çekilerek oynanan şans oyunlarının genel adı. |
lotaryacı | * Lotarya yolu ile kazanç sağlayan kimse. |
lotaryacılık | * Lotarya oynatma işi. |
lotus | * Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. |
lök | * Bir tür erkek deve. |
lök | * Kireç, zeytinyağı, pamuk ve yumurta akının karıştırılmasından elde edilen, kırık, çatlak çanak çömlekleri, künkleri birleştirmekte kullanılan macun, lökün. |
lök gibi oturmak (veya çökmek, dikilmek) | * bir yere bütün heybetiyle, ağırlığıyla oturmak (veya çökmek, dikilmek). |
lökleme | * Löklemek işi. |
löklemek | * Lökle yapıştırmak. |
lökoplâst | * Bitki hücrelerinde veya bazıkamçılılarda sitoplazma içinde bulunan ve genellikle nişasta taneciğini oluşturan cisimcik. |
lökosit | * Akyuvar. |
lökoz | * Lösemi durumu. |
lökün | * Bkz. Lök. |
löp | * İri ve yumuşak. |
löp löp | * İri ve yumuşak olan. |
löpür | * Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses. |
löpür löpür | * Löpür sesi çıkararak. |
lös | * En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarırenkli verimli balçık. |
lösemi | * Bkz. kan kanseri. |
lösemit | * Lösemilerde görülen deri belirtileri. |
Lr | * Lorentiyum’un kısaltması. |
Lu | * Lütesyum’un kısaltması. |
-lu | * Bkz. -lı/ -li. |
-lu | * Bkz. -ılı/ -ili. |
-luk | * Bkz. -lık / -lik. |
lûmbago | * Soğuğun etkisiyle veya bir bükülme sonucunda, bel bölgesinde birdenbire beliren ağrı. |
lûnapark | * Türlü eğlence ve oyun kuruluşları bulunan alan. |
lup | * Büyüteç. |
lustrin | * Parlak kumaşkullanılarak yapılmış bir ayakkabıtürü. |
Kategoriler