Kategoriler
M SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük M Sayfa 24

mavi boncuk kimde? * (birçoklarına ayrıayrı”en çok sevdiğim sensin” diyen kimsenin) şimdi en çok sevdiği kim?.
mavi hastalık * Kalbi ikiye ayıran bölmenin kapanmasısonucu temiz ve kirli kanın birbirine karışmasına yol açan hastalık.
mavi küf * Özellikle tütün fidelerinde üreyerek, yaprak hastalığına yol açan asalak mantar.
mavikantaron * Birleşikgillerden, baharda buğday tarlalarında mor renkli çiçekler açan bir bitki, belemir, peygamber çiçeği
(Centaurea cyanus).
mavileşme * Mavileşmek işi.
mavileşmek * Mavi duruma gelmek.
mavili * Üzerinde mavi renk olan (şey).
* Mavi renkte giysi giymişolan (kimse).
mavilik * Mavi renkte olma durumu.
mavimsi * Mavi gibi olan, rengi maviye çalan.
mavimtırak * Maviyi andıran.
maviş * Ak tenli, mavi gözlü olan (kimse).
mavişmaviş(bakmak) * mavi gözlerle (bakmak).
mavna * Gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan, güvertesiz büyük tekne.
* Büyük, üç köşe yelkenli yük gemisi.
mavnacı * Mavna işleten (kimse).
mavruka * Kurşundan dökülmüşuzun ve yuvarlak, iki ucu delikli, mazgallanıp cıvayla parlatılmışveya sarımadenden
döküm yapılıp nikelâjlanmış, 80-130 gr ağırlığında bir av aleti.
mavuna * Mavna.
mavzer * Atışhızıdakikada ortalama altımermi olan ve orduda kullanılan bir tüfek tipi.
maya * Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment.
* Yaradılış, öz nitelik.
* İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli
bitki organizmaları.
* Arsız, utanmaz kimse.
maya * Damızlık dişi hayvan.
* Dişi deve.
maya * Bir tür halk türküsü.
maya ağacı * Meyvelerinden yemek yağıçıkarılan bir tür hurma ağacı(Elaels).
mayabozan * Bir mayanın etkisine karşıkoyan, protein yapısında madde.
mayalama * Mayalamak işi.
mayalamak * Maya koymak, içine maya karıştırmak.
mayalandırma * Mayalandırmak işi.
mayalandırmak * Mayalanmasını sağlamak.
mayalanma * Organik maddelerin bazımikroorganizmalarca salgılanan enzimler etkisiyle uğradığıdeğişiklik, tahammür,
fermantasyon.
* Sıvıveya hamur durumda bulunan organik maddelerin kendiliğinden kabarıp köpürerek gaz çıkarması
olayı.
mayalanmak * Mayanın etkisiyle ekşiyip kabarmak.
mayalı * İçine maya karıştırılmış.
* Maya ile ekşiyip kabarmış.
* Daire şeklinde açılan mayalanmışhamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek.
mayalık * Maya olarak kullanılmak için ayrılmış, maya olmaya yarar.
* Damızlık hayvan.
mayası bozuk * Kötü yaradılışlı, karaktersiz.
* Hain.
mayasıl * Birdenbire ortaya çıkarak gelişen kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama gibi doku bozukluklarıyla
kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı, egzama.
* Basur.
mayasıl otu * Bir deri hastalığına karşıkullanılan bitki türlerine (özellikle Ajuga, Hypericum, Digitalis, Teucrium) verilen
ad.
mayasız * İçinde maya bulunmayan.
maydanoz * Maydanozgillerden, 50-80 cm yükseklikte, ufak yeşil yapraklı, özel kokulu iki yıllık otsu bir bitki
(Petroselinum crispum).
maydanozgiller * Ayrıçanak yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri şemsiye durumunda olan, anason, kereviz, maydanoz ve
kimyon gibi bitkileri içine alan bir familya.
mayhoş * Tadışekerli ve az ekşi olan.
* (dostluk ilişkisi için) Bozulmuşveya bozulmaya yüz tutmuşolan.
mayhoşluk * Mayhoşolma durumu.
mayın * Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya, çarpma veya basınç etkisiyle
patlayarak zarara yol açan patlayıcımadde.
mayın dökmek * denize mayın bırakmak, denizi mayınlamak.
mayın gemisi * Denize mayın dökmek için özel olarak yapılmışgemi.
mayın tarlası * Patlayıcımaddelerin döşendiği veya çokça bulunduğu yer.
mayıncı * Mayın dökmeye yardım eden veya mayın döşeyen kimse.
mayınlama * Mayınlamak işi.
mayınlamak * (bir yere) Mayın dökmek veya döşemek.
mayınlanma * Mayınlanmak işi.
mayınlanmak * Mayınlamak işi yapılmak.
mayınlı * Mayınlanmışyer.
mayınsız * Mayını olmayan, mayınlanmamışyer.
mayıs * Yılın 31 gün süren beşinci ayı.

Bir yanıt yazın