Kategoriler
M SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük M Sayfa 37

merkezîleşmek * Merkez durumuna gelmek.
merkezîleştirme * Merkezîleştirmek işi.
merkezîleştirmek * Otoriteyi ve işi bir merkezde toplamak.
merkeziyet * Merkeziyetçilik.
merkeziyetçi * Merkeziyetçilik yanlısı olan (kimse) veya merkeziyetçiliğe uygun (iş, yönetim), merkezci.
merkeziyetçilik * Otoritenin ve işin tek bir merkezde toplanmasınıamaçlayan görüş, merkezcilik.
* Bu görüşe dayanan yönetim biçimi.
merkezkaç * Merkezden uzaklaşan, santrifüj.
merkezkaç kuvvet * Bir merkez çevresinde dönen bir cismi merkezden uzaklaştıran kuvvet.
merkezkaçlama * Bir karışımın bileşenlerini merkezkaç kuvvetiyle ayırma işlemi.
merkezleme * Merkezlemek işi veya durumu.
merkezlemek * Merkez durumuna getirmek.
merkezlenme * Merkezlenmek işi.
merkezlenmek * Aynımerkezde toplanmak, temerküz etmek.
* Merkezî bir yönetime bağlanmak.
merkezleşme * Merkezleşmek işi veya durumu.
merkezleşmek * Merkez durumuna gelmek.
merkezleştirme * Merkezleştirmek işi.
merkezleştirmek * Merkez durumuna getirmek.
merkum * Yazılmış.
* Adı geçen, az önce anılan (kimse).
merkûp * Üzerine binilmişolan.
Merkür * Güneşsisteminin Güneş’e en yakın olan gezegeni, Utarit.
merlanos * Bir tür mezgit balığı(Merlangus communis).
mermer * Birleşiminde %75 ‘ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısıda olan,
cilâlanabilen billûrlaşmışkireç taşı.
* Bu taştan yapılmış.
mermer gibi * beyaz, parlak, sert ve pürüzsüz.
mermer kireci * Mermerden yapılmışkireç.
mermerci * Mermer çıkaran, işleyen, satan, mermer ve benzeri taşlardan yapılarda ıslak zemin işleri, mutfak döşemesi,
eviye veya mezar taşlarıyapan kimse.
mermercilik * Cilâlıyüzeyler elde etmek için sert taşları işleme sanayii.
* Mermer işleme sanatı.
mermerleşme * Genellikle başkalaşma etkisiyle, kireç taşlarının yeniden billûrlaşma sonucu mermere dönüşmesi.
mermerleşmek * Mermer durumuna dönüşmek.
mermerli * Mermeri olan.
mermerlik * Mermerle döşeli yer.
mermerşahi * Tülbent ile patiska arasında ince bir tür pamuklu kumaş.
mermi * Ateşli silâhlar tarafından atılan delici, patlayıcımadde, kurşun.
merserize * Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmişpamuk ipliği.
* Bu iplikle yapılmışolan.
mersi * “Teşekkür ederim!”anlamında kullanılır.
mersin * Mersingillerden, Güney ve BatıAnadolu dağlarında yetişen, yapraklarıyaz kışyeşil kalan, beyaz çiçekli bir
ağaç (Myrtus communis).
mersin balığı * Mersin balığı gillerden, ılık denizlerde, göllerde yaşayan, tatlısularda yumurtlayan, yumurtalarından havyar
yapılan bir balık (Acipenser sturio).
mersin balığı giller * Örneği mersin balığı olan, vücutlarıparlak pullarla veya kemik düğmeciklerle örtülü, çoğu yumurtlama
zamanında ırmak ağızlarına gelen iğbiçiminde uzun balıklar familyası.
mersin balıkları * Mersin balığı giller familyasını içine alan balıklar takımı.
mersin morinası * Mersin balığı gillerden, Karadeniz, Hazar Denizi ve bu denizlere dökülen ırmaklarda yaşayan,
yumurtasından havyar yapılan bir balık (Huso huso).
mersingiller * İki çeneklilerden, mersin, karanfil, okaliptus gibi yapraklarıalmaşık, çiçekleri genel olarak talkım
durumunda bulunan ıtırlı bitkileri içine alan bir familya.
mersiye * Ağıt.
mersiyehan * Ağıt okuyan, ağıtçı.
mert * Yiğit.
* Sözünün eri, güvenilir (kimse).
mertçe * Erkekçe, yiğitçe, merdane (I).
mertebe * Aşama, derece, rütbe.
* Evre, safha.
mertek * Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca sırık.
mertlik * Yiğitlik, erkeklik.
meryem ana kandili gibi * zayıf, yanan (ışık).
meryem pelesengi * Kabuklarından aynıadla anılan bir reçine çıkarılan ve Antil adalarında yetişen bir ağaç (Calophyilum
calaba).
meryemana asması * Bkz. ak asma.

Bir yanıt yazın