Kategoriler
M SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük M Sayfa 74

mücevher tarih * Divan edebiyatında, ebcet hesabına göre yalnız noktalıharfleri sayıldığında söz konusu olayın tarihini
gösteren dize veya söz.
mücevherat * Mücevherler.
mücevherci * Değerli süs eşyasısatan kimse, kuyumcu.
mücevhercilik * Mücevhercinin işi, kuyumculuk.
mücmel * Özet olarak anlatılmış, kısa ve özlü.
mücrim * Suçlu.
mücver * Rendelenmişkabağa un, yumurta, peynir, dereotu, tuz, karabiber, taze soğan katılarak yapılan bir tür köfte.
müçtehit * Ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü.
müdafaa * Savunma, koruma.
müdafaa etmek * savunmak, korumak.
müdafaaname * Savunma.
müdafi * Savunucu.
* Bir davada, davacıveya davalının haklarınısavunan (kimse).
müdahale * Karışma, araya girme.
* Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları.
müdahale etmek * karışmak, araya girmek, el atmak.
müdahil * Karışan.
* Davaya müdahale eden.
müdana * Minnet.
müdana etmek * minnet etmek.
müdara * Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünen.
müdara etmek * dost gibi görünmek, yüze gülmek.
müdavi * (hastaya) Bakan.
müdavim * Bir yere sürekli olarak giden (kimse), gedikli.
müdavim olmak * bir yere sürekli gidip gelmek.
müddei * Dava eden, bir savda bulunan (kimse), savlayıcı, davacı.
müddeialeyh * Davalı.
müddeiumumî * Savcı.
müddeiumumîlik * Savcılık.
müddet * Süre.
müddetli * Süreli, süresi olan.
müddetsiz * Süresiz, süresi olmayan.
müdebbir * Tedbirli.
müdekkik * İnceleyici.
müdellel * Kanıtlanmış, kanıtlı.
müderris * Ders veren, profesör.
* Medresede veya camide öğretmen.
müderrislik * Müderris olma durumu veya müderrisin görevi.
müdevven * Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış(şiir vb.).
* Bir araya toplanmış, düzenlenmiş.
müdevvenat * Bir araya toplanmışeserler.
müdevver * Yuvarlak.
müdir * Bkz. müdür.
müdire * Bayan müdür, bayan yönetmen.
müdiriyet * Bkz. müdüriyet.
müdrik * Anlamış, aklıermiş.
müdrike * Anlık.
müdrir * İdrarıartıran, idrar söktürücü.
müdür * İdare eden, yöneten, yönetmen, direktör.
müdür muavini * Bkz. müdür yardımcısı.
müdür yardımcısı * Müdürün işlerine yardım eden, yokluğunda yetkileri üzerine alıp işleri yöneten kimse.
müdüriyet * Müdürlük.
müdürlük * Yönetmenlik, direktörlük.
* Yönetmenin, müdürün makamı.
müebbet * Sonu olmayan.
* Yaşdıkça süren, ömür boyunca olan.
müeccel * İleriye atılmış, ertelenmiş.

Bir yanıt yazın