Nemse | * Nemçe. |
nene | * Anne. * Büyük anne, nine. |
neodim | * Atom sayısı60, atom ağırlığı144,3 olan, seryumdan daha sert, 6,96 yoğunluğunda bir element. Kısaltması Nd. |
neojen | * Üçüncü zamanın bölündüğü dört büyük devirden son ikisi olan pliyosen ile miyoseni birden kavrayan sistem. * Bu sistemle ilgili. |
neolitik | * Taşdevrinin son çağı ile ilgili. |
neolojizm | * Söz türetmecilik ve uydurmacılık. |
neon | * Sıvıdurumuna getirilmişhavadan elde edilerek ışık araçlarında kullanılan, atom sayısı10, atom ağırlığı20,2 yoğunluğu 0,7 olan ve havada pek az olarak bulunan asal gazlar sınıfından bir element. KısaltmasıNe. * Neon lâmbası. |
neon lâmbası | * Neon tüpü kullanılarak yapılan aydınlatma aracı. |
neon tüpü | * İçinde neon gazı bulunan boru biçiminde bir çeşit ampul. |
neoplâzma | * Yeniden oluşan doku. * Ur. |
neozoik | * Üçüncü ve dördüncü zamanla ilgili. |
nepotist | * Akraba ve yakın arkadaşlarınıkayıran. |
nepotizm | * Akraba ve yakın arkadaşlarıkayırma. |
Neptün | * Güneş’e yakınlığı bakımından sekizinci olan gezegen. |
neptünyum | * Uranyumun nötronlarla bombardımandan yapay olarak elde edilen, atom numarası93, atom ağırlığı239 olan, radyoaktif bir element. KısaltmasıNp. |
nerde | * Nerede sözünün kısalmış biçimi. |
nerden | * Nereden sözünün kısalmış biçimi. |
nerdeyse | * Bkz. neredeyse. |
nere | * Hangi yer anlamında yer sormak için kullanılır. * Hangi taraf veya organ (vücut için). |
nerede | * “Hangi yerde?” anlamına yer zarfı. * “Özlem, arayışimkânıvar mı, imkânsız” anlamlarında kullanılır. |
nerede akşam orada sabah | * bir kimsenin gece kalacak belli bir yeri olmadığını, rastgele bir yerde kalabileceğini anlatır. |
nerede bu bolluk | * bu işi yapmak sanıldığıkadar kolay değil, imkânlar sınırlı. |
nerede hareket, orada bereket | * hareket olan yerde bolluk olur. |
nerede ise | * Bkz. neredeyse. |
nerede kaldı | * ne yararı oldu?. |
nerede kaldıki | * olacak gibi görülmeyen bir düşünceyi anlatan sözün başına getirilir. |
nerede, … nerede | * iki şeyin aralarındaki uzaklığıveya nitelik ayrımını belirtir. |
nereden | * “Hangi yerden?” anlamına yer zarfı. * Nasıl, ne gibi bir ilişki ile. |
nereden nereye | * İki olay arasındaki ilişkiye şaşıldığınıanlatır. * Uzak, dolambaçlı bir ilişki ile. |
neredeyse | * Kısa bir süre içinde, hemen hemen. |
nereli | * Birinin memleketini, doğum yerini sormak için kullanılır. |
neresi | * Hangi yönü. * Nerede, hangi yer. * Tekrarlandığında karşılaştırılan şeylerin uzaklığını belirtir. |
nereye | * “Hangi yere?” anlamına yer zarfı. |
nergis | * Nergisgillerden, çiçekleri ayrıveya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, açılmadan önce bir yenle örtülü bulunan ve bazıtürlerinde beyaz, bazılarında sarırenkte, 20-80 cm yükseklikte, soğanlı bir süs bitkisi (Narcissus). |
nergis zambağı | * Soğanla üretilen, iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi, güzelhatun çiçeği (Amaryllis). |
nergisgiller | * Bir çeneklilerden, nergis, fulya, kardelen gibi çoğu küçük ve kokulu çiçekleri içine alan bir bitki familyası. |
neritik | * Kıyışeridinde deniz kabukları, kum, çakıl gibi şeylerle oluşan yığınakla ilgili. |
nervür | * Bir veya iki milimlik pli. * Direnci artıran çıkıntı. |
nervürlü | * Nervürü olan. |
nesebi gayrisahih | * Kanunî olmayan bir birleşme sonunda doğan (çocuk). |
nesebi sahih | * Kanuna uygun bir evlenme sonunda doğan (çocuk). |
nesep | * Soy, baba soyu. |
nesi | * bazen insanlar için zamir olarak kullanılır. * hangi yönü, hangi tarafı. * çok iyi, çok güzel. |
nesi | * Hangi yönü, hangi tarafı. |
nesi var nesi yok | * bütün serveti. |
nesiç | * Doku. |
nesih | * Kaldırma, hükümsüz bırakma. * Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi. |
nesil | * Göbek, kuşak. * (hayvanlar için) Döl. |
nesilden nesile | * kuşaktan kuşağa, kuşaklar boyunca. |
nesim | * Hafif yel, esinti. |
Kategoriler