Etiket: (G)I-DLE

  • (G)I-DLE – LOVE Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – LOVE Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Hey ex-boyfriend (Hey, ex)– Hey eski erkek arkadaş (Hey, eski)자꾸 인스타 염탐하던데 (Uh, hmm-mm, uh)– Insta’da her zaman casusluk yaptım (Uh, hmm-mm, uh)You hope to get back? (Get back?)– Geri dönmeyi umuyor musun? (Geri çekilmek mi?)알겠지만 my life is perfect– Pekala, hayatım mükemmel. Right after world tour, magazines, radio, CF까지– Dünya turundan hemen sonra, dergiler,…

  • (G)I-DLE – Change İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – Change İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Wanna live my life like yesterday– Hayatımı dün gibi yaşamak istiyorumNever feeling down, never feeling down– Asla aşağı hissetme, asla aşağı hissetme Woke up in another new day– Yeni bir günde uyandımSomething has changed, don’t feel the same– Bir şeyler değişti, aynı hissetmeAlone, hearing voices in my head– Yalnız, kafamda sesler duymakThought that I had…

  • (G)I-DLE – Nxde Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – Nxde Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Why you think that ’bout nude? ‘Cause your view’s so rude– Neden çıplak olduğunu düşünüyorsun? Çünkü görüşün çok kaba.Think outside the box, then you’ll like it– Kutunun dışında düşün, o zaman hoşuna gidecek Hello, my name is 예삐, 예삐요 (hello)– Merhaba, benim adım Yepi, yepi (merhaba)말투는 멍청한 듯 몸매는 섹시 섹시요– Tonu aptalca, vücudu seksi.그럼…

  • (G)I-DLE – Never Stop Me Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – Never Stop Me Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    약에 취해버린 feel, 널브러진 luxury bag– Uyuşturucu-sarhoş hissi, düz lüks çanta크게 찢어지는 lip 두 눈은 번져 like smoky, yeah– Büyük yırtık dudak iki göz dumanlı gibi bulaşmış, evetYeah, baby, I knew it 떠나니 잘 가라지 not crazy– Evet bebeğim, çılgınca olmadığını biliyorum.예쁜 입에서 이런 욕이 뭐? I’m always nasty– Güzel bir ağızda bu küfür de…

  • (G)I-DLE – Oh My God Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – Oh My God Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    눈부신 하늘에 시선을 가린 채– Gözlerin göz kamaştırıcı gökyüzündeyken네 품 안에 안기네– Onu kollarında tutuyorum.흐르는 음악에 정신을 뺏긴 채– Akan müzik dikkatimi dağıtıyor.그대로 빨려 드네– Berbat bir şey.Oh, God– Aman Tanrım Help me, help me– Bana yardım et, yardım et bana숨이 멎을 것 같이 I feel (멎을 것 같이 feel)– Nefesim kesilmiş gibi hissediyorum (nefesim…

  • (G)I-DLE – MY BAG İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – MY BAG İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Okay– Tamam Red five diamonds in my bag– Çantamda kırmızı beş elmasIf you wanna see it, dance to beat like that– Görmek istiyorsan, böyle dövmek için dans et.My mama saw it and, “oh my god, damn!”– Annem gördü ve, “aman tanrım, kahretsin!”Okay, I’ll show you what’s in my bag– Tamam, sana çantamda ne olduğunu göstereyim.…

  • (G)I-DLE – TOMBOY Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – TOMBOY Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ah-ah, ah-ah-ah– Ah-ah, ah-ah-ahYeah, I’m tomboy– Evet, ben erkek fatmayım. Look at you (you), 넌 못 감당해 날 (날)– Şu haline bak, benimle baş edemezsin.Ya took (mmm) off hook (yeah),– Kancadan (mmm) çıktın (evet),기분은 coke like brrr (brrr)– Ruh hali brrr (brrr) gibi kokaindir.Look at my toe, 나의 ex 이름 tattoo– Ayak parmağıma bak, eski…

  • (G)I-DLE – LION Korece Sözleri Türkçe Anlamları

    (G)I-DLE – LION Korece Sözleri Türkçe Anlamları

    Ooh, I’m a lion, I’m a queen, 아무도– Ooh, ben bir aslanım, ben bir kraliçeyim, kimse그래, ooh, 날 가둘 수 없어 아픔도– Evet, beni hapse atamazsın, acı yok. 붉은 태양 아래 fire– Kırmızı güneşin altında ateş파랗게 타는 flower– Mavi yanan çiçek미지근한 너의 애를 태우게– Sıcak çocuğunu yak.살짝 드러내는 sharp claw, 달아오르는 상처– Keskin pençeyi hafifçe…

  • K/DA, (G)I-DLE & Wolftyla Feat. bea miller & League of Legends – THE BADDEST İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    K/DA, (G)I-DLE & Wolftyla Feat. bea miller & League of Legends – THE BADDEST İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Baddest do, what the baddest do (hey)– En kötü şey, en kötü şey (hey)The baddest do (hey), we the baddest, ooh– En kötü şey (hey), biz en kötüsüyüz, oohBaddest do, what the baddest do (hey)– En kötü şey, en kötü şey (hey)The baddest do (hey), we the baddest– En kötü şey (hey), biz en kötüsüyüz…