So this is where I am
– Demek olduğum yer burası.
Hanging on a feeling
– Bir duygu üzerinde asılı
Driving through the valley just to chase the pain again
– Sadece acıyı tekrar kovalamak için vadiden geçmek
So this is where we are
– Demek olduğumuz yer burası.
I should’ve seen it coming
– Geldiğini görmeliydim.
Every time we say goodbye, I say hello again
– Her veda ettiğimizde, tekrar merhaba diyorum.
I cried in your dark brown eyes for the thousandth time
– Bininci kez koyu kahverengi gözlerinde ağladım
‘Cause you love somebody
– Çünkü birini seviyorsun.
I died when you left that night for the thousandth time
– O gece bininci kez gittiğinde öldüm.
‘Cause you love somebody else
– Çünkü başkasını seviyorsun.
I tried to stop the door as it was closing
– Kapıyı kapatırken durdurmaya çalıştım.
It was closing
– Kapanıyordu.
Can’t help the way I keep ignoring every omen
– Her alameti görmezden gelmeye devam etmeme engel olamıyorum.
Every omen
– Her alamet
Heaven knows I should let go
– Tanrı biliyor ki bırakmalıyım
It’s nothing that I don’t already know
– Zaten bilmediğim bir şey değil.
I kiss you on your neck
– Seni boynundan öpüyorum.
You were staring at the ceiling
– Tavana bakıyordun.
I should’ve known right then and there you were a runaway
– Tam o sırada bilmeliydim ve orada bir kaçak olduğunu
Oh, just make it go away
– Oh, sadece gitmesini sağla
Can you help me rearrange it?
– Yeniden düzenlememe yardım eder misin?
I’m still making sense of having nothing left to save
– Hala kurtaracak bir şeyim kalmadığına dair bir anlam ifade ediyorum.
I cried in your dark brown eyes for the thousandth time
– Bininci kez koyu kahverengi gözlerinde ağladım
‘Cause you love somebody
– Çünkü birini seviyorsun.
I died when you left that night for the thousandth time
– O gece bininci kez gittiğinde öldüm.
‘Cause you love somebody else
– Çünkü başkasını seviyorsun.
I tried to stop the door as it was closing
– Kapıyı kapatırken durdurmaya çalıştım.
It was closing
– Kapanıyordu.
Can’t help the way I keep ignoring every omen
– Her alameti görmezden gelmeye devam etmeme engel olamıyorum.
Every omen
– Her alamet
Heaven knows I should let go
– Tanrı biliyor ki bırakmalıyım
It’s nothing that I don’t already know
– Zaten bilmediğim bir şey değil.
We go ’round again, we jump back in bed
– Tekrar dönüyoruz, yatağa geri dönüyoruz.
That’s what you do when you love somebody
– Birini sevdiğinde böyle yaparsın.
These bad omens, I look right through them
– Bu kötü alametler, gözümün önünden geçiyor.
That’s what you do when you love somebody
– Birini sevdiğinde böyle yaparsın.
We go ’round again, we jump back in bed
– Tekrar dönüyoruz, yatağa geri dönüyoruz.
That’s what you do when you love somebody
– Birini sevdiğinde böyle yaparsın.
These bad omens, I look right through them
– Bu kötü alametler, gözümün önünden geçiyor.
That’s what you do when you love somebody
– Birini sevdiğinde böyle yaparsın.
Else (when you love somebody)
– Başka (birini sevdiğinde)
Else (when you love somebody)
– Başka (birini sevdiğinde)
5 Seconds of Summer – Bad Omens İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.