Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 29

başını boş bırakmak * yalnız veya serbest bırakmak. başınıçatmak * başağrısınıönlemek için alnın üstünden arkaya doğru eşarp ve benzeri şeyleri çepeçevre bağlamak. başınıçıkarmak * (bitki için) filizlenmeye başlamak. başınıderde sokmak * sıkıntılı bir duruma girmek veya getirilmek. başınıdik tutmak * onurunu korumak. başınıdinlemek * sessiz, sakin kalmak. başınıdöndürmek * mutluluktan yarısarhoşduruma getirmek.* kendine hayran bırakmak. […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 30

başkanlık etmek * bir toplantıveya topluluğu, başkan olarak yönetmek. başkanlık makamı * Başkanın odasının bulunduğu veya oturduğu yer. başkanlık sistemi * Devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlısiyasîsistem. başkarakter * Oyunun önde gelen aslî karakteri , aslî tipi. başkası * Diğer bir şahıs, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi. başkâtip […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 23

baskül * Çoğunlukla bir kütleyi çok daha küçük bir kütle yardımıyla tartmaya yarayan alet.* İki kolu sıra ile kalkıp inebilen, ortasından veya uçlarından birine az çok yakın değişmez bir noktayadayanan kaldıraç. basma * Basmak işi.* Üzerinde bası ile yapılmışrenkli biçimler bulunan pamuklu kumaş.* Bu kumaştan yapılmışolan.* Gazete, dergi, kitap gibi bası ile hazırlanmışyazılışeyler, matbua.* Basılmış, […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 24

başaşağıetmek * tersine çevirmek. başaşağı gelmek * tepesi üstü düşmek. başaşağı gitmek * sürekli zarar görmek veya kötüleşmek. başaşağı gitmek * işleri ters gitmek, sürekli zarar etmek. baş bağlamak * başına bir örtü örtmek.* başak vermek.* birine veya bir şeye bağlanmak, intisap etmek. baş baş * çocukların “Allaha ısmarladık” anlamında ellerini başlarına götürmelerini sağlamak için […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 25

başucu * Yatılan bir yerin başkonulan yönü veya yakını. başucu kitabı * Sık sık yararlanılan, ana bilgileri veren, değerini hiç yitirmeyen eser. başüstünde tutmak * çok iyi ağırlamak. başüstünde yeri var * büyük bir saygıve ilgi ile karşılanır veya ağırlanır. başüstüne * bir dileğin yerine getirileceğini içtenlikle belirtmek için “peki” anlamında kullanılan söz. başvermek * […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 26

başarma * Başarmak işi. başarmak * Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak. başasistan * En üst derecedeki asistan. başasistanlık * Başasistan olma durumu.* Başasistanın görevi. başat * Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hâkim, dominant. başat karakter * Bir melezde her zaman ortaya çıkan karakter. başatlık * Başat olma durumu, hâkimiyet. başatlık […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 21

basaksız * Merdiveni olmayan. basamak * Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirinden belirli aralıklarla yükselendüz yüzeylerden her biri.* Derece, aşama, kerte.* Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer.* (aritmetikte) On kuralına göre yazılmış bir sayının, her rakamının bulunduğu sıra, hane.* (cebirde) Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 22

basırganmak * Üzerine ağırlık basmak, kâbus çökmek. basış * Basmak işi. basil * Bakterilerin çomak biçiminde ince uzun olan türü. basiret * Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü. basireti bağlanmak * iyi düşünemez, gerçeği göremez bir duruma düşmek. basiretli * Gerçeği görebilen, uzağı görebilen, basireti olan, sağgörülü. basiretsiz * Gerçekleri görebilmekten […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 16

balyoz * Taşlarıkırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç, varyos. balyoz gibi * çok ağır, ezici (kol veya yumruk). balyozlama * Balyozlamak işi. balyozlamak * Balyozla vurmak, balyozla dövmek. balyozlanma * Balyozlanmak işi veya durumu. balyozlanmak * Balyoz ile dövülmek. bam teli * Bazısazlarda kalın ses veren tel veya kiriş.* Sakalın, […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 17

Bangladeşli * Bangladeşhalkından olan kimse. bani * Kurucu.* Yapan, kuran. bank * Etibank, Sümerbank gibi belirtme gruplarında banka sözünün yerine kullanılır. bank * Çoğunlukla bahçelerde, parklarda oturulacak sıra. banka * Faizle para alıp veren, kredi,iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayanve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş.* Bankacılık işleminin yapıldığıyer. banka cüzdanı […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 18

banyolu * İçinde banyo bölümü olan.* Banyodan henüz çıkmış bir kimsenin durumu. banyosuz * Banyosu olmayan. baobap * Ebegümecigillerden, sıcak ülkelerde yetişen, çok yüksek olmamakla birlikte, gövdesinin çevresi 20 m yiaşabilen bir ağaç (Adansonia digitata). bap * Kapı.* (kitaplarda) Bölüm, başlık.* Konu, husus.* Arap gramerinde mastar çeşitlerinden her biri. bar * Anadolu’nun doğu ve kuzey […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 19

bardakaltı * Bardağın konulduğu yeri kirletmemesi için kullanılan, genellikle örgü, kâğıt veya plâstik örtü.* Yemek öncesi yenilen bardak altı büyüklüğünde bir tür lâhmacun. bardakçı * Bardak veya çömlek yapan veya satan kimse. bardaktan boşanırcasına yağmak * (yağmur) çok şiddetli yağmak. bardan * Çok beyaz. bardan * Yük taşımak için kullanılan çanta veya çuval. bardan bardan […]