Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 16

balyoz * Taşlarıkırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç, varyos. balyoz gibi * çok ağır, ezici (kol veya yumruk). balyozlama * Balyozlamak işi. balyozlamak * Balyozla vurmak, balyozla dövmek. balyozlanma * Balyozlanmak işi veya durumu. balyozlanmak * Balyoz ile dövülmek. bam teli * Bazısazlarda kalın ses veren tel veya kiriş.* Sakalın, […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 17

Bangladeşli * Bangladeşhalkından olan kimse. bani * Kurucu.* Yapan, kuran. bank * Etibank, Sümerbank gibi belirtme gruplarında banka sözünün yerine kullanılır. bank * Çoğunlukla bahçelerde, parklarda oturulacak sıra. banka * Faizle para alıp veren, kredi,iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayanve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş.* Bankacılık işleminin yapıldığıyer. banka cüzdanı […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 18

banyolu * İçinde banyo bölümü olan.* Banyodan henüz çıkmış bir kimsenin durumu. banyosuz * Banyosu olmayan. baobap * Ebegümecigillerden, sıcak ülkelerde yetişen, çok yüksek olmamakla birlikte, gövdesinin çevresi 20 m yiaşabilen bir ağaç (Adansonia digitata). bap * Kapı.* (kitaplarda) Bölüm, başlık.* Konu, husus.* Arap gramerinde mastar çeşitlerinden her biri. bar * Anadolu’nun doğu ve kuzey […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 19

bardakaltı * Bardağın konulduğu yeri kirletmemesi için kullanılan, genellikle örgü, kâğıt veya plâstik örtü.* Yemek öncesi yenilen bardak altı büyüklüğünde bir tür lâhmacun. bardakçı * Bardak veya çömlek yapan veya satan kimse. bardaktan boşanırcasına yağmak * (yağmur) çok şiddetli yağmak. bardan * Çok beyaz. bardan * Yük taşımak için kullanılan çanta veya çuval. bardan bardan […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 10

bakılma * Bakılmak işi. bakılmak * Bakmak işine konu olmak veya bakmak işi yapılmak. bakım * Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek veya emek verme biçimi. bakım evi * Bakıma ihtiyacı olan kimselerin bakıldıkları, barındıklarıkuruluş.* Kademe.* Kurum ve kuruluşlarda motorlu araçların onarıldığıve korunduğu yer veya birim. bakım yapmak * araç […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 11

bakiye * Artık, artan, kalan, geri kalan.* Kalıntı. bakkal * Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç maddelerini perakende olarak satan kimse.* Bu gibi şeylerin satıldığıdükkân. bakkal çakkal * Bakkal ve benzeri işlerle uğraşan esnaf için küçümseme sözü. bakkal defteri * Karışık, düzensiz yazılarla dolu defter. bakkal kâğıdı * Kalın ve kaba kâğıt. bakkala bırakma! * bir […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 12

bal * Özellikle bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp, kovanlarındaki petek gözlerinedoldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvımadde.* Olgunlaşmışincirin, dışına sızan tatlısı.* Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu. bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak) * çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek veya bulmak. bal arısı * Zar kanatlılardan, bal yapan […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 4

bağbozmak * bağın üzümlerini toplamak. bağbozumu * Bağda ürünün toplanması.* Bu işin yapıldığımevsim, güz, sonbahar. bağbudamak * bağdaki üzüm kütüklerini budamak. bağçubuğu * Asma fidesi. bağdoku * Hücre sayısıaz, hücre arasımaddesi çok ve genel olarak diğer dokuları birbirine bağlayarak destek göreviyapan doku. bağfiil * Fiillerin zarf olarak kullanılan şekilleri, ulaç, zarf fiil: gül-e gül-e, koş-arak, […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 5

bağımlamak * Bir şeyi bağım altına sokmak, etkisi altında tutmak. bağımlaşma * Bağımlaşmak işi. bağımlaşmak * Bir şeye veya bir kimseye tamamen bağımlı olmak. bağımlı * Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tâbi. bağımlısıralıcümle * Anlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri veya yüklemleri ortak olan cümle. bağımlılık […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 6

bağışıklık * Bir ödevin veya yükümlülüğün dışında kalma durumu, muafiyet.* Bazımikroplara karşıaşıveya doğal yolla kazanılmışdirenç durumu. bağışıklık bilimi * Bağışıklık olaylarının ortaya çıkma şartlarını, gelişimini, alınabilecek önlemleri ve yapılabilecek tedaviyiinceleyen tıp dalı, immünoloji. bağışlama * Bağışlamak işi, affetme, af.* Hibe etme. bağışlamak * Bir mal veya hakkıkarşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek.* Herhangi bir kötü […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 7

bağlantısızlık siyaseti * Bağlantısız ülkelerin izlediği siyaset. bağlaşık * Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmışolan (kimse veya topluluk), müttefik.* Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkısıkıya bağlıve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim). bağlaşıklık * Bağlaşık olma durumu. bağlaşım * Eşleme.* Aralarında ortak çıkar bulunan devletler ilişkisi. bağlaşımlı * Aralarında karşılıklıdestek ve bağımlılık bulunan. bağlaşma * Bağlaşmak işi, ittifak. […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 8

bahane aramak * bir işi yapmamak için sebep aramak. bahane bulmak * bir işi yapmak veya yapmamak için sözde sebep göstermek. bahane etmek * herhangi bir şeyi sebep olarak ileri sürmek. bahaneli * Bahanesi olan. bahanesiz * Bahanesi olmayan. bahar * Kuzey yarım küre için, 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü […]