adaletsizlik * Adalete aykırıdavranış. adalı * Ada halkından olan (kimse). adalî * Kas niteliğinde olan; kasla ilgili olan, kasıl.* Kasları iyi gelişmiş, adaleli, kaslı. adam * İnsan.* Erkek kişi.* İyi yetişmiş, değerli kimse.* Birinin yanında ve işinde bulunan kimse.* Birinin yararlandığı, kullandığı kimse.* Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı.* İyi huylu, güvenilir kimse.* (belirsizlik […]
Kategori: SÖZLÜK
Türkçe Sözlük A Sayfa 11
açıölçer * Bkz. iletki. açısal * Açı ile ilgili. açısal bölge * Açı ile iç bölgesinin birleşiminden oluşan düzlem parçası. açısal çap * Ay ve Güneşgibi gök cisimlerinin iki doğrusu arasındaki açı. açısal hız * Hareket eden bir cismi duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının birim zamanda taradığı açı. açısal ivme * Açısal hızın birim […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 12
ad çekilmek * ad çekmek işi yapılmak. ad çekimi * Bkz. isim çekimi. ad çekme * Ad çekmek işi, kur’a. ad çekmek * raslantıya ve talihe bağlı bir ayırma yapmak için, her birinde birer ad yazılmışkâğıtlardan birini çekmek,kur’a çekmek. ad çekmeye girmek * kur’aya tâbi olmak.* oyunun başlangıcında, oyuncular arasında alan seçimi, başlama atışıveya karşılama […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 6
acıyonca * Kızıl kantarongillerden, bataklık yerlerde yetişen, kötü kokulu ve çok acı olan yapraklarıhekimliktekullanılan bir bitki (Menyanthes trifoliata). acıca * Oldukça acı. acıkılma * Acıkılmak işi veya durumu. acıkılmak * Acıkmak işine konu olmak. acıklı * Acındıracak, acıverecek nitelikte olan, dokunaklı, koygun.* Acı görmüş, yaslı, kederli. acıklıkomedi * Eğlendirici olmayıamaçlamayan, dramatik yönü ağır basan, duygusal […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 5
acemi er * Askere yeni alınan ve eğitim dönemini henüz tamamlamamışer. acemi ocağı * Osmanlı ordusuna kapıkulu eri yetiştirmek için kurulan okul. acemi oğlanı * Yeniçeri ocağında yetiştirilmek üzere tutsaklardan veya devşirme yoluyla Hristiyanlardan toplanan çocuk. acemice * Toyca, beceriksizce. acemileşme * Acemileşmek durumu. acemileşmek * Beceriksizlik göstermek, bocalamak. acemilik * Acemi olma durumu, aceminin […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 4
abuhava * İklim. abuk sabuk * Akla, mantığa uymayan, düşünmeden söylenen, saçma sapan (söz). abuk sabuk konuşmak * saçma sapan söz söylemek. abuk sabukluk * Ciddiyetsizlik, saçmalık. abuli * İstenç yitimi, irade kaybı. abullabut * Hantal, kaba ve anlayışsız (kimse).* Biçimsiz ve kötü giyinen, giyimine özen göstermeyen (kimse). abullabutluk * Abullabut gibi davranma, abullabut olma […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 2
abartmak * Bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalâğa etmek. abartmalı * Abartılmış, mübalâğalı. abartmasız * Abartılmamış, abartmadan, mübalâğasız. abasız * Abası olmayan, aba giymemişolan. abaşo * Alt, alttaki, aşağı.* Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. abat * Bayındır, mamur.* Şen, rahat. abat etmek * mamur etmek, rahata kavuşturmak, zenginleştirmek, gönendirmek. abat […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 3
abeslik * Abes olma durumu. abıhayat * Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağlayan bir su, bengi su. abıhayat içmiş * yaşıçok ilerlemişolduğu hâlde genç görünen (kimse). abıkevser * Cennette bulunduğuna inanılan Kevser ırmağının adı. abıru * Yüz suyu.* Irz, namus, şeref, haysiyet. abide * Anıt. abideleşme * Anıtlaşma. abideleşmek * Anıtlaşmak. abideleştirme * Anıtlaştırmak işi. […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 10
açıklamalı * Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı. açıklanan * Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram. açıklanma * Açıklanmak işi. açıklanmak * Açıklamak işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek. açıklar livası * İşi gücü olmayan, boşta kalan kimse. açıklar livası * işi gücü olmayan, boşta kalan kimse. açıklar livası olmak * iş bulamayarak işsiz ve […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 9
açık kapısiyaseti * Açık kapıpolitikası. açık konuşmak * gerçeği çekinmeden söylemek. açık kredi * Bankaların güvendikleri müşterilere rehin, ipotek veya kefil istemeksizin verdikleri borç para. açık liman * Bütün gemilerin formalite yönünden kolayca girip çıktıklarıliman.* Hava şartlarından kolayca etkilenen liman. açık maaşı * Görevinden alınan birine yasaca tanınan, belirli bir süre içinde ödenen aylık. açık […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 8
açar * Anahtar.* İştah açmak için yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif. açelya * Bkz. açalya. açı * Birbirini kesen iki yüzeyin veya iki doğrunun oluşturduğu çıkıntı.* Birbirini kesen iki yüzey veya aynınoktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim,zaviye.* Görüş, bakım, yön. açıölçüm * Açıölçmede söz konusu olan yöntem ve teknik. açıcı * Açmak […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 7
acıyıcı * Acıma duygusu olan (kimse). acıyış * Acımak işi veya biçimi. acibe * Hiç görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey. acil * İvedi, ivedili. acil servis * (hastanelerde) Vakit yitirilmeden bakılması gereken hastaların ilk tedavilerinin yapıldığı yer. acil şifalar dilemek * hastanın kısa sürede iyileşmesi dileğinde bulunmak. acilen * Hemen, hiç zaman yitirmeden, tez […]