Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 111

ayıyıvurmadan postunu satmak * henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak. ayin * Dinî tören, ibadet.* Mevlevî tekkelerinde okunan ağır bestelerin biçimi. ayinicem * Mevlevî ve Bektaşî tekkelerinde kadın ve erkeğin birlikte katıldığı, dinî müzikli sohbet töreni. aykırı * Alışılmışa, doğru diye bellenmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir.* Gidilen yol üzerinde olmayıp gidişyönüne ters […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 112

aynasızlık * Aynasız olma durumu. aynaz * Bataklık. aynaz * Köy oyunlarınıyöneten kimse. aynen * Olduğu gibi, değiştirmeden, aynıyla. aynı * Başkasıdeğil, yine o.* Ayırt edilemeyecek kadar benzeri özdeşi, tıpkısı.* Değişmeyen, aralarında ayrım olmayan. aynıağzıkullanmak * aynışeyi söylemek, aynıdüşünceyi ileri sürmek. aynıkapıya çıkmak * sonuç bakımından fark etmemek, aynısonuca varmak. aynıpotada erimek * benzer konularıve […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 113

ayrıcalıklı * Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, imtiyazlı. ayrıcalıksız * Ayrıcalığı olmayan, ayrıcalık tanınmayan, imtiyazsız. ayrıcasız * Ayrıtutulmadan, istisnasız. ayrıç * Yol kavşağı, iki yolun ayrıldığıyer. ayrık * Ayrılmış.* Ayrıtutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna.* Kur’a dışı, müstesna.* Ayrık otu.* Düzgün ve uygun olmayan, çarpık. ayrık küme * Ortak elemanları olmayan küme. ayrık otu * Buğdaygillerden, kökü […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 114

aysız * Ay ışığı olmayan (gökyüzü, gece). ayşekadın * Kılçıksız, lezzetli bir tür taze fasulye. aytışma * Aytışmak işi. aytışmak * Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek.* Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklıatışmak. ayva * Gülgillerden, çiçekleri iri ve pembe, yapraklarının altıtüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris).* Bu ağacın büyük, sarırenkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 115

azamet satmak * büyüklük taslamak, çalım satmak, böbürlenmek. azametli * Ulu, çok büyük.* Gururlu.* Görkemli, heybetli.* Debdebeli.* Çalımlı, kurumlu. azamî * En büyük, en yüksek, en çok, maksimum. azap * (Müslümanlıkta) Dünyada günah işlemişolanlara ahrette verilecek ceza.* Organik veya ruhî büyük sıkıntı, ezinç. azap * (Anadolu’nun birçok bölgesinde) Çiftlik uşağı.* Anadolu beyliklerinde donanmadaki görevlerde kullanılan […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 116

azışmak * Gittikçe kızışmak, şiddetlenmek. azıştırma * Azıştırmak işi. azıştırmak * Azışmasına yol açmak. azıtma * Azıtmak işi. azıtmak * Azgın duruma getirmek.* Çığırından çıkarmak. azil * Görevden alma. azim * Bir işteki engelleri yenme kararı. azimet * Gidiş. azimet etmek * gitmek, yola çıkmak. azimkârane * Kararlı.* Kararlılıkla, kararlı olarak. azimli * Kararında, tutumunda […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 117

Azrail’e bir can borcu olmak (veya kalmak) * nasıl olsa öleceğini kabul etmek.* hiç kimseye borcu kalmamak, bütün borçlarından kurtulmak. Azrail’in elinden kurtulmak * ölümden kurtulmak. Azrail’le burun buruna gelmek * ölümle karşıkarşıya gelmek. azvay * Sarısabır.

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 107

ayak vermek * âşık atışmalarında dinleyicilerden biri uyak belirtmek. ayak yalın * Yalın ayak. ayak yapmak * birini aldatmak, kandırmak için dalavere çevirmek. ayakaltı * Gelip geçenlerin çok olduğu yer. ayakaltına almak * hakir görülmek, gözden çıkarılmak. ayakaltında bırakmak * ezilmesine, yok olmasına göz yummak, korumamak. ayakaltında dolaşmak * bir işe yaramadığıhâlde herkesin işine engel […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 108

ayaküzeri * Ayaküstü. ayakyolu * İnsanın besin artıklarıyla idrarını boşalttığıyer, abdesthane, helâ, kademhane, memişhane, kenef, tuvalet. ayal * Karı, eş. ayan * Belli, açık. âyan * İleri gelenler.* Senato üyeleri. ayan beyan * Besbelli, apaçık, açık seçik. ayan olmak * belli olmak, bilinir olmak. ayandon * 18 Ocak’ta başlayan bir fırtına. ayar * Bir aygıtın […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 109

aybeay * Aydan aya, ay ay olarak. ayça * Ayın ilk günlerinde aldığıyay biçimi, hilâl.* Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmışay yıldızlısüs, alem. ayçiçeği * Birleşikgillerden, sarırenkli çiçeği çok iri olan, yurdumuzda çok yetiştirilen bir bitki, gün çiçeği, günebakan;gündöndü (Helianthus annuus).* Bu bitkinin yağçıkarılan tohumu. ayçiçeği yağı * Ay çiçeğinden çıkarılan yağ. ayçöreği * […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 110

ayıklık * Ayık olma durumu. ayıkmak * Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek. ayıkulağı * Çuha çiçeğinin bir türü (Primula auricula). ayılık * Kabalık, kaba davranış. ayılık etmek * kaba davranmak. ayılıp bayılmak * birini kendinden geçercesine sevmek.* aşırıölçüde sinir bunalımları geçirmek. ayılma * Ayılmak işi. ayılmak * Sarhoşluk, baygınlık gibi bir durumdan kurtulmak, […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 104

Avrupaî * Avrupalılara vergi, Avrupalılara benzer, Avrupalılar gibi. Avrupalı * Avrupa’da yaşayan, Avrupa halkından olan kimse.* Avrupa’ya özgü olan, Avrupa ile ilgili (olan). Avrupalılaşma * Avrupalılaşmak. Avrupalılaşmak * Avrupalıların düşünce, davranışve yaşantılarını benimsemek. Avrupalılık * Çağdaşolma, düşünce ve davranışta batıölçülerinde bulunma. Avşar * Bkz. Afşar. avuç * Elin iç tarafı.* Elin yarıyumulmuşdurumu.* Yarıyumulmuşelin alacağımiktar. avuç […]