Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 105

ay dede * (çocuk dilinde) Ay. ay dedeye misafir olmak * gece açıkta yatmak, geceyi açıkta geçirmek. ay dönümü * Aybaşı. ay evi * Ayla. ay gibi * Bkz. ay parçası. ay harmanlanmak * ayın çevresinde ayla oluşmak. ay ışığı * Ayın yeryüzüne verdiği ışık.* Ayın dolunay durumundaki parlak durumu, mehtap. ay karanlığı * Bulutlar […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 106

ayağını bağlamak * engel olmak. ayağını çekmek * sık sık gittiği bir yere artık uğramaz olmak, ilgiyi kesmek. ayağınıdenk almak * başkalarının kendisine yapması ihtimali bulunan kötülüklere karşıuyanık davranmak.* dikkat. ayağınıdenk basmak * dikkatli ve uyanık davranmak. ayağını giymek * ayakkabısını giymek. ayağınıkaydırmak * bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak. ayağınıkesmek * bir […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 92

aslanpençesi * Gülgillerden, sarı, beyaz çiçekli bir yabanî bitki (Alchemilla).* Şirpençe. aslen * Kök veya soy bakımından. aslıastarı * iç yüzü, gerçek şekli. aslıastarı * Esası, doğruluğu, geçerliliği. aslıastarı(veya aslıaslı) olmamak * yalan, asılsız olmak. aslıçıkmak * gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak. aslıfaslıyok * yalan, uydurma. aslınesli * Soyu sopu. aslık * Kısır […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 93

astar sürmek (veya vurmak, çekmek) * astar boyası ile boyamak. astarıyüzünden pahalı olmak * bir işin ayrıntılarına harcanılan para veya emek, elde edilen sonucun değerini aşmak, masraflı olmak. astarlama * Astarlamak işi. astarlamak * Astar geçirmek.* Boyacılıkta, astar vurmak, astar sürmek. astarlanma * Astarlanmak işi. astarlanmak * Astar geçirilmek. astarlatma * Astarlatmak işi. astarlatmak * […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 94

aş * Pişirilerek hazırlanan yemek. aşdamı * Bazı bölgelerde yemek pişirilen yer, mutfak. aşerme * Aşermek durumu. aşermek * hamilelikte bazıyiyeceklere karşıaşırıdüşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek. aşevi * Para ile yemek yenilen yer, aşçı, lokanta.* Yoksullara parasız yemek yedirilen veya dağıtılan yer, aşhane.* Düğün ve benzeri toplantılarda, verilecek yemekleri hazırlamak için geçici […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 95

aşı boyalı * Aşı boyasırenginde boyanmış. aşı boyası * İçine karışan demir hidroksit miktarına göre pas sarısı, kızıl veya koyu esmer renk almışgevrek kil.* Koyuca kırmızı, kiremit rengi. aşıkâğıdı * Aşı olanlara verilen resmî belge. aşı olmak * aşıyapılmak. aşıtaşı * Taşdurumundaki aşı boyası. aşıvurmak * bağışıklık veya tedavi amacıyla vücuda aşıvermek, aşıyapmak. aşıcı * […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 96

aşırıuç * Politika alanında sağveya sol görüşlerin en ateşli ve yıkıcıkanadı. aşırıcılık * Beklenenin üstünde aşırıdavranma eğilimi. aşırılık * Aşırı olma durumu. aşırılma * Aşırılmak işi. aşırılmak * Aşırmak işine konu olmak. aşırıntı * Aşırılmışolan (şey). aşırma * Aşırmak işi.* Başkalarının yazılarından bölümler, mısralar alıp kendininmişgibi gösterme veya başkalarının konularınıbenimseyip değişik biçimde anlatma, intihal.* Aşırılmış.* […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 97

At * Astatin’in kısaltması. at * Atgillerden, binme, yük çekme veya taşıma gibi hizmetlerde kullanılan memeli hayvan.* Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş. -at * İsimden isim türeten ek (Arapça çokluk eki): gidiş-at, gelir-at vb. at anası * Bkz. atlar anası. at başı(beraber) gitmek * […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 98

atarkanal * Spermayı idrar yoluna salan iki kanal. atasözü * Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmişve halka mal olmuşsöz, darbımesel: Ayağınıyorganınagöre uzat. Atsan atılmaz, satsan satılmaz vb. ataş * Tutacak. ataşe * Bir elçiliğe bağlıuzman, elçilik uzmanı. ataşelik * Ataşe olma durumu veya makamı.* Ataşenin görev yaptığıyer. Atatürkçü * Atatürkçülük yanlısı olan (kimse), Kemalist. Atatürkçülük […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 99

ateşyağdırmak * ateşli silâhlarla aralıksız mermi atmak.* çevresindekilere ağır sözler söylemek. ateş! * ateşetmek için verilen komut. ateş baz * Osmanlılarda şenlikler için donanma fişeklerini hazırlayan kimse.* Ateşle hüner gösteren oyuncu. ateşçi * Fabrika, vapur, lokomotif gibi ateşle işleyen yerlerde ocaklara kömür atıp ateşin sürekli yanmasınısağlayankimse. ateşçilik * Ateşçinin işi. ateşe atmak * bile bile […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 100

atık su * Evlerde, işyerlerinde kullanımdan dolayıkirlenen ve bina dışına sevkedilen pis su. atıl * Tembel.* İşsiz, aylak.* Etkisiz, işe yaramaz.* Bkz. süreduran. atılgan * Çekinip korkmadan kendini tehlike veya güçlüklere atan.* Girişken. atılganlık * Atılgan olma durumu. atılım * İleri atılma, atılma işi.* Hızla ilerleme, hamle, savlet.* Herhangi bir konuda ilerleme çabası, hamle.* Sayıkazanmak […]

Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 101

atlanma * Atlanmak işi. atlanmak * Ata binmek veya at edinmek. atlanmak * Atlamak işi yapılmak. atlar anası * İri yarı, erkeksi kadın. atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz * küçükler büyüklerin yanında hadlerini bilmelidir. atlar tepişir, arada eşekler ezilir * büyüklerin çatışmasından küçükler zarar görür. atlas * Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş. […]