Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 63

bileyici * Kesici aletleri bilemeyi işedinmişolan kimse, zağcı. bileyicilik * Bileyicinin yaptığı iş, zağcılık. bilezik * Bileğe süs için takılan halka.* İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça.* Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyıönleme gibi amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarakdökme demirden yapılmış, uçlarıaçık ve esnek halka.* Kelepçe.* Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 57

bezirleme * Bezirlemek işi. bezirlemek * Bezir yağı ile yağlamak, bezir yağısürmek. bezleme * Bezlemek işi. bezlemek * Bez veya kumaşile örtmek veya kaplamak.* Çocuğun altına bez koymak, çocuğu belemek. bezm * İçki meclisi, dost toplantısı. bezme * Bezmek işi. bezmek * Bezgin duruma gelmek, bezginlik getirmek, bıkıp usanmak. bezsi * Bez dokusunda olan, bezi […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 58

bıçkınlaşma * Bıçkınlaşmak işi. bıçkınlaşmak * Kabadayılık taslamak. bıçkınlık * Bıçkın olma durumu. bıdık * Kısa ve tıknaz. bıkılma * Bıkılmak işi. bıkılmak * Usanılmak. bıkıp usanmak * çok bezmek. bıkış * Bıkma işi veya biçimi. bıkışma * Bıkışmak işi. bıkışmak * Karşılıklı olarak birbirinden bıkmak. bıkkın * Çok bıkmış, usanmış, bezmiş. bıkkınlık * Çok […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 59

bıyık altından gülmek * birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek. bıyık bırakmak * bıyık uzatmak. bıyık burmak (veya bükmek) * çalım yapmak amacıyla bıyıklarınıkıvırmak. bıyıklanma * Bıyıklanmak işi. bıyıklanmak * Bıyığıçıkmak, bıyıklıduruma gelmek. bıyıklarıele almak * delikanlılık çağına girmek. bıyıklı * Bıyığı olan, bıyığınıtıraşetmemişolan. bıyıklı balık * Sazangillerden, büyüklerinin boyu 2 m yi bulan, eti […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 60

biçem * Üslûp. biçenek * Her yıl belirli bir süre otlatıldıktan sonra yeniden gelişen bitkilerin biçilerek değerlendirildiği tabiî çayır. biçerbağlar * Ekini hem biçen, hem de bağdurumuna getiren makine. biçerdöver * Ekin biçen, döven, taneleri ayıran, samanı bağlam veya balya durumuna getiren makine. biçici * Biçmek işini yapan (kimse). biçicilik * Biçicinin işi veya mesleği. […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 54

beyan etmek * bildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak. beyanat * Demeç, bildiri. beyanat vermek (veya beyanatta bulunmak) * demeç vermek. beyanname * Bildirge. beyaz * Ak, kara karşıtı.* Bu renkte olan.* Beyaz ırktan olan kimse.* (baskıda) Normal karalıkta görünen harf çeşidi. beyaz adam * Beyaz ırka mensup olan kişi.* Avrupalı. beyaz baston * Görme özürlülerin […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 55

beyin cerrahı * Beyin konusunda uzmanlık yapmış cerrah. beyin cerrahîsi * Hastahanelerde beyin konusunda ameliyat yapabilen bölüm. beyin göçü * İleri düzeydeki meslek ve bilim adamları ile uzmanların bir başka gelişmişülkede yerleşip çalışmak amacıile kendi ülkelerinden ayrılması. beyin gücü * Bir ülkede ileri düzeyde iyi yetişmişolan meslek ve bilim adamları ile uzmanların fikir gücü. beyin […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 56

bez * Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma.* Pamuktan, düz dokuma.* Herhangi bir cins kumaş.* Herhangi bir işiçin kullanılan dokuma.* Gelişigüzel kumaşparçası, çaput.* Bezden yapılmış. bez * İçinden geçen kandan veya öz sudan bazımaddeler ayırarak salgı oluşturan organ, gudde. bez bağlamak * bebeklere altlarınıkirletmesinler diye bez koymak. bez tüyler * Bitkilerde salgıçıkaran tüyler. bezci * […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 52

beşparalık olmak * alçalmak, kusurlarıaçığa çıkmak. beşparasız * parasız, yoksul. beşparmak bir olmaz * ana ve babaları bir olduğu hâlde kardeşler arasında çeşitli farklılıklar bulunur. beşüç * Bkz. pencüse. beşvakit * Günün belirli beşvaktinde kılınan namaz. beşyüzlü * Beşyüzü olan cisim. beşyüzlük * Beşyüz liralık bütün kâğıt para.* İçinde beşyüz tane bulunan. beşaret * İyi […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 53

bet bet bakmak * kötü kötü bakmak, bir kötülük yapacakmışgibi durmak. bet suratlı * Yüreğinin kötülüğü yüzünden belli olan. beta * Yunan alfabesinin ikinci harfi -B. beta ışınları * Radyoaktif cisimlerin yaydıklarıüç ışından biri. betatron * Elektronlarıhızlandıran elektromanyetik bir araç. betelemek * Bkz. etelemek betelemek. betelenmek * Karşı gelmek, dikleşmek, kafa tutmak. beter * İyice […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 47

beniz * Yüz rengi. beniz geçmek * benzi solmak. benizli * Benzi bulunan, benze sahip olan. benlenme * Benlenmek işi. benlenmek * Ben oluşmak. benli * Teninde ben bulunan. benli * Bkz. senli benli. benliği yoğurmak * kişiliği oluşturmak. benliğinden çıkmak * kendine benzemez olmak. benlik * Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 48

benzetmek * Benzer duruma getirmek.* Bir şeyde başka şeye benzeyen yönler bulmak.* Kötü bir duruma getirmek, bozmak.* Dövmek. benzetmek gibi olmasın * kötü bir sona uğramış birinden veya bir şeyden söz ederken, ona benzetilen kimse veya şey için kötü birduygu beslenilmediğini anlatır. benzeyiş * Bir şeyin başka bir şeye benzemesi durumu. benzeyişsizlik * Benzeşmemek durumu. […]