Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 27

cür’etsiz * Cür’eti olmayan. cürmümeşhut * Suçüstü. cürmümeşhut hâlinde * suçu işlerken, suç üstü yakalanmak. cüruf * Maden posası, demir boku, dışkı.* Kaloriferlerden çıkan yanmışkömür artığı. cürüm * Suç.* Yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum. cüsse * İnsan gövdesi. cüsseli * İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı(insan). cüssesiz * İnce yapılı, ufak tefek, güçsüz. cüz […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 22

cimcime * Küçük ve tatlı bir tür karpuz.* Küçük ve sevimli (çocuk, kadın). cimdallı * Bir tür oyun. cimnastik * Bkz. jimnastik. cimnastikçi * Bkz. jimnastikçi. cimri * Elindeki parayıharcamaya kıyamayan. cimrice * Cimri gibi, cimriye yakın. cimrileşme * Cimrileşmek işi. cimrileşmek * Cimri gibi davranmaya başlamak. cimrilik * Cimri olma durumu, pintilik, nekeslik. cimrilik […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 23

cinsellik * Cinsel özelliklerin bütünü. cinsî * Cinsiyetle ilgili, cinsel, eşeysel. cinsilâtif * Kadın; güzel, alımlı, hoşa giden kadın. cinsiyet * Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks. cinslik * Cinsiyet. cinslik bilimi * Cinsiyetle ilgili sorunları inceleyen bilim, seksoloji. cinsliksiz * Cinsliği olmayan, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 24

coğrafî durum * Bir yerin çevresi ile ilgisinin tespiti veya görünümü. coğrafik * Coğrafî. coğrafya * Yeryüzünü fizikî, ekonomik, beşerî, siyasî, yönlerden inceleyen bilim.* Bir yeryüzü parçasını, bir bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fizikî, ekonomik, beşerî, siyasîgerçekliklerin tümü. coğrafyacı * Coğrafya araştırmalarıyapan kimse.* Coğrafya öğretmeni. coğrafyacılık * Coğrafyacı olma durumu veya coğrafyacının mesleği. cokey * […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 25

-cuk * Bkz. -cık / -cik. cukka * Hayvan ve insan memesi. cukkayıyutmak * oyunda ütülmek. -cul * Bkz. cıl /-cıl. cuma * Haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün.* Cuma namazı. cuma gecesi * Perşembeyi cumaya bağlayan gece. cuma namazı * Cuma günü öğlen ibadetinde cemaatle kılınan namaz. cumartesi * Haftanın yedinci günü, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 26

curnal * Bkz. jurnal. curnata * Bıldırcın sökünü. cuşiş * Coşkunluk, coşma. -cü * Bkz. -cı/ -ci. cübbe * Hukukçuların, üniversitede belli bir aşamaya ulaşmış bilim adamlarının elbise üstüne giydikleri uzun,yanları geniş, düğmesiz giysi. cübbe gibi * çok genişve uzun (giysi). cübbeci * Cübbe yapan ve satan kimse. cübbeli * Cübbe giymişolan. cüce * Boyu, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 11

celep * Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse.* Topkapı, Galata, İbrahim Paşa ve Edirne saraylarına alınıp türlü devlet hizmetleri için aday olarakyetiştirilen genç. celeplik * Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapma işi. celî * Açık, aşikâr.* Parlak, cilâlı. celî yazı * (Arap harfleriyle) Uzaktan okunacak biçimde istif edilmişiri sülüs levha […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 12

cenah * Kuşkanadı.* Kol, pazı.* Yan, taraf.* Savaşdüzenindeki ordunun iki yanından her biri. cenap * Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılır. cenaze * Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmışinsan ölüsü.* Cenaze töreni. cenaze alayı * Ölüyü kaldırma töreni veya bu törende yer alan veya cenazeyi izleyen topluluk. cenaze duası * Cenaze defnedilirken okunan dua. cenaze gibi […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 13

cenuplu * Güneyli. cep * Genellikle bir şey koymaya yarar, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmıştorbaveya giysinin üzerine konulan parça ile yapılmışyer.* Belirtisiz isim tamlamasıyapısında, tamlayan görevinde “cebe sığabilecek boyda” anlamını verir.* Savaşalanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.* Trafiği kolaylaştırmak için yaya kaldırımlarında veya yollarda yapılan cep biçimindeki […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 14

cereyanlı * Akıntılı.* Akımlı. cerh * Yaralama.* (bir düşünce, inanç, veya iddia için) Çürütme. cerh etmek * yaralamak.* çürütmek. ceride * Gazete.* Tutanak, kayıt defteri.* Süvari kolu. ceriha * Yara. cerime * Cereme. Cermen * Bugünkü Almanya’yı, Bohemya ve Polonya’nın batı bölümünü kapsayan Cermanya’da M.Ö. 3. yüzyıldan 9.yüzyıla kadar oturan halk veya bu halktan olan […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 15

cevabî * Cevap niteliğinde olan. cevahir * Elmas, yakut gibi değerli taşlar, mücevher. cevahir yumurtlamak * cevher yumurtlamak. cevahirci * Mücevher alıp satan kimse, mücevherci. cevap * Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt. cevap anahtarı * Sınavlarda sorulan soruların çözülmüş biçimi. cevap hakkı * Bir kimsenin şahsıyla ilgili basın yayın […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 16

ceza görmek * kendisine ceza verilmek, cezalandırılmak. ceza hukuku * Suç kapsamı içine giren eylemler ile bunlara uygulanacak cezaları inceleyen hukuk dalı. ceza kesmek * (görevli) para cezasıyazmak. ceza reisi * Ağır ceza mahkemesi başkanı. ceza sahası * Bkz. ceza alanı. ceza vermek * cezalandırmak.* para cezasıödemek. ceza vuruşu * Özellikle futbolda, bir oyuncunun oyun […]