Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 19

çekememezlik * Çekememe durumu veya çekememekten, kıskançlıktan doğan davranış. çekemez * Kıskanç. çekemezlik * Bkz. çekememezlik. çeker * Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı.* Çekici araç. çeki * Tartı.* İki yüz elli kiloya eşit olan, odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan bir ağırlık ölçüsü.* Kadınların başlarına bağladıklarıörtü.* Bkz. çeki düzen.* Üzüntü, sıkıntı. […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 17

çavuşkuşugiller * Örneği çavuşkuşu olan bir kuşfamilyası. çavuşüzümü * Kabuğu ince, çekirdeği ufak, iri taneli bir tür beyaz üzüm. çavuşluk * Çavuşolma durumu veya görevi.* Çavuşrütbesi. çay * Çaygillerden bir ağaççık (Thea chinensis).* Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı.* Bu yaprakların haşlanması ile elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızırenkli içecek.* Konukların çay, börek, pasta […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 13

çarpıkça * Biraz çarpık. çarpıklaşma * Çarpıklaşmak işi. çarpıklaşmak * Çarpık duruma gelmek. çarpıklaştırma * Çarpıklaştırmak işi. çarpıklaştırmak * Çarpık duruma getirmek. çarpıklık * Çarpık olma durumu, eğrilik. çarpılan * Bir çarpma işleminde tekrarlanan sayı. çarpılı * Çarpı işareti konmuş.* Bir tür olta iğnesi. çarpılış * Çarpılmak işi veya biçimi. çarpılma * Çarpılmak işi.* Çarpık […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 12

çardaş * İki veya dört zamanlıMacar halk dansı. çare * Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu.* Bir şeyi önleme, tedavi yolu, deva. çaresine bakmak * gerekeni yapmak, çözüm yolu bulmak. çaresiz * Çaresi bulunmayan, onulmaz.* Çare bulamayan (kimse), bîçare.* İster istemez. çaresiz kalmak * çözüm yolu, çıkar […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 5

çakmakçı * Çakmak yapan veya satan kimse.* Tüfek ve tabanca çakmaklarınıyapan ve onaran kimse. çakmakçılık * Çakmak yapıp satma işi. çakmaklaşma * Çakmaklaşmak durumu. çakmaklaşmak * (göz) Çakmak çakmak olmak, kızarmak ve iyice açılmak. çakmaklı * Çakmak taşıve zemberekle ateşalan eski zaman tüfeği. çakmaklık * Çakmakta kullanılacak olan.* İçine çakmak konulan koruyucu malzeme. çakmaksız * […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 8

çalmacı * Maden üzerine çalma işi yapan usta. çalmaç * Tahtadan yapılmışkap. çalmadan oynamak * çok keyifli ve sevinçli durumda bulunmak.* bir işe çok hevesli görünmek. çalmak * Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak.* Vurarak veya sürterek ses çıkartmak.* Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak.* Ses çıkarmak, ses vermek.* Atmak, çarpmak, vurmak.* Yoğurt yapmak […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 11

çapkınca * Çapkın bir biçimde. çapkınlaşma * Çapkınlaşmak işi. çapkınlaşmak * Çapkın duruma gelmek. çapkınlık * Çapkın olma durumu veya çapkınca davranış. çapla * Maden kazımak için kullanılan çelik kalem. çaplama * Çaplamak işi. çaplamak * Bir şeyin enini, boyunu ölçmek, çapkımak.* Keresteleri dört köşe olarak kesip biçmek. çaplı * Çapı genişolan. çapma * Çapmak […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 14

çarşaflatma * Çarşaflatmak işi. çarşaflatmak * Çarşaflamak işini yaptırmak. çarşaflı * Üzerinde çarşaf olan.* Çarşaf giymişolan (kimse). çarşaflık * Çarşaf yapmaya elverişli olan (kumaş). çarşafsız * Üzerinde çarşaf olmayan.* Çarşaf giymemişolan. çarşafsızlık * Çarşafsız olma durumu. çarşamba * Haftanın dördüncü günü, salı ile perşembe arasında bulunan gün. çarşamba karısı * Saçı başıkarmakarışık, üstü başıözensiz kadın.* […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 6

çalgıhane * Müzik evi, çalgılılokanta veya eğlence yeri. çalgılı * İçinde çalgıçalınan.* Çalgıçalınarak yapılan. çalgılıçağanaklı * Eğlenceli, şarkılı, çalgılı, gürültülü patırtılı, neşeli. çalgın * Sıcak veya soğuktan gelişemeyerek cılız kalan ekin.* Uzun zaman bakır kapta kalan tadı bozulmuşyemek, çalık.* Kötürüm, inmeli, sakat. çalgısız * Çalgısı olmayan. çalı * Böğürtlen, ahu dudu gibi ağaççıktan küçük, dallarıçok […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 10

çangıl çungul * Kulağa hoşgelmeyen kaba ses çıkaran. çangır çungur * Düşme veya birbirine çarpma sırasında kaba ve zevksiz ses çıkararak. çangırdama * Çangırdamak işi veya durumu. çangırdamak * Düşerek veya birbirine çarparak gürültü çıkarmak. çangırtı * Çangırdama sesi. çanıltı * Çan sesi. çanta * Kösele, meşin, kumaşgibi hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 7

çalışkan * Çok çalışkan, çalışmayıseven, faal. çalışkanlık * Çalışkan olma durumu, faaliyet. çalışma * Çalışmak işi, emek, say.* Bir yapıelemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.* Bünyesindeki suyun azalmasıveya çoğalmasısonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.* İşsaati. çalışma barışı * İşhuzuru. çalışma belgesi * Bir işyerinde veya alanında çalışılabileceğini gösterir belge. çalışma dolabı * […]

Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 9

çamur kalemi * Heykeltıraşların çamura biçim verme sırasında kullandıklarışimşir araç. çamura bulaşmak (veya batmak) * kirli ve uygunsuz bir işe karışmak. çamura taşatmak * 343 çirkefe taşatmak. çamura yatmak * borcunu ödememek, sözünü yerine getirmemek. çamurcuk * Sazangillerden, sazandan küçük, eti tatsız bir göl ve bataklık balığı(Chrondrostoma nasus). çamurcun * Anadolu ve Kuzey Afrika’da yaşayan […]