dönüşlü zamir * Kişi kavramınıpekiştirerek belirten zamir. Türkçede bu kavram kendi kelimesiyle sağlanır. dönüşlülük * Dönüşlü olma durumu. dönüşme * Dönüşmek işi, tahavvül.* Kelime içinde, yan yana düşen iki sesten birinci sesin ikincisinin etkisiyle değişmesi, benzeşme. dönüşmek * Bir biçimden veya bir durumdan başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek. dönüşsüz * Dönüşü olmayan. […]
Kategori: D
D Harfi Başlayan Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Türkçe Sözlük D Sayfa 73
dörtgen * Dört kenarı olan çokgen, dört kenar. dörtkenar * Dörtgen. dörtleme * Dörtlemek işi.* Bir gazelin her beytinin başına iki dize katılarak yapılan nazım biçimi, terbî.* Tarlayıdört kez sürme. dörtlemek * Bir şeyin sayısınıdörde çıkarmak. dörtlü * Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan.* İskambil, domino gibi oyunlarda üzerinde dört işareti […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 74
döviz * Ülkeler arasıödeme yapmakta kullanılabilecek para, çek ve poliçe gibi her türlü ödeme aracı.* Yabancıülke parası.* Propaganda veya tanıtma amacıyla üzeri yazılmış bez veya karton. döviz kaçırmak * yurt dışına izinsiz döviz çıkarmak. dövizzede * Bankalara dövizle borçlanıp ev veya araba satın alan, ancak dövizin aşırıartışıdolayısıyla aldığıkredilerigeri ödeyemeyerek edindiği malıyok pahasına elinden çıkarmak zorunda […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 75
duacı * Biri için Tanrı’ya yalvaran kimse. duahan * Dua okuyucu. duasıtutmak * hayır duası gerçekleşmek. duasını(veya dua) almak * iyi yapılan bir işle birinin hoşnutluğunu kazanmak. duayen * Kordiplomatikte kıdemlilik bakımından başta gelen diplomat.* Bir meslekte yaşça ve kıdemce ileri olan kimse. duba * Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altıdüz bir tür […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 76
dukalık * Bir dukanın yönetiminde bulunan ülke. dul * Eşi ölmüşveya eşinden boşanmış(kadın veya erkek). dul kalmak * (kadın veya erkek için) eşi ölmek. dulaptal otu * Dulaptal otugillerin örnek bitkisi olan, Kuzeydoğu Anadolu dağlarında yetişen çiçekleri güzel kokan, çalıgörünüşünde, çok yıllık bir bitki (Daphne mezereum). dulaptal otugiller * Örnek bitkisi dulaptal otu olan, taçsız […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 77
durağanlaşmak * Durağan duruma gelmek. durağanlık * Durağan olma durumu. durak * Tren, tramvay, otobüs gibi genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer.* Cümle sonundaki nokta.* Hece ölçüsüyle yazılmışşiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri.* Bir ölçü uzunluğunda susma.* Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi. duraklama * Duraklamak durumu.* İlerlemekte bulunan bir birliğin, […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 69
doymak * İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığıkalmamak.* Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak.* Bir ihtiyacınıyeteri kadar karşılamak.* (olumsuz biçimde) Bıkmamak. doymaz * Doymak bilmeyen, aç gözlü. doymazlık * Doymaz olma durumu, aç gözlülük. doymuş * Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş.* İsteği kalmamış, isteği giderilmiş, tatmin olmuş.* Doyma durumuna gelmiş(gaz, sıvıveya elektromıknatıs), meş bu. doyulma * […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 70
dökmek * Sıvıveya tane durumunda olan şeyleri bulunduklarıyerden, kaptan başka bir yere boşaltmak.* Belli bir yere boşaltmak.* Akıtmak, düşürmek.* Saçmak, serpmek.* Salmak, bırakmak.* Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek.* Teninde kızamık, kızıl, su çiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızılekeler çıkmak.* Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı gibi şeyleri kalı ba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak.* Sulu hamuru […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 71
döndürüp dolaştırmak * dolaylıyoldan anlatmak. döndürüş * Döndürmek işi veya biçimi. döne döne * Dönerek, çevrilerek. döneç * Dalgalıakımlıelektrik motor veya dinamolarında hareketli bölüme verilen ad, rotor. dönek * İnanç ve düşüncesini sık sık değiştiren, sözüne güvenilmeyen, kaypak. dönekçe * Döneğe yakışacak biçimde (olan). döneklik * Dönek olma durumu.* Döneğe yakışacak biçimde davranış. dönel * […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 67
donam * Bir evin kapı, pencere, tavan, döşeme gibi bölümleri.* Gemi ve sandalların donatılması. donama * Süsleme, tezyin. donamak * Süslemek, tezyin etmek. donanım * Bir gemi direğine, bir yelkene veya başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara gibi manevra araçları.* Tesisat, döşem.* Bir bilgisayarda bulunan fiziksel birimler. donanım kilidi * Bilgisayarda bazıprogramların izinsiz […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 68
dopingleme * Doping yapma. dopinglemek * Doping yapmak. doru * Gövdesi kızıl, ayaklarıve yelesi koyu renkli olan (at).* Bu renkte olan (at donu). doruk * Dağ, ulu ağaç gibi yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika.* En üstün başarıdüzeyi. doruk çizgisi * Yüksek dağlarda, doruk uçlarını birbirine bağlayan ve bitişik iki aklanıayıran sınır. doruk […]
Türkçe Sözlük D Sayfa 62
doğurganlaşmak * Doğurgan duruma gelmek. doğurganlaştırma * Doğurganlaştırmak işi veya durumu. doğurganlaştırmak * Doğurgan duruma getirmek. doğurganlık * Çok doğurma durumu, doğurgan olma durumu. doğurgu * Ortaya çıkan sonuç. doğurma * Doğurmak işi. doğurmak * Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak.* Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak. doğurtma * Doğurtmak işi veya durumu. doğurtmak * Doğurmasını […]