Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 63

dokunma duyusu * Deri üzerine yapılan değme, vurma, bastırma, çekme gibi etkileri alan duyu. dokunmabana * Kanser. dokunmak * Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık gibi türlü niteliklerini derinin altındaki sinir uçlarıaracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek.* Karıştırmak.* Almak, kullanmak, el sürmek.* Sağlığını bozmak.* Tedirgin etmek, sataşmak.* (iyilik, kötülük gibi kavramlarda) Olmak.* (insan için) İçine […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 64

dolamık * Bir tür ağ, bir tür avcıtuzağı. dolan * 343 yalan dolan. dolan taşı * Mineralleri gözle görülebilen, benekli ve yeşilimtırak renkli gabro ile bazalt arasıpüskürük kütle. dolandırıcı * Birini aldatarak mal veya parasınıalan (kimse). dolandırıcılık * Dolandırıcı olma durumu veya dolandırıcıya yakışır iş. dolandırılış * Dolandırılmak işi veya biçimi. dolandırılma * Dolandırmak işine […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 65

doldurma * Doldurmak işi.* Bkz. yükleme.* Gereksiz sözler ve benzetmelerle dolu anlatım. doldurmak * Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek.* (ateşli silâhlar için) İçine mermi sürmek.* Bildirge, çizelge, fişgibi basılıkâğıtların boşyerlerini tamamlamak.* Yaşını, yılını bitirmek.* Birini başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek.* (ses, koku için) Yayılıp kaplamak.* Belirli bir süreyi kaplamak, almak.* Canlandırmak. doldurtma * […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 66

doluşmak * Bir yerde toplanmak, bir araya gelmek. doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı * içinden çıkılmayan güç bir durum karşısında söylenir. domalan * Asklımantarlardan, toprak içinde yumru biçiminde yetişen, yenilebilen bir bitki, yer mantarı, keme (Tubermelanosporum). domalış * Domalmak işi veya biçimi. domalma * Domalmak işi veya durumu. domalmak * Dizler bükük, başileride, çömelmiş […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 61

doğruca * Doğruya yakın.* Hiçbir yöne sapmadan; dolaylı olmayarak, dolaşmayarak. doğrucu * Her şeyin doğrusunu söylemeyi huy edinmişolan (kimse). doğrucu davut * her şeyin doğrusunu yapmayıveya söylemeyi huy edinmişkimseler için kullanılır. doğruculuk * Doğrucu olma durumu.* Bir insanın söz ve hareketleriyle kanaat ve inançlarının, düşünüşünün uyuşması. doğrudan * Aracısız. doğrudan doğruya * Dolaysız, araçsız, araya […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 60

doğal coğrafya * Fizikî coğrafya. doğal gaz * Yer kabuğunun içinde bulunan, yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayıalan vepetrolün bir cinsi olan yanıcı gaz.* Hidrokarbon rezervuarısahalarında açılan kuyulardan elde edilen, esas itibarıyla metan gazı ile az miktardapropan, bütan gibi daha ağır moleküllü hidrokarbon gazlarıve eser miktarda su buharı, hidrojen, karbondioksit veazot karışımı […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 57

diyabetolog * Diyabet uzmanı. diyabetoloji * Diyabet bilimi. diyafram * Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve genişkas.* Bir ışık demetinde uçtaki ışıklarıtutmak ve optik cihazlarda daha net bir görüntü elde etmek için çapıayarlanabilir ışık geçirmez levha. diyagonal * Kenarlarına oranla eğrilemesine dokunmuşkumaş.* Köşegen. diyagram * Herhangi bir olayın değişimini gösteren grafik.* Bir çiçeğin […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 58

dizanteri * Ağrılıve kanlı ishalle beliren, bağırsakta yaralara yol açan bulaşıcı, salgın hastalık, kanlı basur. dizanterili * Dizanteriye yakalanmışolan (kimse). dizayn * Çizim. dizayncı * Dizayn işiyle uğraşan kimse. dizdar * Kale muhafızı, kale bekçisi. dizdirme * Dizdirmek işi. dizdirmek * Dizmek işini yaptırmak. dize * Şiirin satırlarından her biri, mısra. dize gelmek * başeğmek, […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 59

dizilmek * Dizi durumuna getirilmek, dizmek işi yapılmak.* Sıraya girmek. dizim * Dizilmek işi, dizme.* Söz zincirinde birbirini izleyen ve belli bir birim oluşturan ögeler birleşimi, sentagma. dizim dizim * Dizilmişolarak, dizi dizi. dizin * Bir kitabın veya derginin kişi, konu, yer adıvb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve eserinarkasında yer alan alfabetik liste, indeks, […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 55

dişgeçirmek * zorla veya inatla istediğini yaptırmak. dişgıcırdatmak * öfkesini davranışlarıyla göstermek. dişgöstermek * güçlü olduğunu, saldırıya geçebileceğini durumuyla belli etmek, tehdit etmek. dişhekimi * Dişçi. dişhekimliği * Dişçilik. dişkirası * Sarayda veya zengin konaklarında iftardan sonra konuklara verilen armağan veya para.* Bir kimseye fazladan verilen para, armağan vb. dişmacunu * Dişleri temizlemede kullanılan macun. […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 56

dişiyle tırnağıyla * Bkz. dişini tırnağına takmak. dişlek * Dişleri dışarıya doğru çıkık olan (kimse).* Sözünü geçiren; istediğini yaptırabilen (kimse). dişleme * Dişlemek işi.* Dantel biçiminde süsleme. dişlemek * Bir şeyin bir parçasınıısırmak veya koparmak. dişlenme * Dişlenmek işi. dişlenmek * Dişlemek işine konu olmak, dişle ısırılmak.* Tanelenmek, diştutmak.* Güçlenmek, dediğini yaptırır olmak. dişleri dökülmek […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 50

dinç * Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana. dinçlenmek * Dinç bir durum ve görünüm kazanmak. dinçleşme * Dinçleşmek işi. dinçleşmek * Dinç duruma gelmek. dinçlik * Dinç olma durumu, zindelik, mecal. dindar * Din inancı güçlü, din kurallarına bağlı(kimse), mütedeyyin. dindarlık * Dindar olma durumu. dindaş * Aynıdinden olan kimse. dindaşolmak […]