Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 43

didon sakallı * Yalnız çenesinde sivri sakalı olan. didona * Bkz. Didon. didona sakallı * Didon sakallı. diesel * Bkz. dizel. difana * Üç katlı bir balık ağı. difenbahya * Yapraklarının güzelliği nedeniyle sera ve salonlarda yetiştirilen bir süs bitkisi. diferansiyel * Dönemeçlerde otomobilin iki arka tekerleğinin ayrıhızla dönmesini sağlayan bir dişli aygıt.* Özellikle fonksiyonların […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 39

devreye sokmak * işin içine girdirmek, karıştırmak. devrî * Devirli.* Devirle ilgili. devriâlem * Dünyayıdolaşma. devridaim * Tam ve sürekli dönüşveya dolaşım.* Motorda suyun dönmesini sağlayan cihaz. devrihindî * Türk müziğinde bir küçük usul. devrik * Katlanıp kendi üzerine bükülmüş.* Yatırılmış, yıkılmış, dik durumunu yitirmiş.* (iktidarda olanlar için) Darbe ile makamından indirilmiş. devrik cümle * […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 40

dılak * Bızır, klitoris. dımbırdatma * Dımbırdatma işi. dımbırdatmak * (saz, cura, tambur gibi çalgılar için) Çalmak. dımdızlak * Çırçıplak.* Elindeki her şeyini, imkânlarınıyitirmiş.* Tepesinde saçıdökülmüş(kimse). dımdızlak kalmak * elindeki her şeyi, imkânlarınıyitirmek. dımışkî * Bir çeşit üzüm. -dır / -dir; -dur / -dür; -tır / -tir; -tur / -tür * Ek fiilin genişzamanının tekil […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 34

dertli * Derdi olan. dertlilik * Dertli olma durumu. dertop * Bir araya getirilerek, büzülerek. dertop etmek * bir araya getirmek, toparlamak. dertsiz * Derdi olmayan. dertsiz başınıderde sokmak * bir derdi yokken gereksiz yere üzüntü veren bir işe girişmek. dertsizlik * Dertsiz olma durumu. deruhte * Üzerine alma, üstlenme. deruhte etmek * üstlenmek. derun […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 35

destancı * Destan yazan veya anlatan kimse. destanî * Destan biçiminde yazılmışolan.* Destan kahramanlarına yaraşır nitelikte olan.* Destana benzer, destan gibi. destanlaşma * Destanlaşmak durumu. destanlaşmak * Olağanüstü kahramanlık ve başarı göstermek. destanlı * Destanı olan, içinde destan bulunan. destanlık * Destan durumuna gelmeye yarayan (şey). destansal * Destanla ilgili destana özgü.* Destan kahramanına benzer. […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 36

deşifre etmek * bir şifreyi veya güç bir yazıyıçözmek, okuyup anlamak. deşifre olmak * (gizli durum) açığa çıkmak. deşik * Deşilmişolan.* Deşilmişyer. deşilme * Deşilmek işi. deşilmek * Deşmek işi yapılmak. deşme * Deşmek işi. deşmek * Oymak, delmek, yazmak, yara açmak, içini açmak, karıştırmak, kazmak.* Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak. detant * […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 37

deve gibi * uzun boylu ve hantal. deve kini * Geçmeyen büyük kin, bitmek tükenmek bilmeyen kin. deve kolu * Çöl nitelikli bölgelerde taşıma işlerinde kullanılmak için develerden kurulmuşaskerî ulaştırma birliklerineverilen ad. deve kuşu * Afrika ve Arabistan bozkırlarında yaşayan, kısa kanatlarıuçmaya elverişli olmayan fakat uzun bacaklarıylaçok hızlıkoşabilen tehlikeyi sezdiği an kafasınıkuma sokarak saklandığınıve gerçeklerden […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 38

devir * Dönme, dönüş.* Dolaşma.* Aktarılma.* Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme.* Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi.* Sürekli ve düzenli değişme, çevrim.* Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerinher biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. devir açmak * […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 30

densizlik * Densiz olma durumu, densizce davranış. densizlik etmek * densiz bir davranışta bulunmak. denşirme * Denşirmek işi. denşirmek * Bir şeyin yapısınıveya niteliğini bozmak, tağyir etmek. deontoloji * Ödev bilgisi. depar * Çıkış. depara geçmek * koşuya veya yarışa hızla başlamak. depara kalkmak * koşu veya yarışiçinde birdenbire hız artırmak. departman * Bir işyeri, […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 31

derdi günü * çok ilgilenilen, çok düşünülen, uğraşılan (şey). derdi veren devasınıda verir * her sıkıntının, üzüntünün bir çaresi vardır. derdine deva bulunmak * sıkıntıyıhalletmek, atlatmak, çaresizliği yenmek. derdine düşmek * yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarınıaramak. derdine yanmak * kendi durumuna üzülmek. derdini çekmek * üzüntüsüne katlanmak. derdini deşmek (veya depreştirmek) * derdini hatırlatıp […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 32

derin soğutucu * Buzdolabı düzeni içinde çok yüksek soğutucu özelliği olan bir tür buzdolabı. derin uyku * Uyanılması güç uyku, ağır uyku. derince * Biraz derin. derinden * En ince ayrıntısına kadar, etraflıca.* Pek belli olmayan uzak bir yerden.* İçten. derinden derine * Uzaklardan.* En iyi biçimde, en ince ayrıntılarına kadar. derinlemesine * Çok ayrıntılı […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 33

dermatit * Deride görülen her çeşit iltihaplıhastalık. dermatolog * Deri hastalıklarıuzmanı, cildiyeci. dermatoloji * Deri hastalıkları ile ilgili hekimlik dalı, cildiye. derme * Dermek işi.* Aynıtürden bir araya getirilmişşeylerin hepsi, koleksiyon. derme çatma * Gelişigüzel toplanmış, aralarında uygunluk bulunmayan.* Değersiz gereçlerle özensiz olarak yapılmış.* Önemsiz, değersiz. dermek * Derlemek, toplamak, devşirmek. dermeyan * Ortada, ortaya […]