Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 18

değdirmek * Değmesini sağlamak, değmesine yol açmak. değer * Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet.* Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha.* Yüksek ve yararlınitelik.* Üstün, yararlınitelikleri olan kimse.* Kişinin isteyen, ihtiyaç duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey.* Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. değer […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 19

değirmi * Yuvarlak.* (kumaşiçin) Eni boyuna eşit olan.* Yemeni, yazma, başörtüsü, mendil. değirmi sakal * Değirmi bir biçimde kesilmişsakal. değirmileme * Değirmileme işi. değirmilemek * Yuvarlak biçime koymak. değirmileşme * Değirmileşmek işi. değirmileşmek * Değirmi hâle gelmek. değirmilik * Değirmi olma durumu, yuvarlaklık. değiş * Değmek işi veya biçimi.* Bir şey verip yerine başka bir […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 20

değmek * Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek.* Ulaşmak, erişmek.* İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek. değmek * Değerinde olmak.* Karşılık olmak.* (zevk veren şeyler için) Hoşa gitmek.* Herhangi bir nitelikte olmak.* Eşdeğerde olmak. değnek * Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa.* Değnekle atılan dayak. değnek gibi * çok zayıf ve ince. […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 12

daraltı * Dar gibi görünme veya olma. daraltıcı * Boruların çaplarınıdaraltmakta kullanılan bağlantıparçası. daraltılma * Daraltılmak işi. daraltılmak * Daraltmak işi yapılmak. daraltma * Daraltmak işi. daraltmak * Dar duruma getirmek.* Sayıca azaltmak. darasınıalmak * içine bir şey konulacak kabın ağırlığınıtartmak. darasınıdüşmek * tarttıktan sonra kabın ağırlığınıhesaptan düşmek. darasız * Darasıalınmadan. daraşlık * Sıkıntılı ortam, […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 13

darmadağın * Çok dağınık ve karışık, tarumar. darmadağın etmek * dağıtmak, karıştırmak.* dayak atıp iyice dövmek. darmadağınık * Darmadağın olmuş. darmaduman * Karmakarışık. darmaduman etmek * karmakarışık bir duruma getirmek. darmaduman olmak * karmakarışık bir duruma gelmek. darp * Vurma, dövme.* Çarpma.* Vuruş. darp etmek * vurmak, çarpmak.* (para için) damga basmak. darphane * Para […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 14

davranış * Davranmak işi veya biçimi, tutum, muamele, hareket.* Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.* Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. davranış bilgisi * Görgü kuralları. davranışçılık * Psikolojinin inceleme konusunun davranışolduğuna inanan, bilincin, psikolojinin araştırma alanınagirdiğini inkâr eden görüş, behavyorizm. davranma * Davranmak işi. davranma! * kımıldama!. davranmak * Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 10

damlatılmak * Damlatmak işi yapılmak. damlatma * Damlatmak işi. damlatmak * Damla damla akıtmak.* Damlalıkla ilâç koymak.* Damıtmak. damlaya damlaya göl olur * azar azar olagelen bir şeyi küçümsemenin doğru olmadığını, çünkü birikerek önemli bir niceliğe ulaşacağınıanlatır. damlı * Damı olan. damper * Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükü boşaltan […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 11

Danimarka kırmızısı * Kıllarıkırmızı, ortalama 600 kg ağırlığında iri yapılı, sert şartlara uyum sağlayan bir sütçü sığır ırkı. Danimarkalı * Danimarka halkından veya bu halkın soyundan olan kimse. daniska * En iyi, katmerli. danişment * Bilgili.* Tanzimattan önce, kadıların yanında yetişmek üzere görevlendirilen kimse.* Sahn medreselerinde oda sahibi olabilen öğrenci. dank * “Çoktan beri anlayamadığı […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 6

dalga periyodu * Dalgaların arka arkaya iki tepesinin belli bir noktadan geçişsüresi. dalga saymak * boşve aylak durmak.* yersiz ve gereksiz şeylerle uğraşmak. dalga sırtı * Dalganın iki yanındaki çukurlar arasındaki yüksek kesimi. dalga tepesi * Dalganın en yüksek noktası. dalga uzunluğu * Dalga boyu. dalga yüksekliği * Denizlerde dalga çukuru ile dalga tepesi arasındaki […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 7

dalgündüz * Güpegündüz. dalıcı * Su altına dalan (kimse, hayvan). -dalık / -delik * İsimden isim ve sıfat üreten birleşik ek: On-dalık, gün-delik vb. dalına basmak * hoşlanmadığışeyleri yaparak birini kızdırmak. dalına binmek * bir kimseye bir işyaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak. dalınç * Güzel bir görünüş, bir düşünce karşısında kendinden geçercesine sessiz bir […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 8

dalyasan * Sarıkların omuz üzerine dökülen ucu. dam * Yapılarıdışetkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm.* Toprak damlıev, küçük ev, köy evi.* Ahır.* Tutuk evi. dam * Dansta kavalyenin eşi.* İskambil kâğıtlarında kız. dam aktarma * Damın kiremitlerini elden geçirip kırıklarınıdeğiştirme. dam altı * Barınılacak, sığınılacak yer. dam koruğu * Dam koruğugillerden, bir […]

Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 9

damarlandırma * Damarlarıyetersiz olan bir organa yeni damarlar eklemeyi amaçlayan ameliyat. damarlanma * Bir organın, bir bölgenin damarlarının durumu. damarlanmak * Damar damar olmak, damar durumu almak. damarlarıayağa kalkmak * Bir duygu sonucu şiddetle istemek. damarlı * Damarı olan, damarı gözle görülecek kadar kabarmışolan.* Aksi, huysuz, sinirli, geçimsiz. damarsız * Damarı olmayan.* Uysal, iyi huylu. […]