eline su dökemez * değerce ondan çok geride. eline tutuşturmak * karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin verivermek. eline yüzüne bulaştırmak * gerektiği gibi bir işi yapamamak, başarısız olmak, becerememek. elini ayağınıkesmek (veya çekmek) * uğramaz olmak.* uğraşmamak, ilgilenmemek. elini ayağınıöpeyim * “çok yalvarırım” anlamında kullanılır. elini belli etmek (veya göstermek) * (kâğıt veya okey vb. oyunlarda) […]
Kategori: E
E Harfi Başlayan Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Türkçe Sözlük E Sayfa 23
elma * Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus).* Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü renkte, kokusu hoş, tadıekşi veya tatlı, dokusugevrek, ufak çekirdekli meyvesi. elma çayı * Elmalıçay. elma da, alma da demesini biliriz * şartlara göre uygun davranmayı ifade eder. elma gibi * kırmızı(yanak). elma sirkesi * Elma […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 24
emanetullah * Sığıntı, yetim ve öksüz (çocuk). emare * Belirti, iz, ipucu. emarecik * Küçük iz, ufak belirti. emaret * Emirlik, beylik. emay * Bazımaddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veyadonuk cama benzeyen cilâ. emaye * Üzeri emayla kaplanmışolan.* (fotoğrafçılıkta) Işığa karşıhassas malzeme. emaylama * Emaylamak işi. emaylamak * Emayla […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 25
emeline âlet etmek * birini veya bir şeyi kendi istekleri doğrultusunda kullanmak. emen * Çukur, bağçubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur. emici * Emme işini yapan. emici kıllar * Bitkilerin köklerinde bulunan ve topraktaki besin maddelerini emip beslenmelerine yarayan tek hücreliuzantılar. emici tüyler * Emici kıllar. emik * Emmekten çürüyen yer, emme izi.* […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 26
emniyet amiri * İlçelerin genel güvenliğinden kaymakama karşısorumlu olan amir. emniyet durağı * Su altına dalan kişilerin vurgun yememesi için su yüzüne çıkışmesafesinde sağlık yönünden güvenli bölge. emniyet düğmesi * Patlayıcıve yanıcıaletlerin güvenle kullanılmasına yardımcı olan, kullanıldığızaman açık, kullanılmadığızaman da kapalıtutulan düğme. emniyet etmek * güvenmek. emniyet kemeri * Uçaklarda, otomobillerde vb. de güvenlik bakımından […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 27
emzirmek * Kadın veya dişi hayvan memesindeki sütü yavruya vermek. emzirtme * Emzirtmek işi. emzirtmek * Emzirmek işini yaptırmak. en * Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy karşıtı. en * Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. en * Başına geldiği sıfatların en üstün derecede olduğunu gösterir. -en * Bkz. -an / […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 28
endişe * Düşünce.* Tasa, kaygı; kuşku, korku. endişe etmek * tasalanmak, kaygılanmak. endişelenme * Endişelenmek işi. endişelenmek * Tasalanmak, kaygılanmak. endişeli * Tasalı, kaygılı; kuşkulu, korkulu. endişesiz * Tasasız, kaygısız, kuşkusu olmayan, korkusuz; düşüncesiz. endişesizlik * Endişesiz olma durumu. endişeye düşmek * tasaya kapılmak, kaygılanmak. endoderm * İç deri. endogami * İç evlilik. endokrin * […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 29
engel balığı * Uskumru cinsinden küçük balık. engel çıkarmak * bir işin yapılmasınızorlaştırmak. engel olmak * önlemek, geciktirmek. engel sınavı * Yönetmeliklerde belirtilen özürleri sebebiyle herhangi bir sınava zamanında giremeyen öğrenciler içinaçılan sınav. engelleme * Engellemek işi.* İstek, ihtiyaç veya bir davranışın belli bir sonuca ulaşmasının önlenmesi.* (siyasî kuruluşlar vb. de) Tartışma yöntemlerinin bütün imkânlarından […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 21
eli yatmak * eli alışmak. eli yordamlı * Eli işe yakışır, yatkın. eli yüzü düzgün * yüzüne bakılır, güzelce. elif * Arap alfabesinin ilk harfinin adı. elifba * Arapça, Farsça ve Osmanlıcanın alfabesi. elifî * Bantlarla süslenmiş bir tür kumaş. elifi elifine * tam, tam olarak, noktasınoktasına. elifi mertek sanmak * çok cahil olmak. elik […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 16
elbet * Her hâlde, şüphesiz, kuşkusuz. elbette * Elbet. elbise * Giysi. elbise dolabı * İçindeki askılara giysi asılan, genellikle tahtadan yapılan ve özel bölmeleri olan mobilya. elbiseli * Elbisesi olan, giyinik. elbiselik * Giysi yapılmaya elverişli (kumaş). elbisesiz * Elbisesi olmayan, çıplak. elci * Bazıyörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 17
eldivenli * Eldiveni olan. eldivensiz * Eldiveni olmayan. -ele- * Bkz. -ala- / -ele-. ele alınır * oldukça iyi, işe yarar. ele alınmaz * çok kötü, çok berbat. ele almak * bir şey üzerinde çalışmaya başlamak, incelemek, araştırmak. ele avuca sığmamak * söz dinlememek, baskıaltına alınmamak, zapt edilememek.* şımarık davranmak. ele bakmak * avuç içindeki […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 18
elektrikçilik * Elektrikçinin işi. elektrikleme * Elektriklemek işi. elektriklemek * Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmekyoluyla elektrik gücü vermek. elektriklendirme * Elektriklendirmek işi.* Bir yeri elektrik gücüyle donatma. elektriklendirmek * Elektrik sağlamak.* Sinirli ve gergin bir duruma yol açmak. elektriklenme * Elektriklenmek işi. elektriklenmek * Elektrik enerjisiyle yüklü […]