elektronik müzik * Elektronik çalgıve cihazlarla yaratılan müzik. elektronik saat * Elektrik enerjisi ile çalışan saat. elektronikçi * Elektronik işi ile uğraşan kimse. elektropozitif * Elektrolizde eksi (negatif) kutupta toplanma niteliği olan (cisimler). elektroradyoloji * Hastalıkların teşhis ve tedavi edilmesinde elektrik ışınlarının uygulanmasınıöngören tıp dalı. elektrosaz * Bkz. elektronik çalgı. elektroskop * Bir cismin elektriklenmesini […]
Kategori: E
E Harfi Başlayan Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Türkçe Sözlük E Sayfa 20
eli altında olmak * buyruğunda olmak, istediği anda o şeyden yararlanabilmek. eli armut devşirmek * birisinin bir işyaparken öbürünün de boşdurmayarak aynı işi yapabileceğini anlatır. eli ayağı(olmak) * yardımcısı(olmak), her işine yarar (olmak). eli ayağı(veya eli kolu) bağlı * çaresiz, istediğini yapamayacak bir durumda olan. eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak) * güçsüz, dermansız kalmak. […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 9
ehlisünnet * Hz. Muhammed’in sünnetini yerine getirenler. ehlivukuf * Bilirkişi. ehliyet * Üstat, uzluk.* Sürücü belgesi. ehliyetli * Yeterlikli, yeterli, kifayetli.* Ehliyeti olan. ehliyetname * Ehliyet, yeterlik belgesi, sürücü belgesi. ehliyetsiz * Yetersiz.* Ehliyeti olmayan. ehliyetsizlik * Ehliyetsiz olma durumu, yetersizlik. ehlizevk * Güzel veya çirkin hükmünü verdiren duyguya sahip, zevki olan (kimse). ehram * […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 10
ekinokok * Et oburların gelişmişdönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü. ekinoks * Gün gece eşitliği. ekinti * Ekilen şey. ekip * Takım, grup, kol.* İşçilerin oluşturduğu takım. ekip biçmek * tarım yapmak. ekipman * Bir kuruluşveya işletmeye gerekli olan eşya. -ekle- * Bkz. -akla- / -ekle-. eklektik * Seçmecilik yanlısı, seçmeci. eklektizm * Seçmecilik. eklem * […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 11
ekmek * Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek.* Toprağıekip biçmek için kullanmak.* Serpmek.* Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.* Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak.* (para için) Boşuna harcamak, ziyan etmek.* Yarışta geçmek. ekmek * Çeşitli tahıl unundan yapılmışhamurun fırında, saçta veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek.* İnsanı geçindirecek iş, […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 12
ekseri * En çok, en çoğu, çoğu kez. ekseriya * Çoğunlukla, çokluk, çoğu kez. ekseriyet * Çoğunluk, çokluk. ekseriyetle * Genellikle, çoğunlukla, çoklukla. eksi * Çıkarma işleminde ” – ” işaretinin adı, nakıs.* Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), negatif, nakıs, artıkarşıtı. eksi sayı * Sıfırdan küçük sayı, negatif sayı. eksi uç * Elektrikli […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 13
ekstrasistol * Kalp ve damarlarda normal iki kasılma arasında oluşan fazladan kasılma. ekstre * Hesap özeti veya dökümü.* Öz, hülâsa. ekstrem * En uç, en son.* Aşırı, müfrit. ekşi * Sirke veya limon tadında olan.* Bu tadıveren şey. ekşi elma * Sert, sulu ve şeker oranıdüşük bir tür elma. ekşi kiraz * Vişne. ekşi limon […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 14
el bağlamak * saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup durmak.* namaza durmak. el basmak * kutsal bir şey üzerine el koyarak yemin etmek. el bebek gül bebek * nazlı, şımarık. el beğenmezse yer beğensin * beğenilmeyen bir kimse olmaktansa ölmek daha iyidir. el bende! * tekrarlanan oyunda başlama sırasıveya hakkı bende. el bezi * Kurulama […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 15
el kantarı * Bkz. kantar. el kapısı * Aile ocağının dışında muhtaç olunan, gelir, geçim sağlayan, başkalarına ait olan yer.* Yabancıülke. el kapısına düşmek * yabancılara muhtaç olmak. el katmak * bir işe karışmak, müdahale etmek.* bir işin yapılmasına yardım etmek. el kazanıyla aşkaynatmak * başkasının hazırladığı imkânlarıkendi hesabına kullanarak işçevirmek. el keseri * Marangozluk […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 8
eğreti vermek * ödünç vermek. eğretileme * İstiare, iğretileme. eğretilik * Eğreti olma durumu, iğritilik. eğretiye almak * bir yapının alt bölümünü onarmak için üstünü destekler üzerinde durdurmak. eğrez * Eğirdir Gölünde yaşayan bir balık. eğri * Doğru, düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, iğri.* Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves.* Yatay veya düşey olmayan, […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 2
ebucehil karpuzu * Kabakgillerden, elma büyüklüğündeki meyvesi çok acıve iç sürdürücü, ishal yapıcı bir bitki, acıhıyar, acıelma, it hıyarı(Citrullus colocynthis). Ebussuut Efendinin gelini gibi * eskiye bağlanıp pek kapalı giyinen kız veya kadın için alay yollu söylenir. Ebussuut Efendinin torunu * eskiye çok bağlı, tutucu olanlar için kullanılır. ebülyoskop * Cisimlerin kaynama sıcaklığınıtespit etmeye yarayan […]
Türkçe Sözlük E Sayfa 3
edatlı * Edat bulunduran. edatlıtümleç * Edatla kurulmuştümleç. ede * Büyük erkek kardeş, ağabey. edebî * Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin. edebî eser * Edebiyatta sanat değeri taşıyan değişik edebiyat türlerinde kaleme alınmışeserlerin her biri. edebî sanat * Edebî sanatların her biri. edebî sanatlar * Edebiyatta anlatımızenginleştirmek, renklendirmek ve daha çarpıcıhâle getirmek için temelde benzetmeesasına dayalısöz […]