hava hoş * “bir şeyin olmasıyla olmamasıarasında fark yok” anlamında kullanılır. hava hukuku * Havada ulaşımı düzenlemek için konulmuşhukuk kurallarının bütünü. hava indirme * Hava kuvvetlerine ait birliklerin hava yoluyla gerçekleştirdiği harekât. hava iyi (veya fena) esmek * ortamla ilgili her türlü şart uygun (veya kötü) durumda olmak. hava kaçırmak * (nesneler için) içindeki havayıtutamayıp […]
Kategori: H
Türkçe Sözlük H Sayfa 26
havalandırılma * Havalandırılmak işi. havalandırılmak * Havalandırmak işi yapılmak. havalandırma * Kapalı bir yerin havasınıdeğiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla havaakımını sağlama işlemi.* Herhangi bir şeyi açık havada bir süre bırakma. havalandırmacı * Havalandırma işini yapan görevli kimse. havalandırmak * Havalanmasını sağlamak. havalandırmalı * Havalandırması olan. havalanma * Havalanmak işi. havalanmak * […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 21
hasırlamak * Hasırla döşemek, üstünü hasırla örtmek. hasırlanma * Hasırlanmak durumu. hasırlanmak * Hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek. hasırlı * Hasırı olan, hasırla kaplanmışolan.* Hasırla kaplanmışşişe. hasis * Cimri, pinti, kısmık.* Bayağı, insanıküçülten, alçak. hasislik * Hasis olma durumu.* Hasis davranış. hasislik etmek * cimrice davranmak. hasiyet * Özgülük, hassa.* (yiyecek ve içecek için) Yarar, […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 22
hastası olmak * bir şeye çok düşkün olmak. hastel * Daha ziyade gençlerin ve araştırmacıların konaklaması için yapılmışve belirli kurallara göre yönetilenekonomik tesisler. hasut * Kıskanç, günücü. haşa * Belleme (II). hâşâ * Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatır.* Dine aykırı görülen bir ihtimalden söz edilirken, zorunlu olarak kullanılır. hâşâ huzurdan (veya huzurunuzdan) […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 18
harem ağası * Osmanlısaraylarında ve büyük konaklarda haremle selâmlık arasında hizmet gören hadım, zenci köle,hadım ağası. harem kâhyası * Haremin alışverişine bakan erkek görevli. haremlik * Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selâmlık karşıtı.* Karılık, eşlik. haremlik selâmlık olmak * bir yerde kadınlar ayrı, erkekler ayrı oturmak. Harezmî yolu * Bkz. algoritma. harf * Dildeki […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 19
harlamak * (ateşiçin) Kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak.* Birden öfkelenerek bağırmak, birine çıkışmak. harlatma * Harlatmak işi. harlatmak * (ateşi) Kuvvetlendirmek, alevlendirmek. harlı * Kuvvetli, harıl harıl yanan. harman * Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi.* Bu işin yapıldığıyer veya mevsim.* Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi.* (kâğıtçılıkta) Selüloz […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 20
has un * Kepeğinden bütünüyle ayrılmış birinci sınıf un. hasa * Bkz. hasse. Hasanpaşa köftesi * Fırında kaşar ve maydanoz, soğan karışımı ile hazırlanan sosla pişirilen köfte. hasar * Herhangi bir olayın yol açtığı, kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar. hasara uğramak * zarar görmek, yıkılmak, harap olmak. hasarlı * Hasara uğramış. hasat * Ürün kaldırma, […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 16
haraca kesmek * zorbalıkla para koparmak veya çıkar sağlamak. haraç * OsmanlıTürklerinde genel olarak toprak sahiplerinden devletçe alınan vergi.* OsmanlıTürklerinde Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü olduklarıvergi.* Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para. haraç mezat satmak * açık artırma ile satmak. haraç yemek (veya almak) * başkasının sırtından geçinmek. haraççı * Haraç toplamakla görevli olan […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 17
Harbiyeli * Harp okulu öğrencisi. harcama * Harcamak işi, parayıelden çıkarma, sarf.* Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider. harcama kalemi * Muhasebe işlemleri içinde en fazla satın alınan maddelerin bütünü. harcamak * Bir işgörmek veya bir şey satın almak için parayıelden çıkarmak, sarf etmek.* Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek.* Birinin değer ve […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 8
Halaçça * Halaç Türkçesi. halaoğlu * (birine göre) Halanın oğlu veya çocuğu, halazade. halâs * Bir yerden, bir şeyden kurtulma, kurtuluş. halâs olmak * kurtulmak. halâskâr * Kurtarıcı. halat * Kenevirden yapılmışçok kalın ip. halat çekme * Bir halatı birer ucundan tutan iki tarafın birbirini çekmesiyle yapılan yarışma. halâvet * Sevimlilik, şirinlik, tatlılık. halay * […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 9
hâli tavrıyerinde * durumu, görünüşü, davranışıdüzgün. hâli üzere * olduğu gibi. hâli vakti yerinde * paraca durumu iyi, zengince. haliç * Koy, körfez.* Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde, bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığıkıyılarda akarsuağızlarının huni biçiminde genişlemişdurumu. halife * Hz. Muhammed’in vekili olarak Müslümanların imamlığınıve şeriatın koruyuculuğunu yapmakla görevlikimse.* Hükümdar.* Osmanlıpadişahlarının kullandıklarıunvanlardan biri.* Babıali […]
Türkçe Sözlük H Sayfa 10
halka dönük * Halkın yararına olan. halka inmek * halkın anlayışve görüşdüzeyinde olmak. halka olmak * bir çember biçiminde dizilmek. halka oyunları * El ele tutuşup çember biçiminde dizilerek oynanan oyunlar. halka yay * Boru anahtarının iyi tutmasınısağlayan ve çevreyle anahtar kolu arasına konulan sarmal yay. halkacı * Halka yapan veya satan kimse.* Lûnaparklarda şişe, […]