Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 11

halûk * Temiz huylu, iyi ahlâklı. halvet * Issız yerde yalnız kalma.* Issız ve kapalıyer.* Hamamlarda çok sıcak küçük yer. halvet gibi * çok sıcak (yer, oda). halvet olmak * görüşmek için yalnız kalıp içeriye kimseyi sokmamak. halvethane * Eski saraylarda girilmesi yasak olan oda.* Eski tekkelerde dervişlerin yalnızca ibadet etmek ve çile doldurmak için […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 12

hamaset * Yiğitlik, kahramanlık, cesaret. hamasî * Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir). hamaylı * Bkz. hamail. Hambelî * 343 Hanbelî. hamburger * Bir tür köfteli ve yuvarlak ekmekli sandviç. hamburgerci * Hamburger yapan veya satan kimse. hamdetme * Hamdetmek işi veya biçimi. hamdetmek * Tanrı’ya şükretmek. hamdüsena * Tanrı’ya olan şükran duygularını bildirme. […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 13

hamt etmek * Tanrı’ya şükretmek. hamt olsun * “Tanrı’ya şükürler olsun” anlamında hoşnutluk anlatır. hamule * Yük.* Kâğıt dolgu maddesi. hamur * Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuşdurumu.* (kâğıt için), Nitelik, tür.* (ekmek ve hamur işleri için) İyi pişmemiş.* Öz, asıl, maya. hamur açmak * yoğrulmuşhamuru inceltip yufka durumuna getirmek. hamur boya * Ressamın boya […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 14

hanedanlık * Hanedandan olma durumu. Hanefî * İslâmlıkta sünnet ehli denilen dört mezhepten biri.* Hanefî mezhebinden olan kimse. Hanefîlik * Hanefî mezhebi. hanek * Söz, konuşma. haneli * Herhangi bir sayıda evi olan.* Herhangi bir sayıda hanesi olan. hanelik * Herhangi bir sayıda evi olan, evlik. hanende * Şarkısöylemeyi meslek edinmişkimse, şarkıcı, okuyucu. hanendelik * […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 15

hap * Kolayca yutulabilmesi için küçük toparlak durumuna getirilmişilâç.* Bir içimlik afyon. hap * (çocuk dilinde) Yutma sesi. hap etmek * yemek, yutmak. hapaz * Avuç. hapazlama * Hapazlamak işi. hapazlamak * Avuçlamak. hapçı * Afyon vb. uyuşturuculara alışmışolan (kimse). hapçılık * Uyuşturucu madde özelliği taşıyan haplara düşkün olma durumu. hapıyutmak * kötü bir duruma […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 7

hakkıvar * doğru düşünüyor, doğru söylüyor, doğru davranıyor. hakkıhıyar * Seçme hakkı, muhayyerlik. hakkıhuzur * Bir toplantıda bulunma karşılığı alınan para, oturum ücreti. Hakkın rahmetine kavuşmak (veya Hakka kavuşmak, Hakka yürümek) * ölmek. hakkında * İlgili olarak, üzerine. hakkından gelmek * zor bir işi başarı ile sona erdirmek.* yenmek, öç almak veya cezasınıvermek. hakkınıaramak * […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 2

Habeşî * Habeş. habip * Sevilen, sevgili.* Hz. Muhammet. habis * Kötü, alçak, soysuz (kimse).* (bazıhastalıklar veya urlar için) Kötücül. habislik * Habis olma durumu. habitat * Yerleşme, oturma.* Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer, yurt. habitus * Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojikgörünüş. hac * Genellikle tek tanrılıdinlerde kutsal olarak tanınan […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 3

hacir altına almak * kısıtlamak.* hastalık, bunama vb. sebeplerden ötürü davranışlarının nasıl sonuç vereceğini bilemeyen bir kişiyimahkeme aracılığı ile mal ve mülk yönetimi bakımından kısıtlamak.* Medenî Kanuna göre çeşitli haklarınıkullanmaya yetkili olan kişinin bu haklarının mahkeme kararı ileelinden alınması, haklarınıkullanma bakımından kısıtlanması. Hacivat * Karagöz oyununda kendini halktan üstün görme, bilgiçlik taslama, kitap dili kullanma […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 4

hadisene * Haydisene. hâdisesiz * Olaysız. hadsiz hesapsız * Sayılamayacak derecede çok. haf * Futbolda kalecinin önünde bulunan iki bekin önündeki üç oyuncudan her biri. hafakan * Sıkıntı, çarpıntı. hafakanlar boğmak (veya basmak) * sıkıntıdan bunalmak. hafazanallah * Kötü bir ihtimalden söz edilirken “Tanrıkorusun” anlamında söylenir. hafız * Koruyan, saklayan.* Kur’an’ı bütünüyle ezbere bilen ve […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 5

hafiften * Hafifçe, belli belirsiz, yavaşyavaş. hafiften almak * önemsiz bulup üzerine düşmemek, yeterince ilgilenmemek. hafit * Erkek torun. hafiye * Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, detektif. hafiyelik * Hafiye olma durumu veya hafiyenin görevi. hafniyum * Atom numarası72, atom ağırlığı178,6 olan, az rastlanır bir element. KısaltmasıHf. hafriyat * Kazı. hafriyatçı * Hafriyat […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 6

hak kazanmak * emeğin karşılığınıalabilecek duruma gelmek. hak kuşu * İshak kuşu. hak vermek * birinin düşüncesini, davasını, iddiasınıdoğru bulmak. hak yemek * başkalarının hakkınıvermemek. hak yerini bulur (veya hak yerde kalmaz) * haksızlık er geç ortaya çıkar. hak yolu * Doğruluk, doğru yol. hakan * Türk, Moğol ve Tatar hanları için “hükümdarlar hükümdarı” anlamında […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 1

H * Hidrojen’in kısaltması. h, H * Türk alfabesinin onuncu harfi. He adıverilen bu harf ses bilimi bakımından ötümsüz sızıcı gırtlakünsüzünü gösterir.* Nota işaretlerini harfle gösterme yönteminde si sesini gösterir. ha * İstek uyandırmak için kullanılır.* (ha:) Şaşma anlatır.* (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılır.* (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığınıveya kavrandığınıanlatır.* (ha:) Soru bildirir.* Tekrarlanarak […]