imalât * Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal.* İşlenerek yapılan üretim. imalât resmi * Baskılıdevre levhasının delikler, yarıklar, profiller desenler ve onların yerleri ile son durumları gibi bazıözelliklerini belirten bir resim. imalâtçı * Ham madde işleyerek mal üreten kimse veya kuruluş. imalâtçılık * İmalâtçının işi veya mesleği. imalâthane * Ham maddelerin işlenerek, mal olarak […]
Kategori: İ
Türkçe Sözlük İ Sayfa 28
imdatçı * Yardım işinde görevlendirilmişinsan.* İmdada gelen, yardıma koşan. imdi * “Buna göre”, “şu hâlde”, “artık”, “şimdi” sözleri gibi, başına getirildiği cümleyi önceki cümlenin bir sonucudurumuna sokar. imece * Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiylegerçekleştirilmesi.* Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 29
imrenmek * Beğenilen, hoşlanılan bir şeyi edinme veya bir yiyeceği yeme isteğini duymak.* Beğenilen bir kişi veya şeye benzemeyi istemek, gıpta etmek. imrenti * İmrenme, gıpta. imroz * Vücudu beyaz, başve ayaklarda siyah lekeler bulunan, küçük cüsseli, uzun ve ince kuyruklu, kaba karışıkve uzun yapağılı, Gökçeada ve kısmen Çanakkale ilinde yetiştirilen bir koyun türü. imsak […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 23
ilgilenme * İlgilenmek işi. ilgilenmek * Birine karşıyakınlık duymak veya göstermek, alâkalanmak.* Bir şeye karşımerak duymak.* Bir konu üzerinde çalışmak, uğraşmak, bir şeyi çekici bulmak. ilgili * İlgilenmişolan, ilgisi bulunan, alâkalı, alâkadar, müteallik. ilgililik * İlgili olma durumu, mensubiyet. ilginç * İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan, alâkabahş. ilginçleşme * İlginçleşmek işi veya […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 24
ilistir * Süzgeç. ilişiği kalmamak * ilgisi, bağlılığı olmamak. ilişiğini kesmek * hiçbir ilgisi kalmamak, bağlantılarınıkoparmak. ilişik * İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut.* Bir şeyle ilgili, ilişkin, ait.* İlgi, bağlılık, ilişki, münasebet.* Eklenmişolan bölüm. ilişikli * İlişiği olan, ilişkin. ilişiksiz * İlişiği olmayan. ilişilme * İlişilmek işi. ilişilmek * İlişmek işi yapılmak. ilişken * Deniz dibinde […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 25
ilkelce * İlkel (bir biçimde). ilkelciler * İlkelcilik yanlısı olan sanatçılar. ilkelcilik * Avrupa sanatının çağımıza kadar geçirdiği gelişmelerden habersiz görünen, ilkel ulusların sağlam, kaba, saf,yalın biçimli sanatını benimseyen görüş, primitivizm.* İlkellik özlemini ileri süren düşünce akımlarının genel adı, primitivizm. ilkeleşme * İlkeleşmek işi. ilkeleşmek * İlke durumuna gelmek. ilkelleşme * İlkelleşmek işi. ilkelleşmek * […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 22
ilerisini gerisini hesaplamamak (veya düşünmemek) * herhangi bir konuda çok ve ayrıntılıdüşünmeden hareket etmek, tedbirsizce, ihtiyarsızca davranmak. ileriyi görmek * Bkz. uzağı görmek. ilerlek * İlerlemiş, ileriye varmış. ilerleme * İlerlemek işi.* Terfi, terakki.* Daha iyi, daha yetkin, daha değerli, daha yüksek bir duruma doğru basamak basamak oluşan gelişme,terakki. ilerlemek * Bulunduğu yerden daha ileriye […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 21
ilân * Duyuru.* Açıkça bildirme, açıkça duyurma. ilân etmek * bir durumu yayım yoluyla duyurmak.* bir durumu yaymak.* açıkça bildirmek. ilân tahtası * Duyuruların üzerine yazıldığıveya yapıştırıldığıdüz levha, pano. ilân vermek * çeşitli basın yayın organlarıyla bir durumu duyurmak, açıklamak. ilâncılık * Ticarî bir amaçla geniştopluluklara tanıtılmak istenen bir şeyi basın ve yayım yoluyla duyurma […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 19
ikiz anlam * Bir anlatımın, iki türlü anlam verecek biçimde kurulmuşolması. ikiz anlamlı * İkiz anlamı olan. ikiz doğurmak * herhangi bir işte çok sıkıntıçekmek. ikiz ünlü * Aynıünlünün yan yana bulunması: yok > yook. ikiz ünsüz * Aynıünsüzün yan yana bulunması: hissî. ikizkenar * İki kenarıeşit olan. ikizkenar üçgen * Yalnız iki kenarı birbirine […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 20
iktidarsızlaşmak * İktidarsız duruma gelmek. iktidarsızlık * Güçsüzlük, beceriksizlik, yetersizlik.* (erkek için) Cinsî gücü olmama durumu. iktifa * Yetinme; kanma. iktifa etmek * yetinmek; kanmak. iktiran * Yaklaşma.* (bir yere) Ulaşma, erişme. iktiran etmek * ulaşmak, erişmek. iktisaden * Ekonomik olarak, ekonomi bakımından. iktisadî * Ekonomik. iktisadiyat * Bir devletin ekonomik durumu. iktisap * Kazanma, […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 16
ikametgâh * İkamet edilen, oturulan yer, konut. ikametgâh ilmühaberi * Konut belgesi. ikametgâh kâğıdı * Bkz. ikametgâh ilmühaberi, konut belgesi. ikaz * Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih.* Uyandırma. ikaz etmek * uyarmak, dikkat çekmek. ikbal * Baht açıklığıveya yüksek bir makama, duruma erişmişolma durumu.* İstek, arzu.* Padişaha veya şehzadeye eşolmaya aday, gözde cariye. ikbal […]
Türkçe Sözlük İ Sayfa 17
iki eli şakaklarında düşünmek * derin derin düşünmek. iki eli yanına gelmek * ölerek Tanrıkatına çıkacağı için yalan söylemek. iki eşeyli * Erkek ve dişi eşey organları bir arada bulunan, iki cinslikli. iki evcikli * Erkek ve dişi çiçekleri ayrıayrı bitkilerde bulunan (bitki). iki fazlı * Aralarında devrenin dörtte biri kadar faz farkı olan (aynıfrekans […]