Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 14

ihsanıhümayun * Padişah tarafından yeteneği veya başarısıdolayısıyla birine verilen görev, rütbe veya ödül. ihsas * Üstü kapalıanlatma, sezdirme, ima.* Duyum. ihsas etmek * sezdirmek, ima etmek. ihtar * Uyarma, dikkat çekme, uyarı.* Bir şeyi birine hatırlatma. ihtar etmek * hatırlatmak, uyarmak, dikkatini çekmek. ihtarname * Resmî ihtar yazısı, protesto. ihtida * Başka bir dinden çıkıp […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 15

ihtiyaç * Gerekseme, gereksinme.* Güçlü istek.* İhtiyaç duyulan şey.* Yoksulluk, yokluk. ihtiyaç duymak * bir şeyi kendisi için gerek saymak. ihtiyar * Yaşlı, kocamışolan (kimse).* Baba veya anne. ihtiyar * Seçme. ihtiyar etmek * yaşlandırmak, kocaltmak. ihtiyar etmek * seçmek, üstün tutmak.* katlanmak. ihtiyar heyeti * Köy tüzel kişiliğinde, muhtar başkanlığında görev yapan kişilerden oluşan […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 16

ikametgâh * İkamet edilen, oturulan yer, konut. ikametgâh ilmühaberi * Konut belgesi. ikametgâh kâğıdı * Bkz. ikametgâh ilmühaberi, konut belgesi. ikaz * Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih.* Uyandırma. ikaz etmek * uyarmak, dikkat çekmek. ikbal * Baht açıklığıveya yüksek bir makama, duruma erişmişolma durumu.* İstek, arzu.* Padişaha veya şehzadeye eşolmaya aday, gözde cariye. ikbal […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 17

iki eli şakaklarında düşünmek * derin derin düşünmek. iki eli yanına gelmek * ölerek Tanrıkatına çıkacağı için yalan söylemek. iki eşeyli * Erkek ve dişi eşey organları bir arada bulunan, iki cinslikli. iki evcikli * Erkek ve dişi çiçekleri ayrıayrı bitkilerde bulunan (bitki). iki fazlı * Aralarında devrenin dörtte biri kadar faz farkı olan (aynıfrekans […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 18

ikilemek * Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak.* Tekrarlamak, yinelemek.* Tarlayı iki kez sürmek. ikilenme * İkilenmek işi. ikilenmek * İkilemek işi yapılmak. ikileşme * İkileşmek işi. ikileşmek * Sayısı ikiye çıkmak. ikiletme * İkiletmek işi. ikiletmek * İkilemek işini yaptırmak. ikili * İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan.* İskambil, domino gibi […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 8

içlenme * İçlenmek işi. içlenmek * Kimseye belli etmeden bir şeyi kendine dert etmek, duygulanmak.* Tanelenmek, iç tutmak. içler (veya yürekler) acısı * (durum, olay vb.) çok acıklı, çok üzücü. içler acısı * Çok acıklı, üzüntü veren, dramatik. içli * (taneli sebze veya kuru yemişler için) İçi dolu.* Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hassas, hisli.* Duygulandıran, […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 9

idamlık * Ölüm cezası ile cezalandırılmışolan (kimse).* Ölüm cezası gerektiren. idare * Yönetme, yönetim, çekip çevirme.* Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü.* Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer.* Bir kurumun işlerini yürüten kurul.* Tutum.* İdare kandili veya lâmbası.* Hoşgörme, yetinme, göz yumma. idare etmek * yönetmek, çekip çevirmek.* tutumlu kullanmak.* yetmek, yetişmek.* (alışverişte) elvermek, […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 10

idiş * Bkz. iğdiş. idman * Vücudun gücünü artırmak için yapılan alıştırma, spor, jimnastik.* Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma. idman yapmak * beden hareketleri yapmak. idmancı * İdman yapan sporcu. idmanlı * İdman yaparak çeviklik kazanmışolan (kimse).* Herhangi bir şeye alışmışve onu yadırgamaz duruma gelmişolan (kimse). idmansız * İdman yapmamışolan, idmanı olmayan, çevikliği […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 11

ifraz * Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması.* Salgı. ifraz etmek * bir araziyi bölmek, parsellere ayırmak.* salgılamak. ifrazat * Vücuttan çıkan kan, irin, ter gibi şeyler, salgılar. ifrit * Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin.* Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse. ifrit kesilmek (veya olmak) * çok öfkelenmek, çok kızmak. ifritleşme * İfritleşmek işi […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 6

içi yağbağlamak * Bkz. yüreği yağbağlamak. içi yanmak * çok susamak.* büyük bir acıvb. sebebiyle çok üzülmek. içici * İçmek işini yapan (kimse).* İçkici, ayyaş, akşamcı. içicilik * İçmeyi alışkanlık hâline getirmek işi. içiliş * İçilmek işi veya biçimi. içilme * İçilmek işi. içilmek * İçmek işi yapılmak. içim * İçmek işi veya biçimi, içiş.* […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 7

içine tükürmek * bir şeyi bozup berbat etmek. içini açmak * derdini anlatmak, içini dökmek. içini bayıltmak (veya kıymak) * (tatlı) ağır gelip artık yiyememek.* çok konuşarak veya ağır davranarak birini usandırmak.* yoğun olarak hissetmek. içini boşaltmak * sıkıntıve derdini söylemek; öfkesini açığa vurmak. içini çekmek (iç çekmek veya iç geçirmek) * üzüntüyle veya özlemle […]

Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 3

İcra ve İflâs Hukuku * Alacaklının devlet gücünün yardımıyla alacağına nasıl kavuşacağını düzenleyen hukuk dalı. icra vekili * Bakan. icraat * Yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar. icraata geçmek * uygulamaya veya çalışmaya başlamak. icraatçı * Uygulayan, çalışan, yapan kimse. icracı * Bir buyruğu yerine getiren kimse.* İcranın verdiği kararlarıuygulayan görevli.* Bir konserde bir eseri çalan veya […]