küskütük * Çok sarhoş, körkütük. küslük * Küs olma durumu, dargınlık. küsme * Küsmek işi. küsmek * Darılmak.* Gelişememek, büyüyememek.* Görevini yerine getirememek.* Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek. küspe * Hayvan yemi, yakacak ve gübre olarak kullanılan, yağıveya suyu çıkarılmışher türlü yağlıtohum ve bitkiartığı.* Özü alınmışmeyvelerin kalan bölümü. küstah * Sıra, saygıtanımadan […]
Kategori: K
Türkçe Sözlük K Sayfa 177
kütüğe geçirmek * ana deftere yazmak. kütük * Kalın ağaç gövdesi.* Kesilmişağaç gövdesi.* Kesimden sonra ağaç gövdesinin toprakta kalan bölümü.* Asma fidanı.* Resmî kayıt defteri, ana defter.* Görgüsüz, kaba (kimse). kütük gibi * çok şişmiş.* çok sarhoş. kütükleşme * Kütükleşmek işi. kütükleşmek * Sert ve duygusuz bir duruma gelmek. kütüklük * İçine şarjöre geçirilmiştüfek fişeği […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 175
kürek kürek * Kürekler dolusu, pek çok. kürekçi * Kürek yapan veya satan kimse.* Sandal vb. de kürek çeken kimse.* Fırın, tren, vapur gibi yerlerde ocağa kürekle kömür atan kimse. kürekçilik * Kürek yapma veya satma işi.* Sandal vb. de kürek çekme işi.* Fırın, tren, vapur gibi yerlerde kürekle ocağa kömür atma işi. küreleme * […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 170
küçük köyün büyük ağası * büyüklük taslayanlar için söylenir. küçük kumru * Kumru cinsi bir tür kuş. küçük martı * Martıcinsi bir tür kuş. küçük mevlit ayı * Kamer takviminin dördüncü ayı, rebiyülâhır. küçük oynamak * kumarda az para ile oynamak. küçük önerme * Bir tasımda, küçük terimi taşıyan öncül, minor. küçük parmak * Bkz. […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 171
küflenme * Küflenmek işi. küflenmek * Küf oluşmak.* Zamanı geçmek, köhneleşmek.* Çalışma fırsatı bulamayarak özelliklerini veya yeteneğini yitirmek. küfletme * Küflendirme. küfletmek * Küflendirmek. küflü * Küflenmişolan.* Zamanı geçmiş, köhne.* Saklanmışaltın para. küflüce * Bkz. mantar hastalığı. küfran * Nankörlük. küfretme * Küfretmek işi, sövme. küfretmek * Sövmek. küfür * Sövme, sövmek için söylenen söz, […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 172
külâhıma anlat! * söylediklerine hiç inanamıyorum, beni kandıramazsın. külâhımsı * Külâha benzer, külâhıandıran. külâhınıhavaya atmak * pek çok sevinmek. külâhınıters giydirmek * çok kurnaz olmak. külâhlarıdeğiştirmek (veya değişmek) * “bozuşmak” anlamıyla ve tehdit olarak kullanılır. külâhlı * Külâhı olan.* Koni biçiminde tavanı olan. külâhsız * Külâhı olmayan. külbastı * Izgarada pişirilen kemiksiz et. külbastılık * […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 173
kültivatör * Toprağıyüzeyden işlemeye yarayan dişli alet. kültür * Tarihî, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunlarıyaratmada,sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçlarınbütünü, hars, ekin.* Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü.* Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 174
kündelemek * Künde oyununu yapmak. kündeye gelmek * aldanmak, tuzağa düşmek. kündeye getirilmek * aldatılmak, tuzağa düşürülmek. kündeye getirmek * künde de durumuna girmesini sağlamak.* oyuna getirmek, tuzağa düşürmek. künefe * Sıcak yenilen bir çeşit peynirli tel kadayıf. küney * Güneşe bakan yan, güney, kuzey karşıtı. küngüldeme * Küngüldemek işi. küngüldemek * Uyuklamak.* Elden ayaktan […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 165
kuşatma * Kuşatmak işi, çevirme, çevreleme, sarma, abluka, ihata. kuşatmak * Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek.* Çevrelemek, çokça bulunmak.* Kaplamak.* Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak. kuş başı * Küçük bir kuşun başı büyüklüğünde olan (parça). kuş başılı * İçinde kuş başı olan. kuş baz * Süs kuşlarıyetiştiren kuşmeraklısı.* […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 166
kutlanmak * Kutlamak işi yapılmak, tebrik edilmek. kutlayış * Kutlamak işi veya biçimi. kutlu * Uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, ongun, mübarek. kutlu olsun * “uğurlu olsun, bolluk ve iyilik getirsin” anlamında bir kutlama sözü. kutlulamak * Kutlamak. kutluluk * Kutlu olma durumu. kutnu * Pamuk veya ipekle karışık pamuktan dokunmuşkalın, ensiz kumaşçeşidi. kutsal * Güçlü […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 167
kuvvet * Fiziksel güç, takat.* Güç.* Şiddet, zor, cebir.* Yetke, erk, nüfuz.* Dayanıklı olma durumu, tahammül, mukavemet.* Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı2’ninkuvvetini gösterir.* Bir ülkenin savaşçısilâhlıkuruluşlarıveya gücü.* Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuranözellik. kuvvet almak * herhangi bir yardımla […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 168
kuyruklu yıldız saçı * kuyruklu yıldız çekirdeğini saran ışıklı gaz yuvarı. kuyruklular * Omurgalıhayvanlardan, amfibyumlar sınıfının, vücut ve kuyruklarıuzun, bacaklarızayıf, birçok semendertürlerini içine alan bir alt takımı, urodel. kuyruksallayan * Kuyruksallayangillerden, kanatlarıve vücudunun üst bölümü kül rengi, alt bölümü değişik sarı olan, uzunkuyruklu, küçük, ötücü kuş, yont kuşu (Motacilla). kuyruksallayangiller * Kuyruksallayan, incir kuşu gibi […]