kaynatılma * Kaynatılmak işi. kaynatılmak * Kaynatmak işi yapılmak. kaynatma * Kaynatmak işi. kaynatmak * Kaynamasını sağlamak.* Kaynak yapmak.* Konuşmak, sohbet etmek.* Belli etmeden almak; unutturmak. kaynayan kazan kapak tutmaz * için için gelişen olaylar veya duygular bir yerde patlak verir. kaynayış * Kaynamak işi veya biçimi. kaypak * Kayagan, kaygan.* Sözünde durmaz, dönek. kaypakça […]
Kategori: K
Türkçe Sözlük K Sayfa 69
kazağı * Kazımakta veya temizlemekte kullanılan demir araç. Kazak * Kazakistan Cumhuriyeti’nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse.* Güney Rusya’da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse.* Kazaklara özgü olan, Kazaklarla ilgili olan. kazak * Genellikle kollu, baştan geçirilerek giyilen, örme üst giysisi.* Cokeylerin giydiği, göz alıcırenklerde bir tür ceket. […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 65
kaydırma * Kaydırmak işi.* Alıcının herhangi bir araç üzerinde çeşitli yönlere hareket ettirilmesi.* Savunmanın belirli bir anında, oyunun güç noktasını birdenbire değiştirme. kaydırmak * Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak. kaydırtma * Kaydırtmak işi. kaydırtmak * Kaymasınısağlatmak, kaymasına sebep olmak. kaydiye * Kayıt için alınan para. kaydolma * Kaydolmak işi, yazılma. kaydolmak * Yazılmak. kaygan * […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 66
kayırıcılık * Kayırma işi, iltimasçılık. kayırılma * Kayırılmak işi. kayırılmak * Kayırmak işi yapılmak veya kayırmak işine konu olmak. kayırış * Kayırmak işi veya biçimi. kayırma * Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas. kayırmak * Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek.* Birini, başkalarının veya işin zararıpahasına tutmak, haksız yere kolaylıklar sağlamak” iltimas etmek. kayırtma * […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 67
kaymak bağlamak (veya tutmak) * sütün veya bir sıvıının üzerinde kaymak oluşmak, kaymaklanmak. kaymak gibi * bembeyaz ve pürüzsüz.* tadı güzel ve yumuşak. kaymak kâğıdı * Özen isteyen baskılarda kullanılan, düzgün, parlak, pürüzsüz kâğıt, kuşe kâğıdı, papyekuşe. kaymak tabakası * Bir toplumun seçkin ve zengin kesimi. kaymak takımı * 343 kaymak tabakası. kaymak taşı * […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 63
kavrayış * Kavrama, anlama, algılama yetisi.* Bir algının doğrudan doğruya kavranması. kavrayışlı * Kolayca anlama, algılama yetisi olan. kavrayışsız * Kavrayıcı olmayan. kavruk * Kavrulmuşolan.* Yaşının ilerlemesine karşılık iyi gelişmemişolan.* Kurumaya yüz tutmuş. kavrukluk * Kavruk olma durumu. kavrulma * Kavrulmak işi. kavrulmak * Kavurmak işi yapılmak.* İyi gelişmemek, ufak, zayıf, cılız kalmak. kavruluş * […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 64
kaya gibi * çok sağlam. kaya güvercini * Güvercingillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’nın kayalık yerlerinde yaşayan bir kuş(Columbo livia). kaya hanisi * Lahos. kaya horozu * Güney Amerika’da yaşayan, erkekleri portakal renginde, başında tepeliği olan kuş(Rupicola). kaya keleri * Bukalemun. kaya lifi * Taşpamuğu, asbest. kaya örümceği * Taşlar arasında yaşayan bir örümcek türü. […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 62
kavilleşme * Kavilleşme işi. kavilleşmek * Sözleşmek, söz birliği etmek, anlaşmak. kavilya * Yelkenin kasa ve halat dikişlerinde, kollar arasınıaçmak için kullanılan, sivri ağaç veya demirden yapılmışsert parça. kavim * Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu,budun. kavim kardaş * Bütün akrabalar, tanıdıklar. kavis * Eğmeç, […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 61
kavaf işi * Özensiz ve gelişigüzel yapılmışolan. kavaflık * Kavaf olma durumu.* Kavafın işi. kavait * Kurallar, kaideler. kavak * Söğütgillerden, sulak bölgelerde yetişen, boyu bazıtürlerinde otuz veya kırk m ye değin çıkan,kerestesinden yararlanılan bir ağaç (Populus). kavak inciri * Açık mor renkli bir tür incir. kavakçılık * Kavak yetiştirme işi. kavaklık * Kavaklarıçok olan […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 58
katık * Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva gibi yiyecek.* Yağıalınmışyoğurt, ayran. katık etmek * ekmeğin çok, yemeğin az olduğu durumlarda yemeği ölçülü yemek. katıklama * Katıklamak işi. katıklamak * Katık etmek.* Çorbayıyoğurtlamak. katıklı * İçinde katık bulunan. katıklıaş * Bulgur veya yarmadan yapılan yoğurtlu çorba. katıksız * Katığı olmayan.* Yabancı bir […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 59
kâtibe * Kadın yazman, kadın sekreter. kâtibiadil * Noter. katil * İnsan öldüren kimse, cani.* Öldürücü, ölüme sebep olan. katil * Öldürme. katil etmek * Bkz. katletmek. kat’îleşme * Kesinleşme. kat’îleşmek * Kesinleşmek. katillik * Katil olma durumu. kâtip * Sekreter, yazman. kâtiplik * Sekreterlik, yazmanlık. kat’iyen * Hiçbir zaman, asla.* Kesin olarak, kesinlikle. kat’iyet […]
Türkçe Sözlük K Sayfa 60
katmer katmer * Kat kat, üst üste. katmerci * Katmer yapıp satan kimse. katmercilik * Katmercinin işi veya mesleği. katmerleşme * Katmerleşmek işi. katmerleşmek * Katmerli duruma gelmek.* Çoğalmak, artmak. katmerli * Arasına yağve kaymak sürülerek katlanmışyufka ekmeği.* Katmeri olan, kat kat olan.* (bir durum, bir tutum için) Çok fazla olan, aşırı. katmerli badem * […]