Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 156

kumkazan * Kemirgenlerden, Afrika’nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (Bathyergus maritimus). kumkuma * Küçük testi, çömlek.* Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer. kumla * Kumluk yer, genişkumsal, plâj.* Güneş banyosu yapmak için düzenlenmişkumsal. kumlama * Çam türü ağaçlarda yıl halkalarıarasındaki görüntü ayrımınıdaha da belirtmek için yüzeye, havabasıncından yararlanarak kum […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 149

kriminoloji * Toplumsal bir olgu olarak suç ve suçluluğu inceleyen bilim. kripto * Siyasî inancını gizleyen kimse. kriptolog * Kriptoloji uzmanı. kriptoloji * Gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi veya incelemesi. kripton * Atom numarası36, atom ağırlığı83, 8 olan, atmosferde yarım milyonda bir oranında bulunan, renksiz,kokusuz bir soy gaz.KısaltmasıKr. kristal * Billûr.* Billûrdan yapılmış. kristal cam […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 150

kroşe * Boksta bir yumruk vuruşşekli. kruasan * Ay çöreği. krupiye * Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse. krupiyelik * Krupiye olma durumu veya krupiyenin işi. kruvaze * (ceket, yelek için) ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmışolan. kruvazör * Deniz yollarını gözetme, deniz ve hava filolarına kılavuzluk etme amacıyla, topla […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 151

kudema * Eskiler, eski insanlar.* Eskiliği bakımından ileri gelenler, öne çıkanlar. kudret * Güç, erk, erke, iktidar.* Yetenek.* Maddî güç, zenginlik.* Tanrıyapısı.* Tanrı’nın ezelî gücü. kudret hamamı * Ilıca. kudret helvası * Türlü bitkilerden, öz sularının kurutulmasıyla elde edilen macun; hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılır.* Beyaz çiçekli, 5,9 yaprakçıklı, 20 m kadar yükselebilen, Kuzeybatıve BatıAnadolu’da […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 152

kul * Tanrı’ya göre insan.* Yabancıülkelerden tutsak olarak getirilen ve alınıp satılabilen köle veya karavaş. kul cinsi * Osmanlılarda köle veya karavaşlıktan yetişen kadınlara verilen ad. kul hakkı * İnsanların birbirlerine geçen emekleri, hakları. kul kâhyası * Yeniçeri Ocağında yeniçeri ağasından sonra gelen en yüksek düzeydeki subay, kul kethüdası. kul köle (veya kul kurban) olmak […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 143

kör nişancılık * Hedefi, iyi nişan almasını bilerek değil, rastlantı ile vurma. kör nokta * Kör alan. kör ocak * Çocuksuz aile. kör oğlu * Bkz. Köroğlu. kör olası(veya kör olasıca, olsun) * bir ilenme sözü olarak kullanılır. kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur * bir kimse veya bir şey yok […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 144

körük * Ateşi canlandırmak için kullanılan ve açılıp kapandıkça içindeki havayıüfleyen araç.* Bazıaraçların açılıp kapanabilir üst üste katlanmış bölümü.* Bazımüzik araçlarında hava vermeye yarayan, el veya ayakla işletilen meşin veya kâğıt bölüm. körük gibi * körüğe benzeyen bir biçimde, körüğü andırırcasına. körükçü * Körük yapan veya satan kimse.* Körük kullanan kimse.* Körükleyici. körükçülük * Körükçünün […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 145

köstekleme * Kösteklemek işi. kösteklemek * (hayvanın) Ayağına köstek vurmak.* (bir işi) Yürümez duruma getirmek, engellemek. köstekleniş * Kösteklenmek işi veya biçimi. kösteklenme * Kösteklenmek işi. kösteklenmek * Ayağına köstek vurulmak.* Ayağına bir engel takılarak düşer gibi olmak veya düşmek.* (bir iş) Yürümez duruma getirilmek, engellenmek. köstekleyiş * Kösteklemek işi veya biçimi. köstekli * Kösteği […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 146

köşeye sinmek * kimsenin görmeyeceği bir yere saklanmak, gizlenmek, sesi çıkmaz olmak. köşeyi dönmek * hiçbir çaba göstermeden kısa sürede zengin olmak.* kısa yoldan ve büyük bir emek harcamadan sosyal ve ekonomik güç edinmek. köşk * Bahçe içinde yapılmışsüslü ev, kasır. köşker * Yemenici, ayakkabıtamircisi. köşkerlik * Köşkerin yaptığı iş. köşklü * Yangınlarıhaber vermesi için […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 147

kötürümlük * Kötürüm olma durumu. kötüye çekmek * yanlış, beğenilmeyen bir anlam vermek. kötüye kullanmak * yetkisini yasalara aykırıyolda kullanmak.* birinin iyi davranışından istenilmeyen yolda yararlanmak. köy * Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırtedilen, genellikle tarımsal alanda çalışmak gibi işlevlerle belirlenen, konutlarıve öteki yapıları bu hayatıyansıtanyerleşme birimi.* Köy halkı. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 148

krampon * Futbol ayakkabılarının altındaki, çimende rahat hareket etmeyi sağlayan, deri veya sentetik kabara.* İki parçayısıkıca tutup sıkmaya yarayan metal parçası.* Tuğla bacaların sağlamca durması için çevresine sarılan kuşak. kraniyoloji * Kafatasının içgüdü ve yeteneklerle olan ilgisini inceleyen bilim kolu. krank * Bir motorda bilyelerin almaşık hareketini dairesel harekete çeviren dingil.* Saç, çinko, dökme demir, […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 141

kömürleştirilmek * Kömür durumuna getirilmek. kömürleştiriş * Kömürleştirmek işi veya biçimi. kömürleştirme * Kömürleştirmek işi. kömürleştirmek * Kömür durumuna getirmek. kömürlü * Birleşiminde kömür olan.* Yakıt olarak kömür kullanan. kömürlük * Kömür saklanan veya konulan yer. kömüş * Manda, su sığırı, camız. köpeğe atsan yemez * (yiyecek için) çok kötü. köpeğe hoşt, kediye pişt dememek […]