Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 142

köprücük * Bkz. köprücük kemiği. köprücük kemiği * Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik. köprücülük * Köprü yapma işi. köprüden (veya köprüyü) geçinceye kadar ayıya dayıderler * kişi işini gördürünceye kadar yardım beklediği kimseye dil döker. köprüleniş * Köprülenmek işi veya biçimi. köprülenme * Köprülenmek işi. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 140

köknar sakızı * Köknar kozalaklarından elde edilen sakız, köknar reçinesi. köksel * Kökle ilgili. köksü * Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm. köksüz * Kökü olmayan.* Temeli, dayanağıveya gerçekliği olmayan. köksüzlük * Köksüz olma durumu. kökten * Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan, köklü, cezrî, radikal. kökten çiçekli […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 138

koyverme * Koyuvermek. koyvermek * Koyuvermek. koz * Ceviz.* İskambil oyunlarında diğer kâğıtlarıalabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt.* Başarıfırsatı olan elverişli durum, saldırışve savunma fırsatı. koz helva * Ceviz ve şekerle yapılan ağdalı bir tür helva. koz helvacı * Koz helvasıyapan veya satan kimse. koz helvası * Koz helva. koz kırmak * […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 139

köhneme * Köhnemek işi. köhnemek * Eskimek, modası geçmek.* Geçersiz bir duruma gelmek, çağdışıkalmak. kök * Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm.* (bazışeylerde) Dip bölüm.* (köküyle ve sapıyla çıkarılan bitkilerde) Tane.* Dip, temel, esas.* Kaynak, köken.* Bir kimseyi bir yere bağlayan manevî temel güçlerin bütünü.* Kelimenin her türlü ekler […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 136

kotonperle * İbrişim gibi parlak ve kalınca, bir cins pamuk iplik. kotra * Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli. kotra * Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan. kov * Yerip çekiştirme, gıybet. kov etmek * yerip çekiştirmek. Kova * Zodyakta Oğlak ile Balık burçlarıarasında bulunan bir burç. Zodyak. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 137

koydurma * Koydurmak işi. koydurmak * Birinin bir şeyi bir yere koymasını sağlamak. koygun * Dokunaklı, etkili, içli, acıklı. koyma * Koymak işi. koyma akıl * Tecrübe edilmemiş, etkisi kısa süren, o an için ortaya atılmış bir tür nasihat. koymak * Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek.* Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 133

korner direği * Futbolda köşe atışının yapılacağıyeri belirleyen bayraklıdirek. kornet * Pistonlu orkestra çalgısı. kornetçi * Kornet çalan kimse. korniş * Perdeleri asmaya yarayan tahta veya metalden araç.* Çerçeve biçiminde oymalıçıkıntı.* Sarp, kayalık çıkıntı. kornişçi * Kornişyapan veya satan kişi. kornişçilik * Kornişçinin işi veya mesleği. kornişon * Kabuğunun üzeri pürtüklü, lezzetli bir tür turşuluk […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 134

korungalık * Tirfil tarlası. korunma * Korunmak işi. korunma görmek * anlayışveya hoşgörü ile karşılanmak. korunmak * Kendini korumak, sığınmak, sakınmak.* Korumak işine konu olmak. korunum * Korunmak işi, muhafaza. korunumlu * Mekanik enerjisini değişmez kalan (sistem). koruyucu * Korumak işini yapan, gözetici, hami.* Koruyan kimse, muhafız.* Asalağıdışortamda yok eden, onun konakçıya ulaşmasına engel olan […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 135

koşu yolu * Sağlıklıyaşam için orman içlerinde veya yol kenarlarında özel olarak düzenlenmişşerit hâlinde toprak yol. koşucu * Koşuya katılan yarışçı. koşuk * Nazım, manzume.* Koşma, türkü. koşul * Şart.* Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri.* Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik. koşullama * Şartlamak işi. koşullamak * Şartlıduruma […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 131

kopolimer * Kopolimerleşme ile elde edilen madde. kopolimerleşme * Doymamış birleşikler karışımının büyük moleküller vererek polimerleşmesi. kopoy * Orta boylu, düşük kulaklı, tüyleri kısa bir tür av köpeği. kopuk * Kopmuş.* Toplum kurallarına aldırmayan erkek, işsiz, güçsüz, serseri. kopukluk * Kopuk olma durumu.* Kopuğa yaraşır davranış. kopuksuz * Ara vermeden, durmaksızın. kopuntu * Kopmuşparça, diaspora. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 132

koridor * Bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit, geçenek.* Geçmeye yarayan dar ve uzun aralık, dehliz.* İki devlet arasındaki dar toprak parçası. korindon * Birleşimi alüminyum oksit olan, cam parlaklığında, saydam ve türlü renklerde, elmastan sonra en sertmineral. kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden * eskiden halk arasında nisan ayı için […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 129

konuklamak * Konuk almak.* Yemeğe çağırmak. konukluk * Konuk olma durumu, misafirlik. konuksever * Konuklarına iyi davranan, onları iyi ağırlayan ve kendisine konuk gelmesinden hoşlanan, misafirperver,mükrim. konukseverlik * Konuksever olma durumu, misafirperverlik. konulma * Konulmak işi. konulmak * Koymak veya konmak işi yapılmak. konulu * Konusu olan, mevzulu. konum * Bir kimsenin veya bir şeyin […]