Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 130

konvansiyon * Anlaşma.* Bir anayasa yapmak veya bir anayasayıdeğiştirmek için toplanan olağanüstü geçici meclis. konvansiyonel * Anlaşma ile ilgili, uzlaşma ile ilgili. konveks * Dış bükey, muhaddep. konveksiyon * Isıyayımı, iletim. konvektör * Isıyayar. konvensiyonel silâh * Taraflarca gücü, niteliği bilinen ve klâsik olarak kabul edilen nükleer ve kimyasal silâh dışında kalan savaşaracı. konvertibilite * […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 126

kondisyon bisikleti * Vücut sağlığınıkorumak ve geliştirmek amacıyla sabit, tekerleksiz, üzerinde, pedalların direnç derecesiniayarlayan bir mekanizmanın bulunduğu araç. kondom * Kaput, prezervatif. kondurma * Kondurmak işi. kondurmak * Konmak işini yaptırmak.* Gelişigüzel takmak, iliştirmek.* Üzerine yormak.* Birden yapıvermek veya söyleyivermek. kondüit * Sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kimse. kondüktör * Yolcu trenlerinde biletleri […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 127

konsantre * Yoğunlaştırılmış, yoğun.* Derişik. konsantre etmek (veya olmak) * düşünceyi, duyguyu, gücü bir noktada toplamak.* bilenmek. konsensüs * Uzlaşma, mutabakat. konsept * Kavram. konseptüalizm * Kavramacılık. konser * Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluğa çalmasıveya söylemesi.* Sürekli gürültü. konser vemek * dinleyicilere, müzik eserlerini çalmak veya söylemek. konserto * Bkz. konçerto. konservatör * Tutucu, muhafazakâr. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 128

kontenjan sistemi * Dışarıdan yurda getirilecek malların tür ve niceliklerini sınırlandıran yöntem. kontes * Kontun karısının taşıdığıunvan. konteyner * Çeşitli eşyalarıtaşımak için uluslar arasıstandartlara göre yapılmış büyük sandık. kontluk * Kont unvanına hak kazandıran yurtluk. kontör * Konuşumluk. kontra * Karşıt, karşı, aksi.* Kontrplâk. kontra gitmek * birine zıt gitmek. kontra mizana * Dört direkli […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 124

komando * Baskın, sabotaj gibi özel görevler yapan, az sayıda askerden kurulu birlik.* Komando birliğinde görevli asker.* Vurucu kuvvet. komando er * Askerliğini komando olarak yapan er. komar * Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 m boyunda, kışın yapraklarınıdökmeyen, iri ve mor çiçekleri olanbir ağaççık (hododendron ponticum). komaya girmek * duyma, anlama ve hareket kabiliyetlerini kaybederek […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 125

kompozisyon * Ayrıayrıparçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi.* Öğrencilere duygu ve tasarımlarınısıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarınıöğretmek amacınıgüden ders, bu dersle ilgili yazılıçalışma, tahrir, kitabet. kompozitör * Besteci. komprador * Aracı.* Uzak Doğu ülkelerinde yabancı ortaklıklar hesabına işsözleşmesi yapan yerli aracı. kompres * Yaraların bakımında veya başka bir maksatla kullanılan, […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 122

kolektifleşmek * Kolektif duruma gelmek. kolektifleştirme * Kolektifleştirmek işi. kolektifleştirmek * Ortaklaştırmak. kolektivist * Ortaklaşacı. kolektivizm * Ortaklaşacılık. kolektör * Elektrik dinamolarında hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımıtoplayıp tek birdevreye veren araç, toplaç. kolemanit * Hidratlıdoğal kalsiyum borat. kolera * Şiddetli sürgün ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık. koleralı […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 123

kolorimetre * Renkölçer. kolorimetri * Renk ölçme. kolostrum * Gebe kadının veya memeli hayvanların meme salgısı. kolsu ayaklılar * Erginken genellikle bir yere tutunarak yaşayan ve gövdeleri iki çenetli kabuk içinde olan deniz hayvanları. kolsuz * Kolu olmayan.* (giysi için) Kol geçirilmemişolan. koltuğa girme * Düğün sırasında gelinin damadın koluna girmesini sağlama merasimi. koltuğa girmek […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 121

kolan * Hayvanın semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassıkemer.* Dokuma, deri, kenevir gibi maddelerden yapılan yassıve enlice bağ.* Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak. kolan balığı * Mersin balığı(Acipenser sturio). kolan çekmek * kayığıkaradan halatla çekmek, yedekçilik etmek. kolan vurmak * salıncakta hızlanmak için ayakta durup vücudu doğrultarak ileriye atılırcasına […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 116

klişeci * Klişe yapan kimse. klişecilik * Klişe yapma işlemi veya sanatı. klişehane * Klişe yapılan yer. klişeleşme * Klişeleşmek işi. klişeleşmek * Klişe durumuna gelmek, kalıplaşmak. klitoris * Bızır. klor * Halojenlerden, atom numarası17, atom ağırlığı35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan birelement. KısaltmasıCl. klorhidrat * Azotlu organik bir baz ile hidroklorik asitten türeyen […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 117

kocakarı * Yaşlıkadın.* Anne. kocakarı ilâcı * Hekim olmayan kimselerin yaptıklarıveya salık verdikleri, hekimlikte kullanılmayan ilâç. kocakarımasalı * Avutucu ve eğlendirici nitelikli masal. kocakarısoğuğu * İlkbaharda belli günlere rastlayan soğuk havalar. kocakarılığıtutmak * geçimsiz, inatçı, şirret bir kocakarı gibi davranmak. kocakarılık * Kocakarı olma durumu.* Aksi, suratsız, geçimsiz, yaşlı bir kadın gibi olma. kocalı * […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 118

koçsama * Koçsamak işi veya durumu. koçsamak * (dişi koyun) Koç istemek. koçu * Süslü bir çeşit gezme arabası.* Direkler üzerine, yüksekte kurulmuşzahire ambarı. koçuşmak * Kucaklaşmak. kod * Bkz. kot. kodaman * İleri gelen, para veya makam sahibi kimseler için alay yollu söylenir. kodamanlık * Kodaman olma durumu. kodein * Afyondan çıkarılan ve öksürüğü […]