oynatımcı * Oynatım işiyle uğraşan kimse. oynatış * Oynatmak işi veya biçimi. oynatma * Oynatmak işi. oynatmak * Oynamasını sağlamak.* Kımıldamasına yol açmak.* Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak.* Korkutmak, heyecanlandırmak.* Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşıtarafı düzenle oyalamak.* Sahneye koymak.* Bir araç, gereç kullanmak.* Aklınıyitirmek. oynaya oynaya * Sevine sevine, büyük bir sevinçle. oynayış […]
Kategori: O
Türkçe Sözlük O Sayfa 26
oyunbazlık * Düzencilik, hilecilik. oyunbozan * Birlikte yapılmasına karar verilen bir işten tek taraflıcayan (kimse), mızıkçı. oyunbozanlık * Oyunbozan olma durumu, mızıkçılık. oyunbozanlık etmek * birlikte yapılmasıplânlanan bir işten çekilmek. oyuncak * Oynayıp eğlenmeye yarayan her şey.* Önemsiz ve kolay iş.* Başkalarınca bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan, güçsüz kimse. oyuncakçı * Oyuncak yapan veya […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 23
otuzluk * Yaşı otuz civarında olan.* İçinde otuz âdet bulunan.* Otuz lira değerinde olan. otuzuncu * Otuz sayısının sıra sıfatı; sırada yirmi dokuzuncudan sonra gelen. ova * Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmemişolduğu, genellikle genişveya dar düzlük, yazı. oval * Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı, sobe, beyzi.* Kapalı, dış bükey […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 24
oyalantı * Oyalanmak için yapılan şey, hobi. oyalayıcı * Vakit geçirmeye yol açan, eğlendiren, hoşvakit geçirten. oyalı * Kenarına oya yapılmışveya geçirilmiş. oyculuk * Oy alabilmek için türlü yollara başvurma işi. oydaş * Aynıdüşüncede, aynı inançta olan, hemfikir. oydurma * Oydurmak işi. oydurmak * Oymasını sağlamak. oylama * Oy kullanma işi. oylamak * Oya koymak […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 21
otlu bağa * Kara kurbağa (Bufa). otlu peynir * Güzel kokulu otların, özellikle yaban sarımsağının içine katılmasıyla yapılan bir çeşit beyaz peynir. otluk * Otu bol olan yer.* Kışiçin kurutulmuşot yığını.* Ot konulan yer. oto * Bazıkelimelerin birleşimine girerek “kendi kendine’” anlamınıveren ön ek. oto * Otomobil kelimesinin kısaltılmışı. oto parkçılık * Otoparkçı işini yapan […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 22
otorite * Yetke, sulta, velâyet. otorite sağlamak (veya temin etmek) * yetki kurmak veya sahibi olmak. otoriter * Yetkeli, otoriteli. otoriterli * Otoritesi olan, otoriter. otosist * Bkz. işitme kesesi. otostop * Bir yayanın yoldan geçen bir otomobili durdurarak binmesi ve gideceği yere para vermeden gitmesi. otostop yapmak * bu biçimde yolculuk etmek. otostopçu * […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 16
orman köylüsü * Orman köyünde yaşayan ve geçimini orman ağaölarınıkesip satarak temin eden kimse. orman köyü * Orman arazisinde kurulmuşköy. orman kuşağı * Sıralı ormanların oluşturduğu dizi, orman dizisi. orman sarmaşığı * Ak asma. orman sıçanı * Ormanlık bölgede yaşayan bir sıçan türü (Mus sylvaticus). orman taşlamak * bir kimsenin düşüncesini dolaylı olarak öğrenmeye çalışmak. […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 17
orta hâlli * Ne zengin, ne yoksul olan. orta hece yutumu * Bazıdurumlarda orta hecede bulunan vurgusuz ünlülerin düşmesi, haploloji. orta hizmetçisi * Bir evin temizlik işlerine bakan hizmetçi. orta hizmeti * Bir evin temizlik işlerinin bütünü, orta işi. orta işi * Orta hizmeti. orta karar * Orta derecede, biraz uygun. orta karın * Göbeğin […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 18
ortak dil * Ana dilleri farklıtoplulukların arasında anlaşmayısağlayan dil. ortak etmek * bir şeyi paylaşmaya razı olmak, katılmaya onay vermek. ortak fark * Bir aritmetik dizide bir ögeyi elde etmek için ondan öncekine katılan sayı. ortak gider * Kat mülkiyetinde her dairenin aylık giderlere eşit ölçüde katılma payı. ortak hesap * Birden fazla kişi veya […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 19
ortam * Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddî şartların bütünü.* Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışınıetkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerinbütünü.* Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasınıda kapsayan yakın çevre, vasat. ortam yaratmak * imkân sağlamak. ortanca * Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan.* Büyüklük, irilik bakımından […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 20
Osmanlılık * Osmanlı olma durumu. osmiyum * Mavi renkte, 2700° C de eriyen, plâtin filizlerinde bulunan çok kırılgan bir element. Kısaltması os. osmiyumlu * Bileşiminde osmiyum içeren (madde). osteololi * Kemik bilimi. osurgan * Çok yellenen. osurgan böceği * Kendisini, çıkardığıpis bir koku ile savunan bir böcek (Brachynus crepitans). osurma * Osurmak işi. osurmak * […]
Türkçe Sözlük O Sayfa 10
oluşum * Oluşmak işi, teşekkül, teşkil.* (katman, kütle, gök cismi vb. için) Biçimlenme süreci. oluşumcu * Oluşumculuk yanlısı olan kimse. oluşumculuk * İnsanın ruh dünyasında oluşan ve gelişen bir durumun yaşla geliştiğini ileri süren görüş. om * Kemiklerin toparlak ucu. om * Elektrik direnç birimi, ohm. oma * Kalça kemiği.* Bel kemiği. omaca * Kesilmişağaç […]