Ba-da-da-dum-bum-bum
– Ba-da-da-dum-serseri-serseri
Ba-da-da-dum-bum-bum
– Ba-da-da-dum-serseri-serseri
Ba-da-da-dum-bum-bum
– Ba-da-da-dum-serseri-serseri
Bum-ba-da-dum-bum-bum
– Kıç-ba-da-dum-kıç-kıç
I don’t care what they do
– Ne yaptıkları umurumda değil.
I just wanna be with you
– Sadece seninle olmak istiyorum.
And I don’t mind, all the times
– Ve umursamıyorum, her zaman
We will fight just to get through, yeah
– Sadece geçmek için savaşacağız, evet
Yeah, ’cause all these empty faces, they got nothing on yours
– Evet, çünkü tüm bu boş suratlar, seninkinde hiçbir şey yok.
They got nothing on yours
– Seninkinde hiçbir şey yok.
They got nothing on yours
– Seninkinde hiçbir şey yok.
And yeah, all the brightest places, they turn dark when you are gone
– Ve evet, en parlak yerler sen gittiğinde kararır.
They turn dark when you are gone
– Sen gittiğinde kararırlar.
They turn dark when you are gone
– Sen gittiğinde kararırlar.
You got that hometown smile
– Memleket gülüşün var
You got that look in your eyes
– Gözlerinde o bakış var
That says oh, everything will one day be alright
– Her şey bir gün düzelecek diyor.
You got that hometown smile
– Memleket gülüşün var
You got that look in your eyes
– Gözlerinde o bakış var
And I’ll do anything just to keep you by my side
– Seni yanımda tutmak için her şeyi yaparım.
All my life I finally realized that home is nice
– Hayatım boyunca sonunda evin güzel olduğunu fark ettim.
Where you go (where you go)
– Nereye gidiyorsun (nereye gidiyorsun)
‘Cause now I need only you and me (now I need only you and me)
– Çünkü şimdi sadece sana ve bana ihtiyacım var (şimdi sadece sana ve bana ihtiyacım var)
And we ever will be (ever will be)
– Ve biz olacağız (olacağız)
Will never get lost
– Asla kaybolmayacak
(Nah-nah-nah-nah-nah-na)
– (Hayır-hayır-hayır-hayır-hayır-hayır-hayır)
‘Cause all these empty faces, they got nothing on yours
– Çünkü tüm bu boş suratlar, seninkinde hiçbir şey yok.
They got nothin’ on yours
– Seninkinde hiçbir şey yok.
They got nothin’ on yours
– Seninkinde hiçbir şey yok.
They can keep on talking, baby
– Konuşmaya devam edebilirler bebeğim.
You’re the beat through the noise
– Gürültünün içinden geçen sensin.
You’re the beat through the noise
– Gürültünün içinden geçen sensin.
You’re my beat through just noise
– Sen sadece gürültüyle dövülmüşümsün.
You got that hometown smile
– Memleket gülüşün var
You got that look in your eyes
– Gözlerinde o bakış var
That says oh, everything will one day be alright
– Her şey bir gün düzelecek diyor.
You got that hometown smile
– Memleket gülüşün var
You got that look in your eyes
– Gözlerinde o bakış var
And I’ll do anything just to keep you by my side
– Seni yanımda tutmak için her şeyi yaparım.
(By my side)
– (Yanımda)
You got that hometown smile
– Memleket gülüşün var
You got that look in your eyes
– Gözlerinde o bakış var
That says, oh, everything will one day be alright
– Diyor ki, oh, her şey bir gün düzelecek
You got that hometown smile
– Memleket gülüşün var
You got that look in your eyes
– Gözlerinde o bakış var
And I’ll do anything just to keep you by my side
– Seni yanımda tutmak için her şeyi yaparım.
Everything will one day
– Her şey bir gün olacak
Everything will one day
– Her şey bir gün olacak
Everything will one day be alright
– Bir gün her şey yoluna girecek
Everything will one day
– Her şey bir gün olacak
Everything will one day
– Her şey bir gün olacak
Everything will one day be alright
– Bir gün her şey yoluna girecek
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.