그날을 기억해
– O günü hatırla.
처음 집을
– İlk Ev
나와 성신여대
– Ben ve Kutsal Ruh.
네 평짜리
– Dört metre kare
방바닥엔 바퀴벌레
– Yerde hamamböceği
커핀 식었고
– Manşet havalıydı.
소화제를 또 씹었네
– Söndürme maddesini tekrar çiğnedim.
엄마한테 전화를 걸어
– Annemi ara.
아들 별일 없네
– Önemli değil evlat.
꿈과 숨바꼭질
– Rüyalar ve Saklambaç
술래는 여기 없네
– Etiketçi burada değil.
잠들지 못 해
– Uyuyamıyorum.
But don’t give up yeah
– Ama pes etme evet
스물넷 딴따라
– Yirmi dört.
아들 더 삐딱하게
– Oğlum daha somurtkan
바지를 내려 입고 신었네
– Pantolonumu indirdim ve giydim.
더러워진 팀벌랜드
– Kirli Timberland
뛰었네 떨어지든 날던
– Kaçtın, düştün ya da uçtun.
일단은 뛰어야지
– Bir kere kaçtıysan, kaçmalısın.
넘어지건 말건
– Düşsen de düşmesen de.
내가 넘어지건 말건
– Düşsem de düşmesem de.
세상은 날 가르쳐
– Dünya bana öğretiyor
뛰길 포기하고
– Kaçmayı bırak.
넘어지는 방법
– Düşmek nasıl
But nah
– Ama hayır
I’m gonna fly away
– Uçup gideceğim.
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
미안해요 Mama
– Üzgünüm anne.
너무 멀리 떠나왔죠
– Çok ileri gittim.
아직 기다리나요
– Hala bekliyor musun
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
I’m going home
– Ben eve gidiyorum
이젠 멋진 날이 와요
– Şimdi harika bir gün geliyor.
비바람이 치는
– Hava koşullarına dayanıklı
거친 하늘 위로 난 날아
– Sert gökyüzünün üzerinden uçuyorum
12시간씩 일하시는 어머니
– Anne 12 saat çalışıyor
가족사진에 오려 붙인
– Bir aile fotoğrafına kırpılmış
아버지 사진
– Baba fotoğraf
대환 없고 한숨
– İkame yok ve iç çekme yok
가득한 나의 좁은 집
– Dar evimi doldurdum
조용히 신발만 대충 신고
– Ayakkabılarını sessiz tut.
뛰쳐나왔지 어
– Kaçtım.
가는 길마다
– Her şekilde
자꾸 비바람이 쳐
– Sürekli hava fırtınası oluyor.
도망치다보면
– Eğer kaçarsan,
다시 집 앞에 있어
– Evin önündeyim.
94 말했잖아 내 가족
– 94 Sana söyledim, ailem.
내가 지켜
– İzledim.
성공할 수만 있다면
– Eğer başarabilirsen.
나 무릎이라도 꿇지 뭐 어
– Dizlerimin üzerindeyim.
자초한 길 끝까지 가야지
– Kendi yolumuza giden yolun sonuna gelmeliyiz.
엄마 당신의 청춘을
– Anne senin Horoz
내가 갚아줄게 하나씩
– Sana tek tek geri ödeyeceğim.
애비 없는 자식이라며
– Abby’siz bir çocuk olduğunu söyledi.
욕먹었던 양아치
– Aşağılanmış koruyucu çocuk
그 양아치가 TV에서
– O evlatlık çocuk televizyonda
랩 하지 이렇게
– Böyle sarma
나 이제 날아볼게
– Şimdi uçacağım.
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
미안해요 Mama
– Üzgünüm anne.
너무 멀리 떠나왔죠
– Çok ileri gittim.
아직 기다리나요
– Hala bekliyor musun
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
I’m going home
– Ben eve gidiyorum
이젠 멋진 날이 와요
– Şimdi harika bir gün geliyor.
비바람이 치는
– Hava koşullarına dayanıklı
거친 하늘 위로 난 날아
– Sert gökyüzünün üzerinden uçuyorum
I’m gonna fly away
– Uçup gideceğim.
고장 난 비행기처럼
– Parçalanmış bir uçak gibi.
놓쳐버린 풍선처럼
– Kaçırılmış bir balon gibi.
저기 높은 곳에선
– Yukarıda.
슬픔들이 작아질까
– Üzüntüler küçük olacak mı
바람 부는 방향 따라 떠나가
– Rüzgarın yönü boyunca bırakın.
늦깎이 스물 청춘의
– Yirmi gençliğin geç makası
주소 번지수를 적어
– Adres numarasını yazın.
사랑 앞에 철없고
– Aşkın önünde demir yok
비틀대듯 걸음을 절어
– Bir bükülme gibi bir adım atın.
무댈 끝내고 두 손엔
– Sahneyi bitirdim ve iki elimdeyim.
오만 원이 쥐어졌고
– Umman çemberi sıkışmıştı.
내 광진구 옥탑방
– Gwangjin-gu Oktapbang’ım
택시빈 이만오천 원
– Taksi kutusu 20.500 won
그게 아까워서 걸었네
– Bu yüzden yürüdüm.
한남대교를 지났고
– Hannam Köprüsü’nden geçtim.
돌아가는 집까진
– Eve kadar.
아직은 좀 멀어
– Henüz biraz uzakta.
상상을 해 완벽한
– Mükemmel düşünün
선을 그리는 비행
– Uçuş Çizim Hattı
Uh 날개는 없기에
– Kanatları olmadan
다시 나는 뛰네
– Yine kaçıyorum.
One day
– Bir gün
I’m gonna fly away yes
– Uçup gideceğim evet
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
미안해요 Mama
– Üzgünüm anne.
너무 멀리 떠나왔죠
– Çok ileri gittim.
아직 기다리나요
– Hala bekliyor musun
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
I’m going home
– Ben eve gidiyorum
이젠 멋진 날이 와요
– Şimdi harika bir gün geliyor.
비바람이 치는
– Hava koşullarına dayanıklı
거친 하늘 위로 난 날아
– Sert gökyüzünün üzerinden uçuyorum
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
미안해요 Mama
– Üzgünüm anne.
너무 멀리 떠나왔죠
– Çok ileri gittim.
아직 기다리나요
– Hala bekliyor musun
미안해 미안해
– Üzgünüm. Üzgünüm.
I’m going home
– Ben eve gidiyorum
이젠 멋진 날이 와요
– Şimdi harika bir gün geliyor.
비바람이 치는
– Hava koşullarına dayanıklı
거친 하늘 위로 난 날아
– Sert gökyüzünün üzerinden uçuyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.