I got room
– Odam var
In my fumes (yeah)
– Dumanlarımda (evet)
She fill my mind up with ideas
– Aklımı fikirlerle dolduruyor
I’m the highest in the room (it’s lit),
– Odadaki en yüksek konum (aydınlandı)
Hope I make it outta here (let’s go)
– Umarım buradan çıkarırım (gidelim)
She saw my eyes, she know I’m gone (ah)
– Gözlerimi gördü, gittiğimi biliyor (ah)
I see some things that you might fear
– Korkacağın bazı şeyler görüyorum
I’m doing a show, I’ll be back soon (soon)
– Bir gösteri yapıyorum, yakında döneceğim (yakında)
That ain’t what she wanna hear (nah)
– Duymak istediği bu değil (nah)
Now I got her in my room (ah)
– Şimdi onu odamda tuttum (ah)
Legs wrapped around my beard
– Sakalımın etrafına sarılmış bacaklar
Got the fastest car, it zoom (skrrt)
– En hızlı arabayı aldım, zoom yapıyor (skrrt)
Hope we make it outta here (ah)
– Umarım buradan çıkarırız (ah)
When I’m with you, I feel alive
– Seninleyken hayatta hissediyorum
You say you love me, don’t you lie (yeah)
– Beni sevdiğini söylüyorsun, yalan söyleme (evet)
Won’t cross my heart, don’t wanna die
– Kalbimi geçmeyecek, ölmek istemiyorum
Keep the pistol on my side (yeah)
– Tabancayı yanımda tut (evet)
Case it’s fumes (smoke)
– Duman (duman) olması durumunda
She fill my mind up with ideas (straight up)
– Aklımı fikirler ile dolduruyor (düz)
I’m the highest in the room (it’s lit)
– Odadaki en yüksek konum (aydınlandı)
Hope I make it outta here (let’s go, yeah)
– Umarım buradan çıkarırım (gidelim evet)
We ain’t stressin’ ’bout the loot (yeah)
– Ganimetle ilgili stres atmıyoruz (evet)
My block made of queseria
– Queseria’dan yapılmış bloğum
This not the Molly, this the boot
– Bu Molly değil, bu bot
Ain’t no comin’ back from here
– Buradan geri dönüş yok
Live the life of La Familia
– La Familia’nın hayatını yaşa
It’s so much gang that I can’t see ya (yeah)
– O kadar çok çete seni göremiyorum (evet)
Turn it up ’til they can’t hear (we can’t)
– Duyamayana kadar aç (biz duyamıyoruz)
Runnin’, runnin’ ’round for the thrill
– Heyecan için koşuyorum, koşuyorum
Yeah, dawg, dawg, ’round my real (gang)
– Evet, vay, vay, gerçekimi çete (çete)
Raw, raw, I been pourin’ to the real (drank)
– Çiğ, çiğ, gerçek (içti)’ döküyorum)
Nah, nah, nah, they not back of the VIP (in the VIP)
– Hayır, hayır, hayır, VIP’e geri dönmezler (VIP’de)
Gorgeous, baby, keep me hard as steel
– Muhteşem bebeğim, beni çelik gibi sert tut
Ah, this my life, I did not choose
– Ah, bu benim hayatım, ben seçmedim
Uh, been on this since we was kids
– Ah, biz çocukluğumuzdan beri böyle
We gon’ stay on top and break the rules
– Üstte kalacağız ve kuralları çiğneyeceğiz
Uh, I fill my mind up with ideas
– Ah, fikrimi fikirlerle dolduruyorum
Case it’s fumes
– Duman olması durumunda
She fill my mind up with ideas (straight up)
– Aklımı fikirler ile dolduruyor (düz)
I’m the highest in the room (I’m the highest, it’s lit)
– Odadaki en yüksek konum (en yüksek konum, aydınlandı)
Hope I make it outta here
– Umarım buradan çıkarırım
I’m the highest, you might got the Midas touch
– Ben en yüksek benim, Midas dokunuşuna sahip olabilirsin
What the vibe is? And my bitch the vibiest, yeah
– Ortam nedir? Ve or*spu benim en ateşli, evet
Everyone excited, everyone too excited, yeah now
– Herkes heyecanlı, herkes çok heyecanlı, evet şimdi
Play with the giants, little bit too extravagant, yeah now
– Devlerle oynayın, biraz abartılı, evet şimdi
Night, everyone feel my vibe, yeah
– İyi geceler herkes havamı hissediyor, evet
In the broad day, everyone hypnotizing, yeah
– Geniş günde, herkes hipnotize ediyor, evet
I’m okay and I take the cake, yeah
– Ben iyiyim ve pastayı alıyorum, evet
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.